Şampiyon lezzetler

Antalyalılara üst düzey bir mekan yaratma anlayışıyla kurulan ChappellLine Dine ve Music'in şampiyon aşçısı İlker Çiftçi, kent içinde başka yerde bulamayacağınız yemeklerden oluşan bir menüyle sizleri karşılamaya hazırlanıyor. The Marmara Otel karşısındaki anaokulunun yıkılıp 4 katlı bir restoran ve eğlence mekanı olarak inşa edilen yere, dekorundan servis ekibine kadar büyük bir titizlik gösterildi. Açılışı 13 Mart'ta yapılacak yerin adı, onlarca isim arasından seçildi. Ancak bir Rixos Otel'in bünyesinde isim patenti alınmış Chapel (küçük kilise) adlı restoran yerine, birisi ters kullanılan çift P ve çift L harflerinin eklenmesiyle bu sorunu çözmüşler.

GENÇ PROFESYONELLER VAR
Önünden geçerken de fark edebileceğiniz ihtişamlı bir görüntüye sahip yerin en büyük özelliği, şov amaçlı ürünler kategorisinde Türkiye'nin tek Avrupa Şampiyonu olmuş bir şefe sahip olması. Henüz 28 yaşında olan İlker Çiftçi, 21 yaşındayken Meridyen IC Restaurant'ın kurucu şefi olarak ilk kez mutfak şefliğine terfi etmiş. Aşçılığın çeşitli kategorilerinde yüzden fazla madalya ve kupayla kariyerini süslemiş olan Çiftçi, aynı zamanda aşçılık milli takımı üyesi. ABD, Dubai, Malta, Rusya gibi ülkelerde de çalışmış olan genç şefin 9 kişilik ekibi de genç profesyonellerden oluşuyor.

AŞÇILARIN BEYİN FIRTINASI
Ustalarının kendisine sunduğu gibi genç ekibine şans vermek isteyen Çiftçi, onların da yaratıcı olmasını istiyor. Her gün değişecek 'şefin spesiyali' bölümü ile mevsimsel ürünleri kullanmak için 2 ayda bir değiştirilecek mönüyü belirlemek için, 24 saatte bir ekibini toplayıp beyin fırtınası seanslarının yapılmasını başladılar bile. Mutfakta Çiftçi'den sonra gelen adam olarak executivesous şefi Nihat Zeyrek belirlenmiş.
ŞEFİN SPESİYALİ
Her gün değişecek 'sefinspesiyali' bölümünde hazırlanacak yemek, 5 porsiyonda yapılacak. Örneğin bu bir tavşan yemeğiyse, yıl içinde bir daha bu yemeği göremeyeceksiniz. İlk iki ay mönüde yer alacak yemekler arasında dana kaburga, yaban ördeği, geyik eti gibi ürünler olacak. Alışılagelmişin dışındaki yemekler, makul fiyatlardan sunulacak. Örnegin, mermerli olarak tabir edilen özel etten yapılan 260 gramlık ribeeyestack porsiyonu ve yaban ördeği 32 TL. Valrhona çikolatası kullanılan kek, 12 TL.
MALZEMELER A KALİTE
Osmanlı mutfağını modernize etme yeteneğinin uzmanlık alanı olduğunu anlatan Çiftçi, Antalya standartlarının üzerinde bir mönü hazırladıklarını iddialı bir şekilde dile getiriyor. Müşteri masasında eksi 160 derecelik sıvı nitrojenle her gün değişecek dondurma yapma gibi şovları Antalya'da ancak 10 yıl sonra görülebileceğini belirten Çiftçi, bu tür şovları ilk kez kendisinin tattıracağını söylüyor.
ÖZEL ÜRÜNLER KULLANILACAK
Yemeklerde orijinal ürünler kullanılacak. Mesela pizza hamuru gerçek unundan yapılacak. Kendisine göre dünyanın en kaliteli rizotto pirincini kullanacaklar. Yine çikolatada, dünyanın en iyisi seçilmiş Fransız markası Valrhona'yı tercih etmişler. Söylediğine göre bu marka çikolata, Türkiye'de bir tek Çırağan Sarayı'nda kullanılıyormuş.
MENÜ ALDATICI DEĞİL
Aynı yemeğin değişik soslar ya da garnitürleriyle alt alta yazılı ansiklopedi kalınlığında aldatıcı bir menü hazırlamadıklarını belirten genç şef, asgari ölçü istediklerini söyledi. Çiftçi, müşterilerine sipariş edeceği bonfilenin pişirme süresi veya alerjisi varsa soslarında değişiklikleri isteyebilme hakkı tanıyor.

YEMEKTEN ÖNCE ŞERBET
Sultanların yemekten önce tükettikleri gibi, buraya gelen herkese tek yudumluk bardaklarda şerbet tattıracaklar. Çiftçi'nin araştırmalarına göre bize ait olan kompostoyu, Avrupalılar comsome adıyla mönülerine katarak bizden almışlar. Lahmacunun da İpek Yolu sayesinde yüzyıllar sonrasında Türkiye'ye pizza olarak döndüğünü anlatan Çiftçi, "Erişte dediğimiz makarna hamurunun aynısı. Bunu soslayınca İtalyan makarnası oluyor. Evlerimizde hapsolmuş lezzetleri restoran kültürüne katmayı hedefliyoruz" diye bir hedefini anlattı.