Fecir ALPTEKİN: 'Muhteşem' hayaller!

Yönetmen Baz Luhrmann bundan 12 yıl önce, Nicole Kidman ve Ewan McGregor'lı "Moulin Rouge/ Kırmızı Değirmen" ile aklımızı başımızdan almış; filmin görselliği, anlatım dili ve mizahi üslubunda ortaya koyduğu yenilikçi tavırla bana göre sinema tarihinde devrim niteliğinde bir işe imza atmıştı.
İşte o Baz Luhrmann şimdi de F. Scott Fitzgerald'ın başyapıtı "The Great Gatsby/ Muhteşem Gatsby"den sinemaya aktardığı yeni filmiyle sinemalarımızda… Geçen Çarşamba akşamı Cannes Film Festivali'nde de açılış filmi olarak gösterilen ve başrollerde Leonardo DiCaprio, Carrey Mulligan, Tobey Maguire ve Joel Edgerton'ı buluşturan "Muhteşem Gatsby" için "Kırmızı Değirmen"in ikiz kardeşi desek yalan olmaz! "Kırmızı Değirmen"i izleyeneler iyi bilirler… Anlatıcının dilinden dış sesle ilerleyen öykü, görsel ihtişam, karakterlerin teatral hali, mizahi anlatım, etkili müzik kullanımı, dış mekanların gerçek dünyadan çok dekor görselliğinde betimlenmesi… Daha da detaya inersek karakterlerin önemli duygusal anlarında portrelerde stop edip fotoğraf çeken kamera, yakın plandan aniden uzaklaşıp geniş açıya geçerek mekanları kuşbakışı gören hızlı kamera hareketleri, balkonlarda, yangın merdivenlerindeki müzisyenler… Hepsi "Muhteşem Gatsby"de de mevcut. "Kırmızı Değirmen"de 1890'ların Paris'inin bohem yaşantısına uzanan Luhrmann, "Muhteşem Gatsby"de ise 1920'lerin New York'unda ABD'nin ürettiği yeni zenginler sınıfına, sınıf farklılıklarının yarattığı toplumsal çatışmaya çeviriyor kamerasını… Ve bu sosyal erozyon fonunda, yine büyük bir aşk öyküsü anlatıyor. "Muhteşem Gatsby"yi "Kırmızı Değirmen"den ayıran üç temel nokta; filmin 3D olması, tür olarak "müzikal" olmaması ve mizah unsurunun daha geri planda kalması. "Muhteşem Gatsby" sevdiği kadını elde edebilmek için kendini baştan yaratan bir genç adam. Yani asıl muhteşem olan Gatsby'nin aşkı, hüznü ve hayalleri! Ancak dünya anlayamıyor Gatsby'yi… Hatta sevdiği kadın bile... Çünkü filmde de ifade edildiği gibi, "Onların hepsi iğrenç insanlar, hiçbiri senin tırnağın olamaz"!
Bu anlamda enfes bir Gatsby karakteri yaratan Leonardo DiCaprio'ya da şapka çıkarmak lazım. Filmde öyle bir kavuşma anı ve o anda öyle bir bakışı var ki, sanırım sinema tarihinin unutulmaz kareleri arasında yerini alır. Şahsen artık beni bir bakışıyla ağlatan adam Leonardo!
Şunu da hatırlatmak lazım; kız tarafının hayırsızlığından mütevellit bu kez "Kırmızı Değirmen"de olduğu kadar büyük bir aşk hezeyanıyla coşamıyor kalplerimiz… Fakat tabii büyük edebi esere dayanan "Muhteşem Gatsby" güçlü dramatik yapısı ve sağlam karakterleriyle başarılı bir film. Luhrmann'ın sıradışı artistik kabiliyetleri de cabası…
Bir de küçük notum var: Filmin kötü adamı, aşkın üçüncü şahsı zalim koca rolünde Joel Edgerton belki DiCaprio'dan bile iddialı bir oyunculuk sergiliyor. Tavsiyem; filme gidin, Gatsby'nin yürek burkan öyküsünü izleyin ve kötü kocaya da dikkat edin!