Okunmayan su faturası isyanı

Antalya neresi Fethiye neresi diye soranlarınız olabilir. Biz genelde Batı Akdeniz olarak Antalya, Isparta ve Burdur'u görürüz ama bölge coğrafyamızın en uç noktasında olan Fethiye de bu sınırlara dahil edilmiş. Herkes gazetecileri çok gezen insanlar olarak tanımlar ama ben bu sınıfa girmiyorum dersem yeridir. Çünkü hayatımda ilk kez Fethiye'nin merkezine Fethiye Belediye Başkanı ile röportaj için yolum düştü. İyi ki de düştü ve bu vesile ile hem cennet bir köşe olan Fethiye'yi gördüm, hem de dobra ve mert bir insanı yakından tanımış oldum.
KÖYDEN CENNETE GEÇİŞ
Fethiye'yi neredeyse bir köy olarak ilk kez 1999 yılında Belediye Başkanı seçildikten sonra teslim alan Behçet Saatcı ile röportaja başlarken hiç yabancılık çekmedim. Başkan Saatcı'ya sohbetimizin hemen başında "Neler yaptınız bu cennet köşe için?" diye sordum. Başkan Saatcı, "Fethiye büyük bir köydü. Yolu olmayan, kaldırımı olmayan, parkı bahçesi olmayan, suları kesilen, doğru dürüst yemek yiyecek yeri olmayan böyle bir yerdi. Ancak hiç de mütevazı değilim. Üç dönem sonrası Fethiye yaşamaktan keyif alınan bir mekana doğru çok hızlı bir değişim yakaladı. Bu değişimi Fethiyelilerden katkı alarak sağladık. 'Herkesin Fethiye için bir şeyler yapabileceği vardır' sözümüzü bütün Fethiyelilerin kafasına soktuk. Ve ertesi günü kalktığımda ilçem için ne yapabildim veya ne yapabilirimi arkadaşlarımızla hep değerlendirdik. Bu da Fethiye'yi gerçekten keyif alınan bir mekana dönüştürme konusunda büyük bir destek oldu. Değişime halk uymazsa sen ne yaparsan yap hiç katkı sağlamaz. Ama halk bu değişimi yakaladığı için Fethiye çok rahat, Fethiye'nin önü açık" diye cevap verdi.
AVM DEĞİL BİR HAVUZ
Hemen yapılan çalışmalar noktasında herkesin çok konuştuğu AVM konusuna girdik Başkan Saatcı ile ve kendisine bu AVM'nin niye önemli olduğunu, niye bu kadar üzerine düştüğünü sordum. Saatcı bu konuda, "2009 yılında Fethiyelilere, '2009- 2014 döneminde en fazla ne istersiniz' diye sorduk. Yüzde 87 ile AVM çıktı. Biz de ondan sonra kolları sıvadık bunları yaptık, halk istedi diye yaptık. Kötü mü oldu? Hayır iyi oldu. Aslında burası bir AVM değil, yaşam merkezi. Biz zaten onu öyle tabir ediyoruz. Orası Fethiyelilerin sıcakta bunaldıklarında girdikleri havuz gibi bir yer. Ben de öğle arasında oraya gidiyorum. Fethiye'deki esnafı olumsuz etkileyecek büyük bir yer zaten değil. Ben bir eksikliği tamamladığımız düşüncesindeyim. Çünkü kabul edelim ki ekonomik parametredeki insanlarımız Fethiye dışındaki özellikle Antalya, Denizli, İzmir'e giderek AVM'lerden alışveriş yapıyorlar. Belli markaları alıyorlar. Burada bunları sunmaya çalıştık. Halk istedi biz yaptık" diye konuştu.
HALKA SORARAK YAPIYOR
Hemen araya girerek, "Halkın her istediğini yapıyor musunuz? Görüşlerini alıyor musunuz yani?" diye sordum Saatcı'ya: "Gayet tabi. 1960 yılında depremde evler yıkıldıktan sonra Fethiye Karagözler'de palmiye ve hurma ağaçları dikmiş o zamanki müteahhit firma. Bunların bazıları kurumuş. O ağaçların ne olacağını ben oradaki vatandaşlara sordum, anket yaptım. En çok defne dikilmesini istediler. Ben de defne diktim. Halk ne isterse biz onu yaparız" diyerek diğer belediye başkanlarına örnek ve rol model olacak bir cevap verdi.