Bronkoskopik küçültme

Çağının en büyük hükümdarı Muhteşem Süleyman'ın "Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi" sözünde de vurguladığı gibi hayatın kaynağı oksijen. Oksijenin kana geçmesi için de akciğerlerin sağlıklı olması gerekli. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Göğüs Cerrahisi Bölümü'nden Opr. Dr. Ahmet Bülent Kargı, amfizem hastalığı ve tedavisiyle ilgili bilgi verdi. Çeşitli sebeplerle solunum yollarında darlık gelişirse içeri giren havanın hepsinin çıkayacağını ve içerde hapsolacağını belirten Uz. Dr. Kargı, "Böylece işe yaramayan geniş hava bölümleri oluşur, nispeten sağlam bölümleri baskılar. İşte bu hastalığa amfizem denir. Hastalarda ufak eforla bile nefes darlığı vardır ve giderek oksijene bağımlı hale gelir" dedi.
ÖLÜMLERDE 3. SIRADA
Ülkemizde tüm ölümler sıralamasında solunum sistemi hastalıklarının dolaşım sistemi hastalıkları ve kanserlerden sonra 3. sırada geldiğini belirten Uz. Dr. Kargı, "Hastaneye yatış sıralamasında ise solunum sistemi hastalıkları birinci sıradadır. Amfizemin tedavisinde öncelikle önleyici (sigarayı bırakma) ve ilaç tedavileri vardır. İlaç dışı tedavilerdeki amaç ise hastalıklı dokuyu çeşitli yöntemlerle bloke ederek alttaki sağlam akciğer dokusunun havalanmasını sağlamaktır. Sonuçta bağlı olarak nefes darlığı azalır, egzersiz kapasitesi artar ve yaşam kalitesinde düzelme elde edilir" diye konuştu. Akciğerde hacim küçültücü cerrahinin riskli bir işlem olduğunu açıklayan Kargı, "Ameliyat sonrası ölüm oranı yüzde 5-10, komplikasyon oranı yüzde 60'a yaklaşmaktadır. Çoğunlukla birçok eşlik eden hastalığı olan ve solunum rezervi kısıtlı yaşlı hasta grubu için risklidir. Akciğer nakli ise sınırlı bir hasta grubuna yapılabilmektedir" dedi. Bu nedenle yeni teknolojiler arayışına gidildiğini vurgulayan Kargı, "Bronkoskopi yoluyla hacim küçültücü tedaviler ağırlık kazanmıştır. Bu amaçla önerilen teknikler tek yönlü valfler, bronş tıkaçları ve hava yolu stentlerini içerir. Bronkoskopik hacim azaltıcı teknikler, cerrahiye göre kıyaslanınca hastanede uzun süreli yatış gerektirmeyen daha az riskli, dolaylı maliyeti daha az bir tedavidir" dedi.

YÜKSEK TEKNOLOJİK ALTYAPI GEREKTİRİR
Hafızalı metalden üretilen elastik sarmal teknolojinin tedaviler arasında ön plana çıktığını belirten Uz. Dr. Kargı, "Ülkemizde 2013 yılından itibaren bronkoskopik hacim küçültme tedavisi kullanılmaya başlanmış, Türkiye'de yüksek teknolojik altyapıya sahip merkezlerde onlarca hasta tedavi edilmiştir. Bu tedaviler hastalara bir nefes daha verebilmek için umut ışığı olmaktadır" diye konuştu.