Son Güncelleme: Çarşamba 10.04.2013
Antalya'nın yükselen yıldızı
1979 Bremen Almanya doğumluyum. 1984 yılından itibaren Antalya'da yaşamaya başladım. İlkokul, ortaokul ve lise yıllarımda Kepez'de yaşadım. İlkokulu Manavuşak İlkokul'unda okudum, orta ve liseyi de İmam Hatip Lisesi'nde. 1997-2001 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okudum. Arkasından 2 buçuk yıl kadar serbest avukatlık yaptım. Ak Parti'nin kuruluş sürecinde siyaset yapmaya başladık. Gençlik kollarının kurucu il başkanı olarak görev aldım. Sonra il yönetim kurulu üyeliği, başkan yardımcılığı görevini sürdürdüm. 2005 yılında Gençlik Kolları Genel Başkanı seçildim. 2 dönem o görevi sürdürdüm. 2009 yılında partim Kepez'den benim belediye başkan adayı olmamı arzu etti. 2009 seçimleri ile birlikte halkımızın teveccühü ile Kepez Belediye Başkanlığı görevine layık görüldük.
Benim yerel yönetimle ilgili hedeflerim fakülte yıllarına dayanıyor. O yıllardan itibaren belediye başkanı olmahayalim vardı. O hayali bir hedefe dönüştürmek ve gerçekleştirmek için çok çalıştım. Özellikle fakülte yıllarında yerel yönetimin hukukuna ağırlık verdim. Seçmeli derslerde özellikle onların üzerinde yoğunlaştım. Siyasetin içerisine girdiğimde de böyle bir hedefim vardı. Sayın Başbakanımla yakın mesai arkadaşı olmak, böyle bir tecrübeli Başbakanın yanında yerel yönetim vizyonu kazanmamda çok etkili oldu.
Yerel yönetimler ile alakalı onun tecrübelerinden çokça istifade ettim. Kendimi fikri ve teorik noktada geliştirmek açısından çok katkısı oldu. Türkiye'deki birçok belediye başkanı ile tanışmış olmak, onların pratikte ortaya koyduğu çalışmalar hakkında inceleme yapma imkanı sağladı. Tabi bütün bunlarla birlikte elde ettiğimiz vizyonu, düşünceyi 2009 seçimleri ile birlikte Kepez'de hayata geçirme şansını bulduk.
1990-1996 yılları arasında İmam Hatip Lisesi'nde okudum. O yıllarda bir arkadaş grubumuz vardı. Ortaokul yıllarından başlayarak bu şehirde yönetici olmak bizim hayallerimizde var olan bir şeydi. Şu an ne mutlu ki o arkadaşlarımız çoğununda kamu yönetiminde yer aldığını görüyoruz. Seçilmem diyebilirim ki 15 senelik bir hayalimin gerçekleşmesiydi.
Yerel yönetim farklı bir vizyon ortaya koymayı gerektiriyor. Bir fen işleri müdürü gibi belediye başkanlığı yapanlar da var Türkiye'de. Bürokrat zihniyeti ile başkanlık yapanlar da var. Ama bütün bunların ötesinde şehre ilişkin bir gelecek projeksiyonu oluşturabilecek bir vizyona sahip olarak şehri yönettiğiniz, insana o şekilde yaklaştığınız zaman, merkeze de insanı aldığınız zaman hem şehrinizin ufkunu yükseltiyorsunuz hem de vatandaşlarınızın kendine olan güvenini arttırıyorsunuz. Son tahlilde ortaya şöyle bir şey çıkıyor. Merkezde insan, insana hizmet etme hedefiyle hareket eden bir yönetim ve her şeyin insanın etrafında şekillendiği bir hizmet akışı ortaya çıkıyor.
Artık gecekondu yapılaşmasını birçok bölgede geride bırakmış, imara uygun yapıların yükseldiği bir Kepez var. Kendi avantajlarını en iyi değerlendiren bunu da şehirleşmesinde bir ivme olarak bu sürece dahil eden bir Kepez var. Sosyal ve kültürel noktada da çok önemli sıçramalar yapan bir Kepez var. Biz göreve geldiğimizde belediyeciliği 3 temel unsurun üzerine kuracağımızı söylemiştik. Birincisi temel belediyecilik hizmetleri ve yatırımlar. İkincisi sosyal ve kültürel belediyecilik. Üçüncüsü ise halkıyla gönül bağı kurmuş olan bir belediye idaresi olmaktı. Üçüncüsü çok önemli. Vatandaşa en yakın olan, vatandaşa devletin o sıcak yüzünü gösteren tek idare, yerel idaredir. belediyeler çok önemli bir yer tutuyor. Vatandaşın dert ve problemleri ile yüzleşen yerler belediyeler. Dolayısıyla belediyelerin vatandaşın iyi gününde, kötü gününde, probleminde, hastalığında ve sağlığında hep yanında olması lazım.
Bizim üç tane karizmamız var. Birincisi çalışkanlığımız, ikincisi dürüstlüğümüz, üçüncüsü de müşfik bir belediye. Bazen öyle zamanlar oluyor ki vatandaş çözülemeyecek bir iş için yardım istiyor. Maalesef bazı sorunların yasal çerçevede çözümü yoktur. Ben arkadaşlarımızdan hep şunu derim, 'Vatandaşın derdi çözülemeyecekse onlara neden çözülemediğini en ince ayrıntısına kadar anlatın.' Bunu uygun bir dille anlattığınız takdirde, insanlar 'Çözülebilecek bir sorun olsaydı bunu çözeceklerdi. Elden ne gelir ki benim sorunum çözümsüzmüş' diyor. Eğer vatandaş bunu diyebiliyorsa, siz başarıya ulaşmış sayılırsınız. Bizim başarılarımızın arkasında bu düşünce var.
Ak Parti kurulurken temel hususlardan birisi insanı yaşat ki devlet de yaşasındı. Yüce yaratıcı kainata bu şekilde yön vermiş. Merkezde insan var ve her şey insanın etrafında döner. İnsana hizmetin kutsandığı bir anlayışın içerisinde hareket ediyoruz. Hem şahsi düşüncem, hem de mensubu olduğum partinin anlayışı bu yönde olduğu için bu güzellikler ortaya çıkıyor.
EN SON HABERLER
- 1 Antalya Open’da şampiyon belli oldu
- 2 İlk yarının karnesi
- 3 Maçta gözler Amılton’da olacak
- 4 HEDEF 3’TE 3 YAPMAK
- 5 Avrupa’da yaşam tecrübesi fırsatı
- 6 Sulama birlikleri güç birliği yaptı
- 7 Batık gemi parça parça çıkartılıyor
- 8 Taşıt kiralamada ceza yeniliği
- 9 Çiftçi gözünü göğe çevirdi
- 10 Hedef 7.5 milyon turist