Doktor olmadan hizmete başladılar

Hayatta en değerli varlık insandır. İnsanın en değerli hazinesi de sağlığıdır. Sağlığımızın koruyucusu da öncelikle biz, daha sonra gece-gündüz demeden yardımımıza koşan hekimlerdir. İşte Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, bu kutsal mesleği daha da kutsallaştıracak idealist hekimler yetiştiriyor. Öyle ki Akdenizli doktor adayları yoğun ders programlarına rağmen, 'Tıp fakültesi mezunu içinde bulunduğu toplumu tanır' sloganıyla insanlara dokunuyor. Onları bir huzurevinde yaşlılarla eğlenirken, bakım yurdunda kimsesiz çocuklara tırnak bakımı öğretirken, cezaevinde tutuklu kadınlara meme muayenesi bilinci aşılarken görebilirsiniz.

ZİHNİNE YETİŞEMİYOR
Öğrencilerin böyle olması çok doğal, çünkü arkalarında mesleklerinde önemli başarılara imza atmış eğitmenleri var. Bunlardan biri Profesör Dr. Bikem Süzen. Süzen'de garip bir şey var. Konuşurken, bir şey anlatırken insanın içini mutluluk dolduruyor. Öğrencilerine de böyle ders anlatıyormuş, dolayısıyla burada eğitim gören doktor adayları göreve canla başla hazır oluyor. Prof. Dr. Süzen, gün içinde o kadar çok şey düşünüyormuş ki sanırım kendi zihnine yetişemiyor. Çocukluğunda anneannesinin yavaş konuşması için rüşvet bile teklif ettiği Bikem Süzen'in ses rengi, enerjisi gerçekten de karşısındakinin içine hayat dolduruyor.

EĞİTİMLİ AİLE
Bikem Süzen Şebinkarahisarlı yani Karadenizli. Babaannesi Konya'da ilkokulu okumuş. Amcası Almanya'da eğitim görmüş yani daha o yıllarda eğitimin önemini fark eden bir aileye sahipmiş: "Düşünün Şebinkarahisarlı bir aile eğitime bu kadar çok önem veriyor. Profesör çocuğu olan 7 tane komşumuz vardı. Onların arkasından biz geldik. Bizim ailede eşim ve oğlum dışında hemen hemen herkes sağlıkçı ve hemen hemen herkes akademisyen. Biz lisede okuduğumuz zaman aile dostlarımızdan biri bize 'Liseden sonra okuyacak mısınız?' diye sordu. Bize çok enteresan geldi liseden sonra okumamak gibi bir düşüncenin olduğunu bile bilmiyorduk."

RÜŞVET TEKLİFİ
Prof. Dr. Süzen, hiperaktif bir çocukmuş. Çok hızlı konuşurmuş. Hatta yavaş konuşması için anneannesi rüşvet teklif edermiş: "Ben solağım. Solak olduğum için benim elimi hep arkaya bağlarmış ilkokul hocam ama ben hatırlamıyorum. Sağa zorlamış bu nedenle konuşmam bozulmuş. Zihnimde beş-altı düşünce birden olur. Kendi düşüncelerime bile yetişemem. Kız kardeşim benim saat 05.00'te uyandığımı düşünüyor ama yok öyle bir şey."
TOPLUMU TANIMAK ZORUNDAYIZ
Akdeniz Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Sema Akman, Türkiye'de ilk kez bir tıp fakültesinde sosyal sorumluluk projeleri biriminin kurulmasına öncülük yaparak Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri Birimi'ni kurmuş. Proje koordinatörlüğünü iki yıldır Bikem Süzen yapıyor. Projede amaçlanan doktor adaylarının insan bedenine dokunmadan ruhlarına dokunmalarını sağlamak: "Sloganımız 'Tıp fakültesi mezunu içindeki toplumu tanır.' Bu çok önemli bir olaydır. İçinde bulunduğun toplumu tanımak zorundasın. Bu farkındalığı vermek amaç öğrencilere. Öğretmenlerimiz de öğrencilerimiz de gönüllüler bu işe."

YARDIMA KOŞUYORLAR
Akdenizli öğrenciler, yoğun ders programına rağmen gönüllü olarak sosyal işlerde çalışıyor ve bunu büyük keyifle yapıyor. Yaptıkları çok şey var aslında ama öne çıkanlardan bazılarını şöyle anlatıyor Prof. Dr. Bikem Süzen: "Hocalarımız öğrencilerle birlikte cezaevindeki kadınlara meme muayenesi öğretti. Kermes yapıp elde edilen gelirleri belediyenin hayvan barınağına bırakıyorlar. Çocuk yuvasındaki çocuklara ağabeylik, ablalık yapıyorlar."
TRABZON SONRASI ANTALYA
Bikem Süzen, mezun olduktan sonra Trabzon'un temel tıpta kadrolu ilk anatomisti olmuş. 1993 yılında Antalya'ya yerleşmiş: "2004'e kadar yüksekokul müdürlüğü yaptım. Sonra kendi fakülteme geldim. Geriye dönük düşündüğüm zamanda bana en uygun meslek hocalık. Bildiğimi öğretmekten çok keyif alıyorum"
DERSHANEYE GİDEMEYENE DERS
Doktor adayları, maddi durumu elverişsiz olup da dershaneye gidemeyen öğrencilere ders de veriyor: "Cinsel sağlık eğitimi veriliyor. Organ bağışı, lösemili çocuklarla zaman geçiriyorlar. Görme engellilere kitap okuyorlar. Mesela çocuk parkı gönüllüleri var. Öğrenciler hocalarıyla çevrede gezi yapıyor, seçtikleri bir parkı belediye desteğiyle onarıyor, boyuyor, temizliyor. Biz farklıyız. Reklam gibi kokuyor belki ama hakikaten farklıyız."

AKADEMİK BAŞARI ARTIYOR
Öğrenci karşıdakini mutlu ediyor ve dolayısıyla bu duyguyla derslerindeki başarı da artıyormuş: "Bu projeler öğrencilerimize de çok şey kazandırıyor. 6 yıldır bu projeyi yapıyoruz. Gençlerin akademik başarılarına da etki ediyor."