Pazartesi 18.08.2014
Son Güncelleme: Pazar 17.08.2014

Antalya'nın havası

Hiçbir yıl yaşamadığımız kadar, oldukça serin bir Temmuz ayı yaşadık. İnşallah Ağustos ayını da böyle atlatırız derken, Antalya'nın ünlü 'Eyyam-i Bahur' sıcakları kapımızı çaldı

Antalya'nın havasını bilen bilir. Antalya'da iki mevsim vardır. Birisi zaman zaman ılıklaşan bahar mevsimi, bir de insanı adeta canından bezdiren Temmuz- Ağustos aylarındaki sıcak yaz mevsimi. Bu yıl her nasıl olduysa, yaz aylarından Temmuz'u Antalya'da yaşayanlara göre, oldukça serin bir havada geçirdik. İnşallah Ağustos ayını da böyle atlatırız derken, Antalya'nın ünlü 'Eyyam-i Bahur' sıcakları kapımızı çaldı. Antalya'da yaşayanlar büyük bir çoğunluğu bu mevsimi ya deniz kenarında, ya da nisbeten daha serin başka illerde veya Antalya'nın yüksek yaylalarında geçirirler. Çünkü özellikle temmuz ve ağustos aylarında Antalya'da kuru ve kavurucu sıcaklar başlar. Antalyalılar bu sıcakları 'Eyyam-i Bahur' sıcakları olarak adlandırır. Bugünlerde o sıcakları yaşıyoruz. Eski dilde eyyam günler, rüzgâr; bahur, fazla sıcaklık, sıcak zamanlarda yerden yükselen buhar anlamındadır.
MELTEM RÜZGÂRI

Meltem rüzgarı yaz aylarında Antalya sahillerinde hemen her gün 10-11 saatleri arasında denizden karaya esen ve yaklaşık günbatımına kadar süren, yaz sıcaklarında insanlara serinlik veren hafif bir esintidir. Kış aylarında bu rüzgar, "Lodos" adını alır. Lodos estiği zaman, denizi sularını 40 metre yüksekliğindeki falezlerinden aşırır; gemileri kayalara, sahillere sürükler, birçok zararlar verdirir. Antalya kıyılarının doğal kliması sayılan Meltem Rüzgârı bir bambaşkadır. Antalyalılar tarafından "Meltem Hanım" diyerek de gönlü okşanan bu esinti; insanlara serinlik, bitki örtüsüne, canlılık ve nem getirir. Meltem, Antalya'da denizden 70 ila 80 km içerilere kadar sokulur. Bu estikçe ağır sıcaklar biraz hafifler, insanların dayanabilme derecesine iner. Meltemin serinliği son derece değişiktir. Meltem yaz başlarında çok serin olur, adeta üşütecek derecede insanı çarpar. Yaz ortalarına doğru ve sonraları hayli yumuşar. 'Meltem Hanım', güneş biraz yükseldikten, yani karalar ısındıktan sonra deniz tarafından karalara doğru eser ve ikindiye kadar devam eder; sonra akşam karanlığına kadar meltemin durgun devresidir. Bundan sonra basınç dengesi bozulur, tersine döner ve güneş doğuncaya kadar 'Manavgat' veya 'Alitimya' denilen rüzgâr, karadan denize doğru eser. Meltem ve Alitimya; bu iki rüzgâr, Antalya'nın yazın çöl sıcağına benzeyen havasını biraz olsa da yumuşatır, dayanabilecek hale getirir. Yaz gecelerinde Antalya'nın en sevilen ve beklenen rüzgârı budur. Karadan esen Poyraz rüzgârı kurudur ve ancak gece yarısından sonra gerçek serinletici etkisini yapar. Ancak karalardaki durum değişik olduğundan, bu da ona göre değişir. Kara tarafına yağmur yağınca; bu da kıyılara serin gelir ve çok hoş eser. Gece yarısına doğru hava poyraza döner. Gündüzün melteminden ve akşamın Manavgat rüzgârından sonra esen bu hafif poyraz da serindir.
YAKICI POYRAZ

Fakat ne var ki, temmuzun ortası ile ağustos ayı başı arasında Antalyalıların sıcak kabusu başlar. Yılına göre 10 gün, çoklukla 15 ila 20 gün devam eden bir devrede 'Eyyami Bahur' denilen günler araya girer. Hâlbuki bu rüzgâr, nispeten kuru ve serin rüzgâr, sıcaktan adeta yanmış olan Antalya kıyılarına doğru indikçe ısınır, ısındıkça elbette kurur, kıyılarda mısır ve fasulye gibi bitkileri birdenbire soldurur. İnsanın dayanma gücünü aşan o kadar sıcak yapar ki bazen serçeleri bile yere düşürür ve insanları bunaltır, Bazen sıcak toz bulutları da sürükler, meltemlerde açılan pencereler bu rüzgârın esmesiyle kapanır. Antalya halkı, her yıl bu aylar arasında bu havayı bilir ve bekler. Akdeniz'in havası bu devrede Basra Körfezi yönünü tuttuğundan, Eyyam-i Bahur rüzgârı da karadan kıyılara, kıyılardan da deniz üzerinden o yönde aynı şiddette eser. Denizde ancak küçük küçük dalgalar yapar. "Eyyam-i Bahur"dan kurtulan Akdeniz kıyı halkı, biraz ferahlar ve artık ağır yaz sıcaklarını bir parça olsun atlatmıştır. Eyyam-i Bahur günlerinde Antalya en sıcak ve en bunaltıcı günlerini yaşar. Termometre 43 dereceye kadar yükselir. Toros kayalıklarının bütün rutubetini emdiği bu kuru rüzgâr, değdiği yeri kavurur. Bu rüzgârlar 1-3-5-7 gibi tek sayılı günlerde devam eder. Bu sıcaklardan korunma yöntemleri de oldukça basitti. Evlerinin bahçelerinde Düden Çayı'ndan gelen su ile dolan havuzları olanlar; bu havuzlara girerek serinlerlerdi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.