Murat ÖZGEN: Dramatik son

Ne garip çelişki. Düşer miyiz, Avrupa'ya gider miyiz sorusu beynimizi meşgul eden.
Önceki gün Galatasaray finalist olunca, ilk maçı da deplasmanda 1-0 kazanan Antalyaspor'a Avrupa'nın kapıları sonuna kadar açıldı. Yapılması gereken, en az bir beraberlik alarak o eşikten geçmekti. İlk maçın sonucu tam da Antalyaspor'un oyun planına uygun, kontraya müsait bir skor. Gafil avlanmaya uygun bir Eskişehirspor.
Antalyaspor'un kadrosu ilk kez benim düşünceme yakın.
Kontraya müsait Diarra, Murat ve Köksal. Orta saha biraz zeki olacak, bu maç tereyağından kıl çeker gibi gelecek.
20 ve 29'uncu dakikalarda Diarra öyle iki net fırsatı kullanamadı ki, hele devamında Murat'ın kaçırdığı inanılmazdı.
Maç ilk yarım saatte bitebilirdi, ilahlar Eskişehir'in yanındaydı.
Eskişehirspor'un Diarra'yı sürekli savunmanın arkasına kaçırma hatasına nasıl düştüğü onların sorunu ama önlem almayı düşünmemeleri ilginçti.
Peki ya sol kanadımızı felç eden Erkan Zengin'e Fuat Çapa'nın almadığı önlem?
Devre biterken Diarra'nın golü adeta bir hayat öpücüğü oldu. İlk yarıdaki güzel oyuna bu gol çok şık durdu.
Dedik ya ilahlar Eskişehir'in yanında diye, onların yapamadığını Emre Güngör yaptı. Nazar boncuğu olsun diye düşündük, şanssızlık bu golle gitsin dedik. Taraftarın deyimiyle 'Yallah cinler yallah' dedik, ne yapsak nafile.
Bu kez Kamara ile attılar golü, Erkan yine sol kanadımızı felç etti. Bu kez gole ihtiyacı olan Antalyaspor'du.
Kalan dakika sayısı 30'dan azdı.
Eski dost Necati de hayallerimizi yıkan isim olunca artık elimizde avucumuzda ne varsa uçup gitti.İlk yarıda kaçan goller bir yanda, 4 kere gelip 3 kere gol atan Eskişehirspor bir yanda. Bir hayal daha, bir rüya daha böyle bitti. Çok dramatik oldu. Yine de kupada buraya kadar gelen takımı kutlamak lazım.
'Ben senin Avrupa'ya gitme ihtimalini sevdim' diyerek.