'Saçmalamaktan bıkmıyor'

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Menderes Türel, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın makamındaki eşyaların haczedilmesinden sonra yaptığı açıklamalara yanıt vermeyi sürdürdü. Akaydın'ın saçmaladığını ve saçmalamaktan bıkmadığını belirten Türel, Mitomani (yalan söyleme) hastalığının da azdığını ve tedaviye ihtiyacı olduğunu söyledi. Neredeyse görev süresi biten Akaydın'ın, hala borç edebiyatı yaptığını belirten Türel, "İşine gelmediği zaman 'Ben borç edebiyatına sığınmadım' diyor. Hukuk tanımadan haksız yere ve kasıtlı yaptığı şaibeli işler nedeniyle trilyonlarca parayı hemen ödeyen Akaydın, gerçek alacaklılara kasten küçük paraları ödemiyor ve belediyeye haciz geliyor. Hukuka aykırı olarak iptal ettiği Antkart'a ve 100. Yıl projesine ödenen paralar ortada. Bu trilyonların nasıl birilerinin cebine indirildiğinin hazin gerçeklerini de yakında belgeleriyle açıklayacağız. Akaydın önce Antalya'nın Antalyalının kör kuruşunu koruması gerekirken trilyonları nasıl birilerine peşkeş çektiğini açıklamalıdır" dedi. '
HIRSIZLIKTAN YARGILANIYOR'
Antalya'nın Akaydın sayesinde yolsuzluktan, hırsızlıktan, usulsüzlükten yargılanan bir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu belirten Türel "Kanuna aykırı Halkkart ihalesini yapıp yüzüne gözüne bulaştırdı, şimdi ağır cezada yargılanıyor. Bundan şahsen bir Antalyalı olarak büyük üzüntü duyuyorum. Biz temenni ederiz ki aynı bizim gibi hakındaki iddiaların hesabını verir ve aklanır. Temeni ederiz ki yandaşlarını adliye binası önüne yığıp yargıyı etkilemeye çalışmadan hesap verir. Ama bir yanlış varsa hukukun elinden kimse kurtulamamıştır. Sonuçta ektiğini biçersin, suçun varsa yargılanırsın. Suçun yoksa niye korkuyorsun? Yoksa yaptığın şovlarla başkalarına iftira atarak kendini unuturmaya mı çalışıyorsun? Acaba duruşma günü mü yaklaştı? Secaatini arzederken sirkatini söylüyor. Adam ise çıkıp niye borcunu ödemeyip bilerek makamına haciz getirdiğini anlatsın" diye konuştu. Akaydın'ın bir yandan salya sümük ağlarken bir yandan ağzından köpükler saçarak kendilerine saldırmaya çalıştığını öne süren Türel, Akaydın'a "Bir yasadışı iş bulursanız savcılığa gidin" dediğini hatırlatarak, "Yıllarca işi gücü bıraktı, didik didik evrak inceletti. Hiçbir şey bulamadı. Kudurdu, iftira haysiyetsizliğine sarılıp haksız suç duyuruları yaptı. O dönemde başkanlıktan yeni ayrılmış swade vatandaştım. Hepsi için savcılara gittim. Teker teker cevaplarımı verdim. Dosyalar bilirkişilere de gitti tek tek incelendi. Hepsinden aklandım. Hakkımda tek bir dava açılmadı. Benim için en büyük gurur şu anda Türkiye'de hakkında tüm araştırmalar (bilirkişi vs) yapıldıktan sonra soruşturmaya dahi gerek görülmemiş ve dava açılmamış bir hizmet eri olmaktır" dedi. Akaydın'ın şimdi de kendi yarattığı iftira bataklığında boğulmamak için bu ülkenin dirayetli bağımsız savcılarına saldırdığını savunun Türel, "Her türlü iftiranın aklanma makamı bağımsız yargıdır" dedi.
TÜREL'DEN FİNİKE'YE ADLİYE MÜJDESİ
Finikeliler'in yıllardır beklediği Adalet Sarayı sorunu bitiyor. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel'i telefonla arayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Finike Adalet Sarayı ile ilgili müjdeyi, Türel aracılığı ile ilçe halkına iletti. Finike Adalet Sarayı'nın arsa temini probleminin yeni giderildiğini belirten Bakan Ergin, projelere yeni başlandığını ve bu yılsonuna kadar, Finike Adalet Sarayı'nın temelinin atılacağını söyledi. Menderes Türel de bu konudaki hassasiyetinden dolayı Bakan Ergin'e kendisi ve Finikeliler adına teşekkür etti. Türel, Ak Parti iktidarı olarak Finike'ye, hastaneden sonra önemli bir eser daha kazandırmaktan gurur duyduklarını sözlerine ekledi.
HOCA'NIN MİTOMANİSİ İYİCE AZMIŞ
Başkan Akaydın'ın son iftirasını havuz yapımıyla ilgili attığını belirten Türel, "Bahsettiği havuz da ihalesiz yaptırılmış bir iş değildir. Bizzat belediye şirketine yasal prosedürle verilip yaptırılmış, tüm soruşturmalar neticesinde de aklanmış bir iştir, raporlar ortadadır. Kendi arşivlerinde (belediyede) bu aklanma raporlarının hepsi vardır. Bulamıyorsa kendisine göndeririz. Ama çaresizlik içersinde o kadar bunalmış ki; tüm bunları bile bile iftira atabiliyorsa, o bildiğimiz mitomani (yalan söyleme) hastalığı azmış ve tedaviye ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Akaydın bir hekim olarak kendisine derhal mitoman (yalan söyleme hastası) teşhisi koymalı ve tedavi olmalıdır. İstifa da bir erdemdir ve bundan kazanan Antalya olur" dedi.