Şeker kanser riski taşıyor

Diyabet (şeker hastalığı), Türkiye'de ve dünyada ciddi oranda artış gösteren önemli bir sağlık sorunu. Neden olduğu birçok kronik hastalığın yanında, diyabetin kanserle ilişkisi de biliniyor. Özellikle ileri yaşta ortaya çıkan diyabet hastalığında, ilk 5 yıl içinde kanser taramalarının düzenli olarak yapılması gerekiyor. Diyabetlilerde olası kanserlerin önlenmesi için insülin direncinin ve fazlalığının kontrol altına alınması, risklerin azaltılmasında etkili bir yöntem. Medstar Hayat Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Uz. Dr. Oben Duman, diyabet ve kanser ilişkisi hakkında bilgi verdi.
YAŞ VE CİNSİYET
Şeker hastalarında, şeker hastası olmayan aynı yaş ve cinsiyetteki kişilere göre kanser riskinin arttığını belirten Duman, "Sağlıklı kişilere göre diyabet hastalarında; karaciğer, pankreas ve endometrium ile kolon, mesane ve kadınlarda meme kanserleri görülme oranı daha yüksektir. Prostat kanserlerinde ise risk göreceli olarak azalmış görünmektedir. Erkeklerde, diyabet riski kadınlara oranla yüksek olduğundan kanser sıklığı da fazladır. Diyabetik hastalarda, kansere bağlı yaşam kaybı oranı daha fazladır. Bunun en önemli nedeni; yüksek kan şekeri düzeyleri, insülin direnci ve yüksek kan insülin düzeyi ile obezite olarak gösterilmektedir" dedi.
DÜZENLİ KONTROL
Diyabetin ilk 10 yılı içinde kanser riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Duman, "Bu nedenle şeker hastalarının kanser için kendi yaş ve cinsiyetleri ile ilişkili olarak önerilen taramaları yaptırmaları, hayati önem taşımaktadır. Özellikle kişi ileri yaşta diyabet hastalığına yakalanmışsa, ilk 5 yıl içinde rutin kanser taramalarının detaylı incelemelerle yapılması gerekir. Kanserli diyabet hastalarının tedavisi de yeniden düzenlenmelidir" diye konuştu.
YÜKSEK KAN ŞEKERİNE DİKKAT
Yüksek kan şekeri ve insülin seviyesi kanser oluşumunda etkili
Yaş diyabet gelişimi için önemli bir faktördür. İleri yaşta, Tip 2 diyabet riski ve buna bağlı olarak kanser gelişim oranı yüksektir.
Diyabet ile birlikte sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, genetik faktörler ve uygulanan bazı şeker düşürücü tedavilerin kanser oluşumunda etkisi bulunmaktadır.
Yüksek kan şekeri ve insülin seviyelerinin hücre büyümesinde etkili olduğu, anormal büyüme ve çoğalma ile seyreden kanserli hücrelerin artmasında payı bulunduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
Bazı oral antidiyabetik ilaçların ve bir grup insülinin; mesane, pankreas, tiroid, meme, kolon kanseri riskini artırdığı iddia edilmektedir. Aktif kanser öyküsü olan hastalarda bu tür insülinlerin ve antidiyabetiklerin dikkatle kullanılması gerekir.
Diyabet tedavilerinde kullanılan bazı ilaçların ise kanser gelişim riskini azalttığı bilinmektedir. Bu ilaçların, hücre büyümesini yavaşlatarak kansere dönüşümü engelleyici etkisi bulunmaktadır.