Çarşamba 27.11.2013

Haluk ÜNCEL: Kader utansın!

'İşçi borcu bizim namusumuzdur' diye yola çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, bu sözlerinin altında ezildi.
Ezildikçe de sağa sola sataşmaya başladı.
Göreve geldi söz verdi, işçinin borcunu ödeyemedi, görevi sona eriyor hala işçi borcu devam ediyor. Bu konuda defalarca da kendisinden önceki yönetimi itham etti. İşçi borçlarını ödemek için aldığı 6 krediyi, eğlence, festival ve yandaş söyleşilere kullandı, kendi ifadesi ile "namus borcunu ödemek" yerine keyfe gider işlere harcadı.
Taşeron işçi sisteminin ulusal sorun olduğunu, bunu iktidarların çözmesi gerektiği bahanesi ardına sığındı.
Hemen hemen her açıklamasında sözü borç edebiyatına getirip, hatta "…En ufak bir utanç duymuyorum. Çünkü utanılacak durumu belediye başkanı olarak ben yaratmadım.
Yaratanlar utansın
" dedi. Bu sözler için çok talihsiz bir açıklama mı diyelim yoksa ayıp mı bilemiyorum.
Değerli okurlar; Alman filozof Friedrich Nietzsche utanmayı; "En insani davranış, bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir" şeklinde yorumlamıştır.
Ve "En insani" davranış biçimi olarak değerlendirmiştir. Maalesef, bizim "Profesör" unvanlı belediye başkanımız tam tersini yaparak insanları utanmazlıkla itham etme cüretini de göstermiştir. Aslında o kadar utanılacak şey var ki geçen 4 yıl 8 aylık dönemde, bakalım kimler ne kadar utanacak…
Mesela;
- Temcit pilavı gibi her gün bir önceki dönemin borçlarını sorgulayıp, gündeme getirip 4 yıl 8 aylık süre içinde ne kadar borçları olduğunu açıklayamayanlar mı utansın diyelim…
- 100 bin kişiye iş vaadinde bulunup, sonra da "Önüne bir sıfır koymuşlar" diyerek çark eden, sıfır sayısının öne konmasıyla herhangi bir değer değiştirmeyeceğini bilmeyen matematik fakirleri mi utansın diyelim…
- "Siyasete ısınamadım" dedikten sonra Antalya'da yapılan bir eğitim sempozyumu için kendisinden konuşma yapmasını isteyenlere "Toplantıya katılırım ama siyasi konulara girerim" deyip dün ısınamadığına bugün ısınanlar mı utansın diyelim…
- "Antalya Ankara'dan zengin hemşerim" dedikten sonra bu sözü "Doğal güzellikleri ve tabiatı için söyledim" diyerek çark edenler mi utansın diyelim…
-Sıkışınca "bırakır giderim" deyip sonra da bunu inkar edenler utansın mı diyelim…
-Seçim öncesi "bedava elektrik" diyenler mi utansın diyelim… -Belediyenin borçları için "…En ufak bir utanç duymuyorum. Çünkü utanılacak durumu belediye başkanı olarak ben yaratmadım. Yaratanlar utansın" deyip, kasasında 20 trilyon lira ile devir aldığı üniversiteden ayrılırken 40 trilyon lira borç bırakanlar mı utansın diyelim… Asında utanılacak daha o kadar çok şey var ki; (Hele bir "Yuh Yuh" hikayesi var ki; utanmazlıktan da ötedir) ne yapalım, KADER UTANSIN diyelim gitsin!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.