HALUK ÜNCEL: CHP'lilerin CHP'si

Epey uzun bir süredir Antalya gündeminin siyasi kanadını CHP'de yaşananlar oluşturuyor. CHP ile ilgili haber ve yorumlar medyada AK Parti ile MHP'nin neredeyse 4-5 katı kadar bir oranda yer alıyor… Geçenlerde CHP'li bir dostum ile sohbet ederken bunu sordum. Kendisi iyi bir CHP'lidir ve ülkenin genel meselelerine sağduyulu bir şekilde yaklaşır, meselelere çözüm yönünden bakar. "Aslında kronolojiyi takip edersen Antalya CHP'deki gelişmeleri ve sonuçlarını görürsün" dedi. "Bak dedi; CHP'de bu günlere gelinmesinin başlangıcı 2009 yerel seçimleridir. Deniz Baykal kimsenin fikrini sormadan adayını, Mustafa Akaydın'ı ilan etti… Ve CHP, Akaydın ile seçimi kazandı. Tabi ki Baykal da bu işten bayağı keyiflendi. Bir dönem önce AK Parti'nin kazandığı seçimin rövanşını almış oldu. Yani, Baykal kendi adayı ile seçim kazandı havası ile 2011 genel seçimlerine kadar bu işi sahiplendi. Ancak 2011 genel seçimlerinde Baykal bu kez yine kimsenin hatta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun dahi görüşlerini almadan kendi listesini hazırladı ve onaylattı. Bu liste, CHP'de büyük şok yarattı… Dillere düştü… İşte CHP'nin Antalya'da bugünlere gelmesinin ardında yatan iki hamle bu… Birincisi Baykal'ın Mustafa'sı, ikincisi Baykal'ın vekilleri…" dedi ve bir nefes aldı… Devam etti, "Baykal, Akaydın'ın siyasete bakış açısını çözemedi, daha doğrusu çok güvendiği Akaydın'dan böyle bir siyaset tarzı beklemiyordu. Akaydın, bir türlü anlaşılamayan, kendi nevi şahsına münhasır siyasi çizgisi ile değil Baykal'ı, tüm kenti de hayretler içerisinde bırakan bir tutum sergiledi. Bu birrr… Sonra geldi sıra Baykal'ın vekil listesine… Parti içinde tam bir hayal kırıklığı yarattı. Bu da ikiii… Ve senin de bildiğin gibi o meşhur il kongresi sonucunda geri dönülmez bir yola girildi. Bir tarafta Baykal ve vekilleri cephesi, diğer tarafta yeni il teşkilatı ve bu ekibe destek verdiği görünümünü yaratan Akaydın… Şimdi bu fotoğrafın açısından Antalya CHP'ye bakarsan partinin nasıl çözüldüğünü görebilirsin. Neticede Antalya'da 2011 genel seçimleri sonrası üç parçalı bir CHP oluştu… Baykal'ın CHP'si… Kılıçdaroğlu'nun CHP'si… Ve CHP'lilerin CHP'si… Ben CHP'lilerin CHP'lisi olarak kendimi tanımlıyorum. Çünkü, maalesef ne Baykal, ne de Kılıçdaroğlu bizim CHP'mizi bir türlü anlayamadılar. Ya da açık konuşayım, işlerine gelmedi. Biz çekişmelerin, sadece kendi siyasi ikbalini düşünenlerin, CHP'lilik felsefesinin dışında hareket edenlerin CHP yönetimini değil, bu tanımların yer almadığı bir CHP istiyoruz. Çok şey mi istedik acaba." Sonra döndü ve "Anladın mı biz Antalya'da seçimi nasıl kaybettik? Bu gidişle de daha çok seçim kaybederiz" dedi. Kendisine hak vermemek mümkün değil. Kısa sürede çok genel bir çerçeve içinde CHP'nin Antalya'da nasıl çözüldüğünü anlattı. Kendisinden bir sonraki buluşmamızda detayları aktarmasını istedim. Güldü, "Asıl orası işte roman olur" diye cevap verdi…