Kanserlerde erken teşhis önemli

Kalınbağırsak ve kalınbağırsağın son kısmı olan rektumdan kaynaklanan kanserler, ABD'de her yıl 140 bin kişiyi etkiliyor Kalın bağırsak kanseri ise herhangi bir yaşta ortaya çıkabilse de bir ileri yaş hastalığı olarak biliniyor ve hastaların yüzde 90'ından fazlası 50 yaşın üzerinde olan kişilerden oluşuyor. Bu yaştan sonra da risk, her 10 yılda ikiye katlanıyor. Medstar Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Op. Dr. Barış Özcan, kalınbağırsak ve rektum kanserleri hakkında bilgi verdi. Kalınbağırsak ve rektum kanserlerinin; ailesel geçiş, hayvansal yağ ağırlıklı ve düşük lifli beslenme alışkanlıkları, alkol ve sigara kullanımı, obezite ve hareketsiz yaşam gibi nedenlerle ortaya çıktığını belirten Op.Dr. Özcan, "Bu kanser türleri kanser tarama programlarına dahil edilebildiğinden özellikle 40 yaşından sonra yapılacak düzenli kontroller sonrası erken teşhis ile tedavi edilebilir özelliğe sahiptir. Makat bölgesinden gelen kanama, hastalığın en sık karşılaşılan belirtisidir. Ancak bu belirti hemoroid şikayetleri ile karıştırılabileceği için hastanın mutlaka kanser yönünden araştırılması gerekir. Dışkılama alışkanlarında değişiklikler de hastalığın diğer önemli belirtileri arasındadır. Dışkı çapında giderek azalma, makatta dolgunluk hissi ve sürekli dışkılama ihtiyacı olmasına rağmen bunun gerçekleştirilememesi şeklinde şikayetler görülebilir. Kısa sürede ciddi kilo kayıpları, kansızlık ve soluk görünüm de göz ardı edilmemesi gereken önemli belirtiler arasındadır. Özellikle 50 yaşın üzerinde bir hastada kansızlık tespit edilmesi halinde dışkıda fark edilemeyen gizli kanama ve altta yatan bir kalınbağırsak kanseri olabileceği düşünülmeli, hasta dikkatli bir şekilde incelenmelidir" dedi.

TEŞHİSTE ALTIN STANDART
Erken tanıda fizik muayene ve kolonoskopinin önemine değinen Op.Dr. Özcan, "Klinik muayenede özellikle kalınbağırsağın son 8-9 cm'lik kısmında var olan bir kanser tespit edilebilir. Bir diğer önemli tanı yöntemi ise kolonoskopidir. Endoskop ile anüsten girilerek tüm kalınbağırsağın görüntülenmesi işlemidir. Bu yöntemle kalın bağırsaktaki (kolon) kanserlerin tanısı konulabilir ve en önemlisi de kanserlerin oluşumuna neden olan poliplerin alınması mümkün olabilir. bu nedenle kolonoskopi, tanı için olduğu kadar tedavi edici bir enstrüman olarak da kullanılmaktadır" diye konuştu.
CERRAHİ İLE BAŞARILI SONUÇ
Kalınbağırsak ve rektum kanserlerinde öncelikli tedavinin cerrahi olduğunu açıklayan Özcan, "Cerrahi ile kanserli bölge ve onu besleyen damarlar ile lenfleri içeren yağ dokusu çıkarılır. Sonrasında kemoterapi ve radyoterapi cerrahi tedaviye ek olarak uygulanabilir. Eğer kanserin tanısı erken evrede konulur ve tedavi edilirse, hastaların yüzde 80-90'ı tamamen sağlığına kavuşabilir. Geç tanı konulan vakalarda iyileşme şansı yüzde 60 veya daha altına düşer.
LAPARASKOPİK KONFOR
Laparoskopik yani kapalı ameliyatların, kolon ve rektum kanserlerinde hastaya önemli ayrıcalıklar sağladığına vurgu yapan Op.Dr. Özcan, "Kolon ve rektum kanserleri cerrahisinde 4-5cm'lik küçük bir ameliyat kesisi ile işlem yapılmakta, hasta ameliyat sonrası çok daha az ağrı ile hemen yürümekte ve buna bağlı olarak bağırsakları çok kısa sürede çalışıp ameliyat sonrası 2-3 günlük sürede taburcu olabilmektedir. Böylelikle günlük işlerine çok hızlı dönebilmekte ve ameliyat sonrası alması gereken kemoterapi veya radyoterapi gibi onkolojik tedavileri çok kısa bir süre içerisinde başlayabilmektedir" dedi.
BARIŞ ÖZCAN