Migrende yeni umut Botoks

Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Nöroloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Nilgün Polat, kronik migrenin bir ayın en az 8 gününü şidddetli baş ağrısı ile geçiren migren hastaları için kullanılan bir terim olduğunu söyledi. Polat, kronik migrenin genellikle tek taraflı, ancak bazen de iki taraflı olabildiğini belirterek "Bazen bulantı-kusmanın eşlik ettiği, ışık, ses, hareket ve kokuya duyarlı olunan bir tablodur. Kronik migrene yönelik uygulanan atak tedavi ilaçları ağrı gelmesin diye aylarca kullanılan antidepresan ve sara ilaçları, ağrı kesiciler ve akupunktur tedavileri yeterli sonuç vermemiştir. Hastalar sürekli ve aşırı miktarda ağrı kesici kullanmanın risklerinin yanı sıra ağrı ile yaşamanın yarattığı olumsuz psikolojik durum ile baş başadır" dedi.
NÖROLOJİ UZMANI YAPMALI
Bilimsel veriler ve çalışmalar ışığında botoksun, kronik migrenin koruyucu tedavisinde yeni bir umut olarak ortaya çıktığını vurgulayan Uzm. Dr. Nilgün Polat, "Kronik migrende botoks uygulaması, doğru tanı ile bu konuda deneyimli Nöroloji uzmanları tarafından yapılmalıdır" diye konuştu. Polat, kronik migren üzerine yapılan Uluslararası Bilimsel Çalışma (PREEMPT) sonucunda botoksun, FDA tarafından kronik migrene yönelik olarak koruyucu tedavi seçeneği olarak onaylandığını da hatırlatarak "Uzun yıllardır çeşitli nörolojik hastalıklarda kullanılan botoks, ülkemizde Temmuz 2011 tarihinden itibaren kronik migren koruyucu tedavisinde kullanılmak üzere onay almıştır" dedi.
YÜZDE 70'İNİN AĞRISI AZALDI
Kronik migren hastalarında botoks uygulamasının; hastanın başında alın, her iki şakak arkası bölgeler, boyun ve ense bölgeleri olmak üzere 31 noktaya enjeksiyon şeklinde yapıldığını açıklayan Polat, "Tedavi hastanın durumuna göre 6 ay sonra tekrarlanabilmektedir. Botoks tedavisi alan hastaların yaklaşık yüzde 70'inde ağrılarda belirgin azalma ve tamamen kaybolma şeklinde ağrı kesici alma oranında ciddi oranda azalma gözlenmiştir. Botoks tedavisi alan hastalarda, yaşam kalitesi skorlarında başlangıç seviyesine göre önemli iyileşmeler gözlenmiş, bu sonuç hastaların işlevlerinde, canlılığında ve yaşam kalitesinde önemli bir gelişme kaydedildiğini ortaya koymuştur" diye konuştu.