Hasan SUBAŞI: Kürtlerin kaderi

Kürtlerin kaderi, Amerika Saddam'ı devirmek için Irak'a girince değişmişti, daha doğrusu TBMM oylamasında tezkere geçmeyince ABD ile bu macerasında yollarımız ayrılmıştı... Çok da iyi olmuştu aslında, komşunun kanına bulaşmak hiç unutulmayacak nefretlere neden olurdu… ABD Irak'a girdiğinde Kürtlerden yardım ve destek almak zorunda kalmıştı...
Bugün Irak'ın kuzeyindeki Kürt devletinin oluşumu ortaya çıktı. Kürtlerin kaderi değişmeye başladı...
Ortadoğu'da taşların yerine oturması kolay değil ama halklar, diktatörlerin devrildiğini gördükçe güçlerini de fark etmiş oldular. Parçalanmak üzere olan Suriye'de ve hatta İran'da da Kürt devletlerinin kurulması kaçınılmaz görünüyor... Bütün kurulması muhtemel Kürt devletleri için en büyük tehlike iki ateş arasında kalmak... Bir tarafında Araplar diğer tarafta Türklerle düşman olarak yaşama şansları yok... Türklerle düşman olmaları için neden de yok, çünkü tarihi süreçteki beraberlik ve ortak paylaşımları, olumsuzluklardan çok daha fazla... Terör yüzünden çekilen acıları bile birlikte yaşıyoruz. Şehit düşen Mehmetçiklerin içinde Türkler de var Kürtler de... Feryatlar, ağıtlar birbirine karışıyor çoğu zaman. Saddam'dan kaçan Kürtlere de Türkiye kucak açmıştı.
Geçmişteki asimilasyon politikasının yarattığı olumsuzluklar bugün önemli bir kesim tarafından fark edilmiştir. Bugün insanlık suçu sayılan asimilasyonun izleri silinmeye başlamıştır. Terörün taban bulabilmek için kullandığı birçok koz ellerinden çıkmıştır.
Düne kadar devletin kırmızı çizgileri arasında sayılan Kuzey Irak Kürt Devleti fiilen kurulmuş ve bölgede önemli bir canlılık yaratmış, Türkiye ile olan işbirliği, ticaret ve zenginleşme tüm bölgeyi olumlu etkilemiştir. Kuzey Irak özerk Kürt bölgesi için batıya açılan ve akrabalarının yaşadığı güvenilir komşu ülke, Türkiye'dir...
PKK'nın Kandil'de barınması ve terör eylemlerinin sürmesinin bölgedeki zenginleşmeyi ve huzuru kaçıracağı herkesçe biliniyor...
Terörün Türkiye'de bir bölünme yaratamayacağı Kürt yurttaşlar arasında taban bulma şansının kalmadığı çok açık biçimde görülmüştür... Türkiye'de birçok hukukçu ve aydın Anayasa ve yasalardaki eksikleri görmüş, evrensel hukuk ve insan hakları bağlamında çözüme kavuşturmak konusunda hemfikirdir... Yaşanan süreçte her yurttaş için eşit ve özgürlükçü hukuk düzeni sadece Kürtler için değil her birey için gerekli olduğu gerçeği artık görülmüştür. Terör için deniz bitmiştir...
Taban bulma şansı hemen hemen yok gibidir... Bölgedeki zenginlik ve değişim o bölgede çok yakın gözlenmektedir... Kurulmakta olan Kürt devletlerinin, Türkiye ile barış içinde yaşayarak ekonomik işbirliğini geliştirmesi yerine savaşı tercih etmesi hiç kimsenin tercihi olamayacağı gibi bizim Kürt yurttaşlarımızın tercihi hiç olamaz. Bu gerçekleri terör yaratanlar da çok iyi görmüşlerdir... PKK dağlarda savaşmak ve yok olmak yerine kurulmakta olan Kürt bölgelerinde yer tutmaya çalışacaktır.
Öcalan ise önemli bir kesimin lideri haline gelmiştir. Kan dökmek yerine zamanı gelince barış için adım atmış lider rolü oynamak onun çıkarlarına çok daha uygundur.
PKK'nın sınır dışına çıkartılmasının ülkemiz için de hayati önemi vardır. Bölgede Türklerin ve Kürtlerin barış ve işbirliği içinde olması Türkiye'nin bölgedeki gücünü tartışmasız hale getirecektir...
ABD ve İsrail de bunun farkındadır. Obama'nın girişimi ve İsrail'in özrü bu gerçeğin altını çizmiştir...