Buse ÜNAL: Hayatın pırlantaları

Dört gözle bekleyeninin olduğu kadar, "yine mi geldi o gün" diyeninin çok olduğu, günlerden biridir 14 Şubat.
Sevgililer Günü'nün gelişiyle kalbi dolu olanları sarar tatlı bir telaş; "Nasıl bir sürpriz yapmalı?", "Nereye gitmeli yahut nasıl kutlamalı?", "Ne hediye almalı?" gibi cevaplanmayı bekleyen sorular beliriverir aklımızda. Şöyle bir düşünürsek ne kadar da çok kutladığımız yahut kutlamaya mecbur bırakıldığımız özel günlerimiz var. Sevgililer günü, yılbaşları, doğum günleri, evlilik yıldönümleri, anneler günü, babalar günü... Liste bayağı uzuyor.
Kutlanacak özel günlerimizin çok olması, kimilerine göre para tuzağı olarak görülüp, insanların duygularını sömüren, maddi çıkar elde etmeye çalışılan zırvalıklar diye adlandırılsa da benim hayatımdaki yeri pek de öyle değil. Bu günleri 'kutlayabiliyor olmamız' bana ne kadar şanslı insanlar olduğumuzu, şükredecek ne kadar çok değerimizin olduğunu hissettirmiştir. Nefes aldığımız her günümüz tartışmasız önemlidir, değerlidir ancak özel günlerin hayatımıza renk kattıkları da bir gerçektir.
Şükredelim ki annemiz babamız hayatta da anneler gününü, babalar gününü kutlayabiliyoruz. Ne şanslıyız ki sevdiğimiz yanımızda sevgililer gününü onunla elele geçirebiliyoruz yahut geçireceğiz. Sonunun ne zaman olduğunu bilmediğimiz hayat yolumuzda güzel şeyler yaşanmış ki yıldönümlerini kutlayabiliyoruz. Ne mutlu ki bir yılı daha sağ salim bitirip yepyeni bir yıla girebiliyoruz.
Siz zaten bu değerlerin farkındaysanız, sevdiklerinizin hayattayken kıymetini biliyorsanız, gönlünü alabiliyorsanız, onlara sevdiğinizi söyleyebiliyorsanız, boşverin ölümlü dünya bir gün fazladan annenizi, babanızı, sevgilinizi düşünün, zararı yok. Bugünlerin saçmalık olduğunu millete anlatmaya çalışıcağımıza o enerjinin azıcık bir kısmını hayatımızı paylaştığımız insanları mutlu edecek bir şeyler üretmeye harcayalım. Bir şiir yazın mesela, karşınızdakine onu düşündüğünüzü, önem verdiğinizi, sizin için özel olduğunu hissettirin.
İlla parayla alınacak şeylerle kutlanmaz ki o günler. İlla lüks restoranlarda yemek yiyerek, illa pırlantalarla zümrütlerle kanıtlanmaz sevgi. Azıcık emek sarfetmek lazım. Yeter ki sevdiğiniz insanın yüzünü güldürmek isteyin.
Her günün, her saniyenin kıymetini bildiğimiz, 'can veren' aşklı bir hayat diliyorum...