Pazartesi 17.11.2014
Son Güncelleme: Pazar 16.11.2014

Tarihin tanığı: Hadrianus Kapısı

Antalya kent surları üzerinde en güzel yapı, surların doğu yönünde bulunan Hadrianus Kapısı'dır

Bugün Antalya'da Atatürk Caddesi üzeride güneye doğru yürüdüğünüzde kale surlarına yapışık gibi duran üç kemerli görkemli bir kapı ile karşılaşırsınız. Eskiden Antalya Kalesi'nin varoşlara açılan birçok kapısı vardı. Kentin doğusundaki Hadrian Kapısı, bunların en büyüğü ve günümüze dek en iyi korunmuş olanıdır. Antalya halkının "Üç Kapılar" olarak adlandırdığı bu yapının, M.S.130 yılında kenti ziyaret eden Roma İmparatorlarından Hadrianus için yapıldığı ve O'na ithaf edildiği birçok kaynakta yer almaktadır. Kapının önünde sarı zemin üzerinde tabelada şunlar yazılıdır: "Eski Antalya kenti ve limanını kuşatan surlar üzerindeki kapılarından günümüze ulaşan tek kapıdır. Roma İmparatoru Hadrian'ın M.S. 130'da Antalya'yı ziyareti anısına yapılmıştır. Dört ayak üzerinde yükselen üç gözlü girişi ve sütunlarla süslü çift cepheli mimarisi ile Roma Şeref Tak'ı görünümündedir. Tak'ın üzerinde muhtemelen imparator ve ailelerinin heykelleri yer almaktaydı. Ancak bunlardan günümüze ulaşan olmamıştır. Kapının her iki yanında, farklı yapıda iki yüksek kule bulunmaktadır. Önden soldaki orijinal olup Roma dönemine aittir. Sağdaki ise, kitabesine göre Selçuk Sultanı I. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Kapı, 1959 yılında restore edilmiştir."
ÇİÇEK KABARTMALARI

Hadrianus Kapısı'nda tanıtım levhasında bu bilgiler yazılıdır. Ne var ki tanıtım levhasında; bence bu görkemli kapının sahip olduğu en önemli özelliğine yer verilmemiştir. Bu üç kemerli zafer takının tavanları Antalya'da yetişen çiçek ve meyve çiçeklerinin kabartmaları ile süslüdür. Her kemer içinde kasetler içinde 66 adet olmak üzere; birbirinden ayrı 198 adet Antalya'da yetişen çiçek ve meyve çiçeklerinden kabartmalar mermer taşa resmedilmiştir. Bugün bir çiçek cenneti olan Antalya'da, dünyanın her tarafına büyük miktarlarda ihracat yapanlar bile Hadrianus Kapısı'nın bu özelliğini bilmezler. Zamanla yıkılan kapının 1961-1962 yıllarında ilk görünümüne kavuşturulması amacıyla yapılan restorasyon sırasında eksik olan parçalar tamamlansa da bu kısımlarda çiçek motifleri işlenmeden bırakılmıştır. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde Antalya Kalesi'nin kapıları konusunda şu satırlara rastlanır: "Cümle halk bu kapıya muhtaçtır. Diğer üç kapı liman tarafına işler. Büyük liman kapısından limana kırk taş basamakla inilir. Güneye bakan bir kapıdır. Limanın Ova Kapısı doğuya bakar. Bu kapının beyaz mermer üstüne Frenkpesene (yabancılara ait) bir derviş tasviri yapmışlardır. Bu tasvirin başucunda üç satır Yunanca yazılıdır. … Gümrük Kapısı buna yakındır. Gayet küçük bir kapıdır. ve güneye bakar. Ve Gümrükhane bu kapının iç yüzündedir. Ve dört kapı taşra hisar kapılarıdır ki, büyük kapılardır. Bu dört kapıdan başka şehir surlarının ayırdığı mahalleler içinde 22 küçük kapısı daha vardır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.