Haluk ÜNCEL: 'Yaradan'a havale

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin eski Başkanı Mustafa Akaydın'ın kendi dönemi ile ilgili yayınlanan belgeli açıklamalara verdiği yanıtların tutarsızlığından dün bahsetmiştik… Ancak Akaydın'ın cevapları dikkatlice incelendiğinde yine yanıltmaya yönelik, kafa karıştıran ve sanki bizlerle dalga geçer gibi olduğu kanaatine varmak mümkün. Bu nedenle de Akaydın'ın açıklamalarını aynı dille değerlendirmek hasıl oldu…
Mesela, bakın ne buyurmuş eski başkan;
"Akaydın, alt geçitlerin boyanması için 303 bin TL ödediklerini doğrularken, buralar için kullanılan boyanın sıradan bir boya olmadığını ifade etti. Akaydın, 'Özel bir teknolojisi var.
Egzoz gazını emen özel bir teknolojiye sahip… Biz buna göre ihale ettik, işçilik ve korkulukların boyanması dahil'…" (Bu açıklamaya ne denir, kargalar bile güler, ne boyaymış meğer!)
Akaydın'ın 'emici' boyası ile de tanışmış olduk! Herhalde kendisinin bir icadı olsa gerek ki 'emici' diye tanımlamış! Neyi emdiği de yapılacak soruşturmalar sonucu ortaya çıkar biz de öğreniriz! Ancak Türel de bu işi öğrenememiş demek; Akaydın'ın 303 bin liraya yaptığı işi sen kalk 45 bin liraya mal et. Neredeyse 7'de birine yaptır. Olacak iş mi şimdi, durup dururken Akaydın'ın aynı işi 7 misline yaptırdığını cümle alem duysun(!) Türel bu işin kimyasını bilmemektedir, çünkü Akaydın'ın boyası özeldir! Bu boya egzoz gazını emerken bir yandan da bu emdiği gazı oksijen olarak geriye salgılamakta olup, alt geçitlerde olası bir havasızlık çekilmesi durumunda bir faciayı önlemektedir! Bitmedi; yine bu boya Antalya'nın havasındaki nem oranını yüzde 80 civarında azaltmakta ve mübarek Ramazan aylarında ısıyı ortalama 8 derece düşürmektedir! Başkan Akaydın'ın bu konuda epey hayır duası aldığını da belirtmekte fayda vardır!
Yine diyor ki sayın Başkan;
"Mustafa Akaydın, 17 motosikletin kiralanması için 42 bin 500 TL ödediğine ilişkin iddia için 'cımbızlama' benzetmesi yaptı. Söz konusu ihalenin park bahçe hizmetleri paket ihale olduğunu kaydeden Akaydın, 'Bakım onarım, ilaçlama, çimlendirme gibi 100 kalemden oluşan bir ihale' dedi…" (Açıkça itiraf ediyor, "böyle bir kiralama yok" diyemiyor!) Meğer bu yayınlananlar doğru değilmiş, bu işler yapılırken de 'cımbız' kullanılmış! Kendileri cerrah olduğu için bu işlerden anlar diye yorumladım, çünkü 'cımbız'ın nerelerde kullanıldığını en iyi o bilir diye düşündüm! Ayrıca firma sahibinin de belediyeye başvurup, fiyatlarda yüzde 45 indirim yapma talebi de yalandır! Belediyeye akıl almaz fiyatlarla araç kiraladığını belgeyle itiraf etmesi de düzmece bir olaydır, belediye yetkilileri tarafından 'cımbızla' çekilerek ortaya çıkarılmıştır! Bu motosikletler tamamen navigasyon sistemi ile çalışmakta olup, üzerinde kullanıcı olmadan park ve bahçeleri denetlemektedir!
ALDAŞ için ne dedi;
"Akaydın, eleştirilerin yoğunlaştığı belediye şirketi ALDAŞ'ın sadece bir müşavirlik firmasıyla kendi döneminde üreten bir yapıya kavuştuğunu söyledi. Bunun için yatırım yaptıklarını, Moskova'ya büro açtıklarını anlatan Mustafa Akaydın, 'İstersen 93 personeli işten çıkar. Bu üretim faaliyetlerini ortadan kaldır' dedi." (Moskova bürosu ve yıllık zararından bahsetmiyor ama büro açtıklarına da gizleyemiyor!) Yine Akaydın haklıdır! ALDAŞ'ın Moskova bürosunun maliyeti 932 bin lira civarındadır, (eski para ile 1 trilyona yakın) geliri ise 92 bin 71 liradır. Bu bilançoda görüleceği üzere, Akaydın Türk-Rus ilişkileri için büyük bir gayret göstermiş, komşuya gereken yatırımlarda bulunup, ilişkilerin pekişmesi yönünde Antalya halkı adına girişimlerde bulunmuştur! Bunda eleştirilecek bir yan yoktur! Akaydın'ın dediği gibi 'üretime' katkıda bulunulmuştur!
Engelli Rehabilitasyon Merkezi; Akaydın, Çıplaklı'da bulunan Büyükşehir Belediyesi Engelli Rehabilitasyon Merkezi'nin eşi Günseli Akaydın'ın başkanlığını yaptığı derneğe peşkeş çekildiği iddialarını da yalanladı. Eşinin merkezin çalışır duruma getirilmesindeki tutumu için 'kahramanlık örneği' değerlendirmesinde bulundu… (Ne yapsın işin içinde eşinin derneği var, olayı başka yöne çekmek istiyor ama nafile, rakamlar yalan söylemez!)
Bu da doğrudur, merkezde eşi benzeri görülmemiş bir 'kahramanlık örneği' gösterilmiştir! Hatta burada bir Akaydıngiller destanı yazılmıştır! İngiliz şair John Milton tarafından kaleme alınmış 'Kayıp Cennet' eserindeki gibi Adem ile Havva yeryüzüne, Büyükşehir Belediyesi Engelli Rehabilitasyon Merkezi'ne indirilmiş ve ayda 216 bin lira buradaki ademoğullarına sol cenahtan bir neslin devamı için dağıtılmıştır! Bu kahramanlığın sonunda başkent saflarına katılma beklentisi hüküm sürmektedir!
Tüm bunlar bir yana mevzunun üzücü olan tarafı ise ulvi bir amaca yönelik böyle bir merkezin adeta hanımın çiftliği gibi yönetilmesidir. Akaydın'ın eşinin derneğine özel bir protokolle işletmesi verilen bu merkezin, amacından saptırılarak engelli insanlarımızın haklarının gereksiz harcamalarla heba edilmesinin günahı ve vebalini de "Yaradana" bırakıyoruz.