Cumartesi 28.09.2013

Eski futbolcular para-pul bilmezdi

Eskiden futbolcular para-pul bilmezdi. Futbolu sevdiği için oynardı. Kendi külot, gömlek ve ayakkabıları ile sahaya çıkar, eskiyecek diye babasından korkanlar da yalın ayak oynardı

Eskiden Antalya'da futbolcular para-pul bilmezdi. Futbolu sevdiği için oynardı. Devletten destek görmedikleri gibi, kendi külot, gömlek ve ayakkabıları ile sahaya çıkar, eskiyecek diye babasından korkanlar, pabuçlarını da çıkarıp yalın ayak oynarlardı. Kimsesiz ve parasız bulunan kulüplerin futbol topları bile görülecek şeydi. İçi dışı doksan dokuz yamalı, on dakikada bir durup tamir edilmeden yapılmış bir maç bilinmezdi. Çoğu zaman kulübün formasını taşıyan ancak dörtbeş sporcu bulunurdu sahada. Fakat ne güzeldir ki Antalya'daki her futbol kulübünün para ve gönül destekçisi; daha doğrusu bir 'Hızır Aliyhissselamı' vardı. Yaptıkları beklenmedik yardımlarla spor kulüplerinde adeta bir bayram havası estirirlerdi. Verilen para ile yeni bir top, artarsa futbol pabucu alınırdı. Bu alışverişten sonra, futbolcuların sahaya çıkışı da çok fiyakalı olurdu. Yeni formalar, futbolculara doping etkisi yapardı. İlkışıkspor'un Hızır Aliyhisselamı, önceleri Atilla Konuk, 1950'li yıllarda da Bay Murat (Yerebakan) idi. 1950'lerde üç büyük kentin futbol takımlarında yoğunlaşan profesyonel futbolculuk ve yöneticilik, daha önce amatör olarak sürdürülen ülke ligini de etkiledi. Profesyonel ligin ilk maçları 1959 yılında oynanırken yer alan takımların sekizi İstanbul, beşi Ankara, dördü İzmir takımlarıydı, iki yıl sonra ligde ilk kez dördüncü bir şehirden bir takım görüldü: Adana Demirspor. Türkiye liginde daha bir beş yıl, başka bir beşinci şehir takımı görülemedi. Ancak 1965'ler ile birlikte bir dalga bütün Anadolu'yu kaplayıverdi. Türkiye ikinci Profesyonel Ligi kurulmuş, şampiyon olacak takımların birinci lige alınmasına karar verilmişti. Futbol Federasyonu'nun o zamanki başkanı Orhan Şeref Apak, İkinci Lig'e alınacak takımları tespit etmek için Anadolu'ya çıktığında herhalde çok şaşırmış olmalıydı. Her şehirde büyük törenlerle karşılanıyor; önünde kurbanlar kesiliyordu. Tesis alanında gelişmeler olmuş, birçok şehirde stadyumlar yapılmıştı.

KULÜPLERİN YENİ HALİ

1936'da kurulan Türk Spor Kurumu ve 29 Haziran 1938 tarihinde de Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne dönüşünce, Antalya'da bulunan spor kulüplerinden Gençler Birliği, Akdeniz Spor ve Tenis Kulüpleri Beden Terbiyesi Kanunu gereğince kongrelerini yaparak uygunluk beyannamelerini Bölge Başkanlığı'na gönderdiler. Bundan böyle Vilayet'çe yapılacak incelemeden ve Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nce onandıktan sonra bu kulüpler Beden Terbiyesi'nin kulüplere sunduğu yardımları alacaklardı. Cemiyetler Kanunu'na göre kurulmuş bulunan ve kongrelerini yapmayan diğer kulüpler, yalnız kulüp olarak varlıklarını sürdüreceklerdi. O yıllarda futbol yanında şimdikinden kuvvetli atletizm, bisiklet ve deniz de vardı 15 Temmuz 1940 günü Akdeniz Spor Kulübü yıllık genel kongresini yaparak yeni yönetim kurulunu seçti. Yapılan seçimde: B.B.Muhlis Künt, Halit Güray, Oğuz Tuğ, Hasan Akbaba, Mustafa Ediboğlu, Münir Tuğ, Mustafa Dilmaç seçildiler. 1940'lı yıllarda kurulan Gençlikspor (1942), Esnafspor, Torosspor ve uzun yıllardan sonra tekrar kurulan İlkışıkspor ve lise takımları bu spora öncülük ettiler. Özellikle Antalya'da birbirinin ezeli rakibi olan İlkışık Spor Kulübü ile Gençlikspor ve İdman Yurdu Kulübü maçları kalabalık seyirci kitlesiyle önünde oynanırdı. 1940'lı yılların başındaki bu gelişim ve halkın futbola gösterdiği büyük ilgi, Antalya'da bir futbol sahasının düzenlenmesine yol açmıştır. Her ne kadar devrin Valisi Haşim İşçan, kentin gelişmesini dikkate alarak spor alanının, bugünkü Bahçelievler denilen bölgesindeki 'Arap Alanı'nda yapılmasında ısrar etse de; kentin ileri gelenleri buna karşı çıktılar. Karaalioğlu Parkı'nın kenarındaki geniş bir narenciye bahçesinde meydana getirilen bu toprak futbol sahası, iki portatif kale direği, yine protokol için yapılmış küçücük ahşap bir tribünden oluşuyordu. Bunun üzerine, bugünkü Atatürk Stadyumu'nun temeli atılmış oldu. Antalya'da bu yıllarda basketbol ve futbola olan aşırı ilgi ve çalışmalar, 1945'te ilk Amatör Futbol Ligi'nin düzenlenmesine olanak sağlamıştır. 1945-1955 arasında Antalya'da Amatör Futbol Ligi, hemen hemen tek spor etkinliği olmuştur. O yıllarda, futbol maçı için Burdur ve Fethiye'ye gidildiğini; Afyon, Burdur, Elmalı takımlarının Antalya'ya gelerek maçlar yaptığını yazılı kaynaklardan öğrendim. O tarihte futbol ajanı ise Celal Yitmen Bey imiş. 1955'ten sonra kulüp ve futbolcu sayısında büyük bir artış olmuştur.

FUTBOLDA YAŞANAN OLAY.....

Antalya'da bir Topçu Alayı vardı. Bir pazar günü, lise futbol takımı ile Topçu Alayı futbol takımı arasında bir maç yapıldı. Maçta kavga çıktı, iş büyüdü, askerler palaskaları çekip, liselilere dayak attı. Birçoklarının eli, ayağı kırıldı. Lise Müdürü'nün de bir bacağı sakatlandı, aylarca bastonla gezdi. O günden sonra, Topçu Alayı ile Lise arasında maç yapmak yasaklandı.
YÜZME, YELKEN, ATLETİZM VE GÜREŞ
Araştırdığım kaynaklar; her yıl yaz mevsiminde İskele civarındaki Kumluk'ta ve Mermerli Plajı'nda yüzücülük dersleri verilerek, Antalyalı gençlerin yüzme yarışlarına katılmaları için hazırlık yapıldığını; aynı yerde yelken ve kürek kullanma derslerinin verildiğini gösteriyor. 1937 yılında İzmir'de yapılan grup birincilikleri yarışmalarına katılan Antalyalı yüzücülerimizden Mustafa Ekizler, grup ikincisi olmuştur. O tarihlerde Bölge Denizcilik Ajanı, eski liman reislerinden Ferhat Bey'dir. 1930'lu yılların ortalarında güreş antrenmanları Halkevi binasında yapılmaktaydı. 1937 yılı Mayıs ayı içinde bölgede güreş birinciliği karşılaşmaları yapılmıştır. Seçilen bölge birincileri Konya'ya giderek grup dördüncüsü olurken, 6 Eylülde İzmir'de yapılan müsabakalarda beş il içinde Antalya Bölgesi grup ikincisi olmuştur. Antalya'nın o tarihte Bölge Güreş Ajanı Osmanlı Bankası memurlarından Zeki Tokay Bey'dir. Bisiklet Federasyonu'nun emri ile Mayıs 1938'de bölge birincilik yarışmaları yapılmış ve bu yarışmada Vahdeddin Demirçiftçi bölge bisiklet birincisi olmuştur. 1938 yaz ayları içinde 3 kişilik bir grup 1528 kilometrelik turneye çıkmışlar ve bu turneyi başarı ile bitirmişlerdi. O tarihlerde Antalya Bölge Bisiklet Ajanı, öğretmen Fehim Taşkent Bey'dir. Antalya Bölge Tenis Ajanı, Ziraat Bankası Müdürü ve Bölge Muhasibi Rıza Soysal Bey'in ilgilendiği Antalya Tenis Kulübü'nün faal üyesi yirmi beş kişi kadardı. Atletizm sporu ile de o zamanlar parti sekreteri olan Şevket Akçit ilgileniyordu. Daha sonraki yıllarda, Antalya sporcuları Ritmik Jimnastik'te Türkiye 4'ncüsü; masa tenisinde (minikler) Antalya ikincisi; halterde Antalya Şampiyonluğu, 25 takım içerisinde Türkiye onunculuğu; ayrıca halter yıldızlarda Türkiye Şampiyonluğu, Türkiye dördüncülüğü, gençlerde iki sporcu Türkiye İkincisi, iki sporcu Türkiye üçüncüsü ve boksta bireysel dalda 63.5 kiloda Antalya Şampiyonluğu gibi başarılar göstermişlerdi. 1935 yılında Antalya Karaalioğlu Bahçesi'nin doğusunda, bugünkü Kapalı Spor Salonu'nun bulunduğu toprak saha, stadyum için düzeltilen; çevresi bir duvarla çevrilerek girişine demir parmaklıklı bir kapı yaptırılmıştı. Bu futbol maçları için düzeltilen sahanın etrafında koşu alanı, voleybol ve basketbol sahaları ayrılmış; ancak tenis kortu dışındakiler henüz yapılamamıştı. 1955'ten sonra kulüp ve futbolcu sayısında büyük bir artış olmuş, basketbol Antalya'da ancak Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Süleyman Erol'un gayretleri ile 1970'lerde canlanabilmiştir. 1950'li yıllarda amatör ligin yanı sıra yerel lig ve küme maçları düzenlenmiştir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.