Üniversite'ye mafya girmiş

Usulsüzlük iddiaları ile Antalya ve Akdeniz Üniversitesi (AÜ) gündemini sarsan AÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Demir, sarsıcı iddialarına devam ediyor. Demir'in Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar geriye doğru incelendiğinde de çok çarpıcı iddialarda bulunduğu ortaya çıkıyor.
EN ÇARPICI İDDİA
Demir'in Twitter hesabından en çarpıcı iddiayı 25 Nisan'da ortaya attığı görülüyor. Demir bu tarihte AÜ Hastanesi'ne mafyanın çöreklendiği iddia ederek, "Bugün bir ziyaretçim vardı. Kurumda gayri yasal işler yapan şirket çalışanlarından biriymiş. Döndürülen dolapları ve kurumdaki mafyaları anlattı. Bu kurum bu hale düşmemeliydi. Hiç mi içinizde Allah korkusu yok sizin. Kuruma mafyayı nasıl olur da böyle çöreklendirirsiniz" diye yazdığı belirlendi.
HASTANE YÖNETİMİ
Hastane yönetimindeki değişiklikleri de 16 ve 17 Nisan'da eleştirdiği görülen Prof. Demir'in bu konuda da, "Bravoo. Hastanede bir müdürün daha ipi çekilmiş. Hazır başlamışken son kalanınkini de çekin, 2012 öncesi hastane kadrosu temizlensin. Eğitimi, Sağlık Yönetimi olan ve 20 yılını bu hastaneye verenler kızak görevlerle hastane dışına… İşte böyle batırılmıştır bu kurum. Bugüne kadar hastaneye hastalığı dışında gelmeyenler de hastane yöneticisi olmaya devam ediyor. Size de kolay gelsin, emir kulusunuz" paylaşımları dikkat çekti.
EHİL OLMAYANLAR GÖREVDE
Prof. Dr. Demir'in hastane yönetimi ile ilgili eleştirilerine Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Duranoğlu'dan da 30 Haziran'da destek geldiği Twitter hesaplarında görüldü. Prof. Duranoğlu, yaptığı paylaşımda, "Bu hastanenin işlemlere hakim, oturmuş bir idari kadrosu vardı. Tamamını değiştirmek gibi bir yanlış yapıldı. Atama işlemleri olurken işin ehli olmayan idareciler geldi" ifadelerini kullandı.
GÖZYAŞLARI BİTMİYOR
Prof. Demir, Üniversite ve hastane çalışanları ile ilgili son paylaşımları ise 23 ve 31 Ekim'de yaptı. Demir bu tarihlerde attığı mesajlarında şu sözlere yer verdi: "Kurumda gün geçmiyor ki birisi gelip gözyaşları içinde uğradığı haksızlıkları anlatmasın. Bu insanların göz yaşlarının bedeli olmayacak mı? Kurum içi ziyaretlerde karşılaştığım acı gerçek: Zihinlerin ve gönüllerin köleleştiği akademik camia. Oldukça vahim tablo."