Pazar 08.09.2013

Elmalı Yeşilyayla Güreşleri

Eskiden Antalya'nın özellikle Serik, Korkuteli, Elmalı yörelerinde yapılan yağlı pehlivan güreşleri ilkbahar aylarında başlar, eylül sonuna kadar Antalya'nın çeşitli yörelerinde devam ederdi. Köy düğünlerinde de yağlı güreşler yapılırdı

E
lmalı'da 661 yıldır devam eden tarihi Yeşilyayla Yağlı Güreşleri bu hafta sonu yapılıyor. Elmalı Yeşilyayla yağlı pehlivan güreşleri, Türkiye'de Kırkpınar'dan sonra ikinci önemli güreş karşılaşmasıdır. Elmalı'daki güreş karşılaşmalarının başlangıç tarihi olarak gösterilen 1353 yılı dikkate alındığında; bu güreş karşılaşmaları, Kırkpınar yağlı güreşlerinden daha çok daha önce başlamıştır. Fakat ne var ki YeşilyaylaYağlı Güreşleri görsel ve yazılı basında gerektiği kadar yer almaz. Bu durum da beni bir bölge insanı olarak hep üzmüştür.
DÜĞÜNLERDEKİ GÜREŞLER

Hâlbuki Türkiye güreş tarihimize baktığımızda Türkiye Olimpiyat Şampiyonu bile bu Antalya bölgesinden çıkmıştır. Çünkü Antalya'daki Serik, Korkuteli, Elmalı yöreleri yüzyıllar boyu yağlı pehlivan güreşleri ile yakından ilgilenmiş ve birçok ünlü güreşçi yetiştirmiştir. Eskiden özellikle Serik, Aksu civarındaki Gebiz, Murtuna ve çevresinde düğünler sırasında yapılan pehlivan güreşleri, Antalya yöresi folklorunda önemli bir yer tutardı. Antalya bölgesi beri pehlivan yetiştirmekle ünlüdür. Yöre halkına sorulduğunda, pehlivanlıktaki şöhretlerinin kuvvetten çok, iyi oyun bilmelerinden ileri geldiğini söylerler. Balkan Muhacirleri, bu yöreye yeni geldiklerinde kendilerinin en kuvvetli pehlivanlarının bile Serik pehlivanlarını yenemediklerini kabul ettiklerini, çünkü kendilerinin bilmedikleri birçok fentleri (oyunları) olduğunu söylerler. Güreşlerde bilinen şu oyunlar uygulanmaktaydı: El ense, tırpan, boyunduruk, bastırma, çengel, budama, kaz kanadı, çapraz, yanbaş, köstek dalma, paça-kosnak, kazık, sarma, künde, kepçe, topuk çekme, kurt kapanı, payanda, kemane, kol bastı, tilki kuyruğu. Bunun dışındaki oyunlar yasaktı. Antalya'nın özellikle Serik, Korkuteli, Elmalı yörelerinde yapılan yağlı pehlivan güreşleri ilkbahar aylarında başlar, eylül sonuna kadar Antalya'nın çeşitli yörelerinde devam ederdi.
ESKİDEN GÜREŞLER

Eskiden bugünkü gibi çeşitli eğlence olanakları yoktu. Daha yakın zamanlara kadar halkın tek eğlencesi, düğünlerde yapılan pehlivan güreşleri idi. Tüm komşu köylere "Oku" gönderilerek, herkes düğüne davet edilirdi. "Oku", bugün bir zarf içinde yapılan düğün davetiyesinin, bizzat düğün evi tarafın ağızdan bildirilme şekliydi. Düğün daveti kişinin yüzüne karşı söylenir; bununla birlikte davet edilene bir başörtüsü, bir kuşak, bir fincan, bir havlu gibi küçük hediyeler verilirdi. Düğünün başladığı perşembe günü, köyün uygun bir alanında güreş yeri hazırlanırdı. Mevsimine göre güreş mahalline, yağmur veya güneşten koruyacak çadırlar gerilirdi. Güreş yerine gelen misafirleri davul zurna takımı karşılar; misafir gösterilecek yerine oturuncaya kadar davul zurna onlara eşlik ederdi. Sonra da bahşiş alıp geri çekilirdi. Her misafir, kendi ekonomik gücüne göre, yanında bir keçi veya dana getirirdi. Bu hediye, getirenin mevkiine ve düğün sahibi ile olan akrabalık ve arkadaşlığına göre değişirdi. En büyük hediye yetiştirilmek üzere atlık tay idi. Güreş meydanı misafirlerle çevrildikten sonra beklenen başka önemli bir misafir yoksa güreşler başlardı. İlk önce meydanda çocuklar güreşir, onları "Kara Keleş" diye adlandırılan 15-20 yaş arası amatör güreşçiler izlerdi. Son olarak da tanınmış pehlivanlar güreş tutarlardı.
YENİLENE 'GÖNÜLLEME' VAR

Alanda güreşi idare eden bir hakem heyeti bulunurdu. Bunlar güreşenlerden, her yenilene bir "gönülleme" verirlerdi. Bu gönüllemeler düğün sahibi tarafından hazırlanırdı. Çocuklara birer avuç kuru üzüm ve leblebi veya şekerleme, Karakeleş'lere de biriki arşın kumaş gibi, haline göre mütevazi hediyelerden başlayarak, başa bir tosun veya tay, yenilene bundan daha küçük bir hediye, ortaya ve karşılarına da aynı şekilde uygun armağanlar verilirdi.
KOŞU YARIŞI DA YAPILIRDI

Düğün sahibinin bu gönüllemelerinden ayrı olarak, pehlivanların seyircilerden bahşiş topladığı da olurdu. Düğün yerinde güreş tutulmazdan evvel, gençlerin üç adım ve koşu yarışları da yapılırdı. Başı alana düğün evinden mendil hediye edilirdi. Disk atma geleneğinin bir devamı olarak yuvarlak taş atma yarışı da yapıldığı olurdu. Kispet giyen pehlivanlar kazan başına gelirler. Kazandaki yağ ile yağlanırlar. Pehlivanlar Kura ile eşlenir ve yan yana dizilirler. Güreşlerin bir de "Salavat" adı verilen bir dua bölümü vardır. Güreş meydanında yalnız "Cazgır" olarak isimlendirilen ve eski pehlivanlardan güreş kurallarını iyi bilen bir adam dolaşırdı. Sonra da cazgır pehlivanları er meydanına salar. Davul zurna eşliğinde pehlivanlar peşrev çekerlerdi. ŞAMPİYONLAR
ÇIKARDI
Çazgır
gerektiğinde pehlivanların yüzlerini siler, gençlere güreş hakkında bilgiler verirdi. Yenileni ayırır, çevreden müdahalelere engel olurdu. Yenilen ve gönüllemesini alan pehlivan o güreşte bir daha ortaya çıkmazdı. Güreşte yenmek demek, sırtüstü getirmek demekti. Bunu "göbeğinde darıyı eğlendirmek" sözü ile tarif ederlerdi. Güreşte davetli misafirlerin yanlarında getirdiği pehlivanlar da olurdu. Aslında her pehlivanın bugün "menajer" olarak nitelendirdiğimiz bir tutanı vardı. Pehlivanların yenilmesini hiç kabullenemez ve hakem sayılan ağaların kararlarına rağmen, "yenildi", "yenilmedi" diye birçok tartışmalar çıkardı. Başı alan pehlivanın omzuna bir çocuk bindirilerek meydanda davul zurna eşliğinde bir süre dolaştırılır ve düğüne gelen davetliler de sevgi gösterilerinde bulunurlardı.
OLİMPİYAT ŞAMPİYONU

Bugün Antalya'ya şampiyonluklar, Kırkpınar'dan Altın Kemer'ler getirenlerin hemen hepsi, bir zamanlar köy düğünlerinde küçük yaşta güreş tutanlar olmuştur. Bunlardan biri de hiç şüphesiz, 1964 Tokyo Olimpiyatlarında 78 kiloda güreşip şampiyon olan İsmail Oğan'dır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.