Cumartesi 01.06.2013

İbrahim OKUMAMIŞ: Fotoğrafı iyi okumak

Antalyaspor'da geçtiğimiz günlerde Başkan Hasan Akıncıoğlu, Teknik Direktör Mehmet Özdilek ve bazı yönetim kurulu üyelerinin görevi bırakacaklarını açıklamalarının yankısı sürüyor.
Tabi bu gelişme sporun "S"sinden anlamayanların ekmeğine yağ sürdü!
Tıpkı leş kargaları gibi.
Ama şunu kimse unutmamalı ki herkes aklıselim davranıp bu işin kestirme yolu olan Akıncıoğlu ve ekibini ikna etmenin yolunu tercih etmeli.
Bir iki gündür bu yönde atılmış ciddi adımlar var ama çoook yetersiz.
Dün de Hasan Subaşı Tesisleri'ndeki vakıf binasındaki toplantıya Antalyaspor Vakfı Başkanı Ali Yılmaz, vakıf mütevelli heyeti, Antalyaspor'da geçmiş yıllarda başkanlık ya da yönetim kurulu üyeliği yapmış isimler katıldı.
Toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Yılmaz, geniş katılımlı bir toplantı düzenlediklerini ve toplantıya katılan tüm isimlerin Hasan Akıncıoğlu'nun görevine devam etmesi için ikna edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdiğini açıkladı.
Doğru olanı bu ama bunun yeterli olduğunu sanıyorum.
Antalyaspor Vakfı Asbaşkanı Mevlüt Yeni de Akıncıoğlu ile görüşüp istifanın ardındaki gerçek nedenleri öğreneceklerini söyledi.
Bu aşamada fotoğraf iyi okunmalı, şöyle hafıza yoklanmalı olanlar gözden geçirilmeli.
Gelin isterseniz bu aşamaya nasıl gelindiğinin bir fikir cimnastiği yapalım.
Geçen yıl Antalyaspor için STK'lar Vali önderliğinde toplandı, maddi manevi destek sözü vaat edildi ama fos çıktı.
Sezon başından beri kombine bilet satışı için çalmadık kapı bırakılmadı ama yüzde 35'i güç bela satıldı.
Hay hay denilenler yerine getirilmedi, sıkıntı olunca herkes kaçıştı, başarı olunca kimse yine sahip çıkmadı.
Bunlar yetmezmiş gibi geçen yıl kongre basılırken olağan bir olaymış gibi kimseler tepki vermedi.
Başarı yakalanmışken işin içine aile katılıp hakaretler yağdırıldı, aile değerlerine saldırıya sessiz kalındı, Akıncıoğlu yalnız bırakıldı.
Holiganlar suç işlerken Antalyaspor'u sevdiğini söyleyenler neredeyse alkışlar pozisyonunda gülüp geçti.
Tüm Türkiye'de alkışlanan bir kulüp oluşturulurken Antalya'da hazımsızlıklardan dolayı iyi bir iş ahlakı ve aile yapısına sahip Başkan'a olmadık hakaretler yapıldı.
Bu yaşananlara kimse bir tavır koymadı, birkaç köşe yazarının yazdığıyla kaldı.
Yazdıklarım daha da çoğaltılabilir ama bu kadarı bile Akıncıoğlu'nun niye gittiğini anlatmaya yeterli sanırım.
Şimdi bu fotoğraf okunduktan sonra herkes şunu kendine sormalı "Ben olsaydım ne yapardım" diye.
Peki ne olabilir derseniz, bana göre birileri çıkıp, "Ey Akıncıoğlu, 12 milyon lira finansı garanti ediyorum. Geri dön" derse bu fotoğraf iki üç gün öncesine çevrilebilir.
Yoksa yapılacak her türlü çalışma ve atılacak her türlü adım beyhude kalır.
Benim son söz söylemek istediğim, "Zindan etmeyin hayatı bize, atmayın tek dişi kalmış canavarların önüne. Beceriksizlikler yüzünden yaşanan sıkıntıların faturasını kente çıkarmayın, ihaleyi bize yıkmayın."
Yoksa ben biliyorum şehre olan aşkından, sevdan, şehre olan aidiyetinden hiç bir şeyi zerre kadar eksiltememiştir.
Tıpkı Rüzgar'ın "KAYA"dan sadece toz aldığı gibi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.