Rüzgar gibi geçti

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, 30 yılda Antalya ekonomisinin yaşadığı deneyimi anlattı. Antalya'nın 30 yılda müthiş bir değişim ve gelişim sergilediğini söyleyen Çetin, "Antalya'nın son 30 yılı, nüfusun 2 buçuk, merkez nüfusunun 4,7 kat, tarımsal üretimin 5 buçuk kat arttığı bir dönemdir. 30 yıl önce 50 binlerin altındaki turist sayısı bugün 12 milyonu aşmaktadır. 1980'lerin ortalarından bugüne Antalya dünyanın en büyük turizm destinasyonlarından birisi haline gelmiştir ve artık şehirlerin değil ülkelerin turizm rakamları ile yarışmaktadır" diye konuştu.
TARIMDA BİRİNCİ
Antalya'da geçmişte sadece narenciye üretip satıldığını hatırlatan Çetin, "Bugün ise Antalya tarımda katma değer anlamında Türkiye birincisi konumundadır, hatta tarımda ülkelerle yarışmaktadır. 30 yıl öncesine kadar Antalya'da fabrika olarak 3 kamu işletmesi ve bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda tesisten söz edebilirdik. Bugün artık Organize Sanayi Bölgesi, Serbest Bölge ve ilçelerimizle birlikte 250 civarında fabrikamız var" dedi.
PLANSIZ KENTLEŞME
Bu müthiş büyüme ve gelişme başarısının her alanda gerçekleşemediğini savunan Çetin, "Antalya'nın plansız kentsel gelişmesi, turizm ve ticarette plansız ve kontrolsüz büyümesi 1980'li yılların ortalarında başlamıştır ve bugünlere uzanmaktadır. Plansız büyüme beraberinde merkezi ve yerel yönetim yatırımlarının kent ihtiyaçlarını karşılayamama sorununu getirmiştir. Plansız konut arzı, turistik yatak arzı, işyeri arzı Antalya'da katma değerin, kârlılığın, çalışanların ücretlerinin, yerel yönetimlerin gelirlerinin olması gerekenin altında kalmasına yol açmıştır" diye konuştu.
KENT KÜLTÜRÜ
Dünya kentlerinde ekonomik göstergelerden, yatırımlardan çok daha önemli konunun kent kültürü olduğuna dikkat çeken Çetin, "Bir kent, mimarisi, sanatı, sosyal yaşamı, ticaret kültürü, trafik kültürü, eğlence kültürü, çevre koruma gibi alanlarda özgün bir kent kültürü ortaya koyamazsa hiçbir altyapı yatırımı gelişme için yeterli olmayacaktır. Antalya maalesef plansız büyüme ile birlikte kent kültürünü kaybetme noktasına gelmiştir. Kent kültürünün temel noktalarından birisi olan ticaret kültürü, ticaretin yapısının bozulması ve esnaf kültürünün AVM'lere teslim olması ile önemli bir yara almıştır" dedi.
HİZMET SUNMADA SORUN YAŞANIYOR
Davut Çetin, bir turizm merkezinin olmazsa olmaz unsurları olan gastronomi ve eğlencede gerek girdi maliyetleri gerekse kültürel nedenlerle artık dünya ile rekabet edebilecek ürün-hizmet sunma noktasında sorun yaşandığını belirterek, "Çevre ve kent estetiği konusunda bir turizm kentinin alması gereken mesafenin alınamadığını görebiliyoruz. Artık kalkınmayı sadece parasal girdi olarak görmeyi bırakıp kültür yaratmaya yönelmeliyiz" dedi.