Mustafa Noyan: Artık geleceğe bakma zamanı…

Antalyaspor, Beşiktaş yenilgisiyle bu sezonu büyük ölçüde geride bırakmış oldu. Bundan sonra kıran kırana mücadelelere sahne olan ligde bu performansıyla ne yapar bilinmez ama gelecek sezon için neler yapacağının hesaplarına çoktan başladı bile… Şifo her ne kadar kalan 5 maçta 15 puan bulunduğunu söylese de bunun kaçını alacağını kendisi de bilemez.
Bundan sonrası için çalışmalara çoktan başladığını tahmin ettiğimi geçen haftaki yazımda da belirtmiştim.
Gördüğüm kadarıyla bu takımın defans hattının başta iyi bir kaleci olmak üzere tamamının yeniden yapılanması gerekiyor.
Bunun hemen önüne en az bir libero, orta sahaya da biri oyun kurucu diğeri ise hem ileri hem de defansif anlamda olmak üzere iki yeni adam monte etmek zorunda.
Takımın en sorunsuz görünen yeri forvet hattı. Ancak daha lig bitmeden Lamine Diarra'nın piyasası hızlı bir şekilde açılıyor gibi. İlk talibi ise Trabzonspor oldu.
Yönetim bu oyuncuyu takımda tutabilir mi bilemem… Ancak Antalyaspor gibi kulüplerin bir futbolcuyu alırken kazanmaları gerekir.
Diarra da öyle bir oyuncu. Parayı bulduğu zaman satabilmeli. Yerinde oynayacak Ömer Şişmanoğlu gibi son derece iyi ve iştahlı bir forvet zaten hazırda bekliyor.
İsmail Aissati de öyle. Şu anda taliplisi yok gibi görünse de önümüzdeki günlerde kendisine de önemli talipler çıkacağını umuyorum.
Transferde alınan, gönderilenler olacaktır. Burada asıl olan Sedat Karabük'ün göreve gelmesiyle birlikte önemli çıkış gösteren altyapıdan A takıma katılacak futbolcular var mıdır?
Şifo buradan kaç oyuncuyu takıma katacak? Ya da altyapıda gerekli yükselişi gösteren kaç genci elden kaçırmamak için en azından onlarla profesyonel sözleşme yapacak.
A2 takımın, U17 ve U18'in maçlarını ve çalışmalarını mümkün olduğunca izliyorum. Son derece yetenekli gençler var.
Hatta öyleleri var ki şu anda A takım ile maçlara çıkacak ve kendilerini gösterebilecek gençler sadece bir işaret bekliyorlar.
Kalan 5 hafta içinde bu istikbal vadeden gençlerden biri ikisi A takımda forma şansı bulsa, gelecek adına çok iyi olacaktır.
Özdilek'i takımın başında olduğu süre içinde başarılı bulanların başında geliyorum. Ancak bu kadar zaman içinde Zeki'nin dışında altyapıdan kaç oyuncu kazanıldı diye de sormak istiyorum.
Kaldı ki Zeki'nin de ne kadar şans bulduğu tartışılır.
Neyse biraz da yönetim kurulunda kaynayan kazana değinelim. Uzun zamandır bazı konularda rahatsız olan Ali Yılmaz yönetimden, taraftardan sorumlu yönetim kurulu üyesi Yıldırım Cömertoğlu da görevinden istifa etti.
Bu ikilinin arası bir süredir taraftar konusundan zaten gergindi. Sonunda beklenen oldu ve Ali Yılmaz tamamen, Cömertoğlu da taraftarla uğraşmaktan bıkmış olmalı ki görevinden ayrıldı.
Cömertoğlu'nun yerine yakından tanıdığım ve tribünden taraftarın içinden biri olan Hakan İbran geldi.
İrban'ı çok uzun süredir tanırım.
Tam bir Antalyaspor sevdalısıdır.
20 yıl önce taraftar grubunun içinde olan İbran şimdi artık bir işadamı.
Köprünün altından bu süre içinde çok sular aktı. En azından taraftar portföyü değişti. Taraftardan sorumlu yöneticilik sadece kendi cebinden bilet alıp dağıtmakla bitmiyor. Umarım dengeleri iyi tutar ve yönetim ile taraftar arasında yıkılan köprüleri yeniden kurar…