Çocuktaki döküntüler mutlaka önemsenmeli

Kırmızı beneklerle kendini gösteren döküntülüler, herkesin çocukluk döneminde tecrübe ettiği hastalıklardır. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Ali Rıza Kanra çocuklarda görülen döküntülü hastalıklar hakkında bilgi verdi.
İLK BELİRTİLER
Suçiçeği, kızıl ve kızamık gibi hastalıklarda döküntülerin çok karakteristik olduğundan, hemen tanı konulabildiğini belirten Uz.Dr. Kanra "Ancak diğer döküntülü hastalıklarda döküntünün şeklinin hemen tanı koymada yeterli olamayabilir. Döküntü ile birlikte ateşin olması enfeksiyon ihtimalini artırmasına karşın, romatolojik hastalıklarda da ateş görülebilmektedir. Alerjiye bağlı döküntülü hastalıklarda çoğu zaman döküntü ile birlikte ateşin eşlik etmediği ve öncesinde burun akıntısı öksürük gibi belirtilerin olmadığı kaşıntı vardır. Bu durum, hastalığı suçiçeğinden ayırt etmede yardımcıdır. Tedavi sırasında alerji önleyici ilaçlar verilir, bununla birlikte alerjiye neden olabilecek gıda, ilaç veya temas eden madde uzaklaştırılır" dedi.

CİDDİYE ALINMALI
Viral enfeksiyon kökenli döküntülü hastalıkların tedavilerinin çocuğun şikayetine yönelik ve destekleyici tarzda olduğunu belirten Kanra, "Ancak vücutta küçük kanamalar tarzında döküntülere neden olabilecek hastalıklarda tanının erken konulması ve tedavinin çok acil şekilde başlanması gerekir. Çocuğunuzda döküntü gördüğünüzde bunun basit, kendini sınırlandıran viral bir hastalık mı, yoksa çocuğunuzun hayatını tehdit eden ciddi bir hastalığın belirtisi mi olduğunu anlamak ve tedavinin uygulanmasını sağlamak için hemen doktora başvurun" dedi.
TEHLİKELİ OLABİLİR!
Döküntüden önce veya beraberinde ateş, öksürük veya gribal belirtiler gözlenebildiğine değinen Kanra "Bu hastalıklarda bulaştırıcılığı önlemek amacıyla çocukların diğer çocuklarla temasının engellenmesi gerekir. Özellikle viral enfeksiyon nedeni ile döküntülü hastalık geçiren bir çocuğun gebelerle teması durumunda, anne karnındaki bebeğin etkilenmesi, bebekte kalp odacıklarında deliklere, damar hastalıklarına, gözlerde ve iç organlarda hasarlara neden olabileceği unutulmamalıdır" diye konuştu.