Cumartesi 13.04.2013

Fecir ALPTEKİN: Dikkat 'çocuk' var!

Bana göre "özel" bir filmin bu hafta sinemalarımıza sessiz sedasız teşrif etmesine gönlüm razı gelmediği için attım bu başlığı… Evet, konumuz henüz vizyona giren: "The Paperboy/ Gazeteci Çocuk".
Film geçen yıl Cannes'da gösterildiğinde oldukça basit, kalitesiz bulunmuş ve hatta bazı eleştirmenler tarafından "çöplük" gibi ifadelerle yerden yere vurulmuştu.
Ardından memleketi ABD'de gösterime girdiğinde de benzer tepkiler aldığı oldu, ama aynı oranda beğeniyle de karşılandı. Ben de filmi Türkiye kanadında beğenenlerden biriyim, hatta çok beğenenlerden!
***

2009'un Oscarlı "Precious/ Acı Bir Hayat Öyküsü"nde öz babası tarafından cinsel tacize uğrayıp hamile bırakılmış, okuldan alınmış, sinir hastası annesinin bakımını üstlenen, obez bir zenci genç kızın hayatını anlatan Lee Daniels, Peter Dexter'ın çok satan romanından sinemaya aktardığı "Gazeteci Çocuk"ta ise 1960'ların Güney Florida'sında geçen bir suç öyküsüne çeviriyor kamerasını. Yaşanan coğrafyanın nemli havası, timsahlar, bataklıklar, eski Amerikan arabaları, dönemin sınıf farklılıkları ve rock'n'roll ise kara filme şahane bir fon oluşturuyor.
Matthew McConaughey'ın canlandırdığı, yüzünde derin yara izleri olan - mutlak surette geçmişinde birtakım travmalar yaşamış - tuhaf fakat tecrübeli gazeteci karakteri bir cinayet davasını araştırmak üzere eski kasabasına geri dönüyor. Nicole Kidman'ın canlandırdığı, görsel ve karakteristik tüm cinsel vurgularına rağmen hayatının aşkını arayan "hafif sarışın", aynı davadan hapis yatmakta olan cinayet zanlısı ile mektup arkadaşlığı içinde… Diğer yandan, gazetecinin kardeşi ve zengin aile çocuğu, işsiz güçsüz ama şımarıktan ziyade hisli ve duyarlı yeni yetme yakışıklı rolünde Zac Efron sarışın kadına tutkun… Daha bitmedi!
Bu sevgisiz büyüyen genç adamı koruyup kollayan tek figür olarak zenci hizmetçi rolünde Macy Gray ve gazetecinin hırslı ve sinsi zenci asistanı rolünde David Oyelowo'yu da unutmamak gerek. Zira filmin ve hikayenin gayet iyi çatılmış çatısında hepsinin ayrı birer taşıyıcı kolon olduğunu söyleyebiliriz.
Nicole Kidman, biryerlerde hala gençkız masumiyetini koruyan hafif isterik kadın rolünde bence hayatının performansını çıkarmış. Geçen yıl "Striptiz Kulübü" ve "Katil Joe" ile kendini aşan Matthew McConaughey ise yine filmin "şok" noktasını üstleniyor.
Oyunculuklar dışında yönetmen Lee Daniels'ın öykü anlatımı, filmin gerilim - mizah tonu ve görüntüler de son derece başarılı.
***

Dört yıl öncenin "Acı Bir Hayat Öyküsü"nü bilenler Lee Daniels'ın sinemasına az çok aşinadır. Yönetmen, seksist ve faşist yaklaşımları didiklemeyi sever. Bu yolda insanların sinir uçlarını dürtecek cüretkar sahne, ifade ve imalar kullanmayı ihmal etmez.
Hatta melodram dozunu yüksek tutup izleyicinin duygularını sömürmekten alıkoyamaz kendini. Hal böyle olunca da, "Gazeteci Çocuk"un Cannes'ın kanına dokunmuş olmasını normal karşılamak gerekir… Ama şahsen benim canıma dokundu… Seviyor ve tavsiye ediyorum!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.