Mustafa Noyan: Transfer taraftardan başlamalı

Antalyaspor Süper Lig tarihindeki en iyi ikinci sezonunu tamamladı ve 47 puanla 7. sırada yer aldı.
Bekir Kumbul döneminde başlayan borçlar yüzünden yıllardır kemer sıkma politikası uygulamak zorunda olan yönetimlerden Hasan Akıncıoğlu ve ekibinin kendisine tahsis ettiği bütçenin üzerine çıkamayan, genelde bonservisi elinde olan futbolcularla tek senelik kontratlar yapmakta olan Özdilek, bu transfer mevsiminde de aynı politikayı sürdürecektir.
Burada anlayamadığım tek şey var… Bonservisi elinde gelen yaşlı futbolcuları tercih etmek yerine daha iyi araştırıp daha genç oyunculardan bir kadro yapmak hem daha uzun vadeli hem de daha ekonomik olmaz mı?
Bir takımın iskeletini oluşturacak kaleci, onun önünde yer alan stoper, bir ön libero ve orta alanda bir oyun kurucuyu sürekliliği sağlayacak adamlarla belirler, bunlarla daha uzun vadeli anlaşır gerisini de takıma monte edersiniz.
Çok iddialı konuşuyorum… Özdilek beş yıldır Türkiye'de transferin en başarılı olan teknik adamıdır… Her sezon neredeyse takımın yarısından fazlasını değiştireceksiniz ve bu takımı ligde tutacaksınız.
Sezon bitmeden başlayan transfer çalışmaları ne durumda bilinmez ama, bence yeni sezon için transfere taraftardan başlamak gerekir.
Bir kulüp için en uzun vadeli daha doğrusu kalıcı transfer taraftardır.
Ancak ne yazık ki bu konuda ülkenin en fakir kulübü de Antalyaspor'dur.
İstatistiklere bakıldığı zaman bu gerçek bütün çıplaklığıyla ortadadır.
Merkezdeki nüfusu 1.5 milyonun üzerinde olan bu kentte ortalama seyirci sayısı 2 bin bile değildir.
Dikkat edin taraftar demiyorum.
Seyirci sayısı diyorum.
Taraftar sayısı ise 500'ü bulmaz.
Bunu zaten tribünlere baktığımız zaman rahatlıkla gördük.
Bu nedenle kulüp ile taraftar arasındaki gerginliği gidermek, taraftar sayısının nasıl artırılacağı yolundaki çalışmalara ağırlık vermek gerekir.
Birkaç yıl önce başlatılan liseli gençleri kazanma yolunda başlatılan çalışmalar da Mardan Stadı'nın uzaklığı bahanesiyle yarıda kaldı.
Taraftarın kulüp yönetiminden istediği bana göre sadece biraz ilgi. Parada pulda gözleri olmadığını çok iyi biliyorum.
Önceki yıllarda olduğu gibi antrenmanlara gelip futbolcusuna baklava ikram etmek, onları yakından tanımak istiyor. Antrenman sahasının etrafının kadınlar plajı varmış gibi tribünlerin de önünü kesecek şekilde kapatılması bu işin başlangıç noktası oldu.
Taraftarın ayağı kulüpten iyice kesilince de pamuk ipliğine bağlı olan ilişkiler de iyice koptu.
Önümüzdeki sezon taraftar ile sıkıntıların sürmemesi isteniyorsa önce taraftara değer verilmesinin bilinmesi gerekir.
Bu sağlanmadığı sürece tribünlerde Akıncıoğlu ve Özdilek aleyhinde tepkiler devam edecektir.
Takımın başına Alex Ferguson'U, kulübün başına da Abramoviç'i getirseniz bir şey değişmeyecektir. Bakıyorum.. şehirde onlarca insanla konuşuyorum.
Takımın transferiyle ilgisi de bilgisi de olan yok. Konuşulan tek şey taraftarın rahatsızlığı…Bu da o kadar zor bir şey değil… Ne istediklerini ben biliyorum.
Sadece insan yerine konulmak, Antalyaspor'un bir parçası olduklarını hissetmek…