Pazartesi 25.05.2015

'Yüz yıllık hasret' bitiyor mu?

Türk turizmi için bugün çok önemli yere sahip olan Antalya'nın 1892 yılından beri süren demiryoluna kavuşma hayali, nihayet gerçekleşeceğe benziyor

Atatürk döneminde bir bağımsızlık sembolü olarak görülen demiryolları, Amerika Birleşik Devletleri'nin şartlı yardımlarıyla durdurulmuş, karayollarına öncelik verilmiştir. Demiryolları öylesine ihmal edilmiştir ki 1950-1980 döneminde yılda ortalama sadece 30 kilometre demiryolu yapılabilmiştir. Son yıllarda hızlı tren çalışmalarının hız kazandığı demiryolu ulaşımında; 1935'lerde Burdur'a kadar getirilip bırakılan demiryolu ağının, Antalya Körfezi'ne ulaştırılması konusu, bugünlerde yine gündemde.
ATATÜRK'ÜN MÜJDESİ

Atatürk 1930 Mart'ında Antalya'yı ziyareti sırasında, Antalya'da bu gereksinimi bizzat tespit etmiş ve ayrılırken "Antalyalılara demiryolunun en kısa sürede Antalya'ya getirileceği" müjdesini vermişti. Bunun üzerine Büyük Millet Meclisi çalışmalara başlayarak Afyon- Antalya Demiryolu'nun inşaatı için bir kanun çıkarılır. 5 Ocak 1933 günü Hükümet Meydanı'nda toplanan binlerce Antalyalı, Afyon-Antalya demiryolu hattının yapılmasına dair meclis kararını büyük bir coşku ile kutlar. Hatta 11 Şubat 1935 günü Afyon-Antalya hattı demiryolu inşaatında çalıştırılmaları için Antalya'ya Avusturya uyruklu Mühendis Beziç, Schitehelm ve Davit'in kadroları gönderilir. Antalya'nın, şimendifere [tren] kavuşacağı müjdesi 10 Temmuz 1935 günü verilir. Devrin önde gelen isimlerinden olan Muharrem Önal bu konudaki düşüncelerini Resmi Antalya Gazetesi'nin 11 Temmuz 1935 tarihli sayısında, "Şimendiferin Düdüğünü Duyuyoruz..." diye yazsa da Mareşal Fevzi Çakmak bu girişimi, güvenlik gerekçesi ile engeller.
1980'DE ETÜDÜ YAPILMIŞTI

Ulaştırma Bakanlığı 1980 yılında Burdur-Antalya demiryolu hattının, etüt, proje ve mühendislik hizmetler işini ihale ederek, proje çalışmalarını başlatmıştı. Proje çalışmaları sürerken, aynı bakanlık tarafından hattın fizibilite etüdü Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ne yaptırılmış ancak etüt sonucunda hattın 'fizibıl' olmadığı sonucuna varıldığı için projeden vazgeçilmiş ve 1981 yılında Antalya'ya demiryolu yapımı yatırım programından çıkarılmıştı. Yine Antalya yöresinin tarımsal ve turizm potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesine katkı yapacağı ve ülke ekonomisi açısından da fayda yaratacağı görüşüyle 1984 yılında yine bir çalışma başlatılmıştı. ODTÜ'ye Burdur- Antalya ve Isparta-Antalya hatlarının fizibilite yönünden mukayesesi yaptırılmış, "iki hattın da fizibıl çıkmadığı ancak, Burdur-Antalya hattının, Isparta-Antalya hattından daha uygun olduğu" görüşü alınmıştı. Ulaştırma Bakanlığı 1995 yılında yeni bir girişimle, Burdur-Antalya ve Isparta- Antalya arasında tasarlanan demiryolu hatlarının fizibilite etütleri, ODTÜ ile imzalanan bir protokol çerçevesinde güncelleştirilmişti. Ne var ki bu fizibilite etüdü çalışmalarından da olumlu bir sonuç çıkmamış; ekonomik ve mali açıdan hatların yapılabilir nitelikte olmadığı kararına varılmıştı. Fizibilite etüt raporunun projenin değerlendirmesi bölümünde; projenin tamamlanmasından sonra elde edilecek gelirlerin, yapım ve işletme giderlerini karşılamayacağı ileri sürülmüştü.
NEDEN ÖNEMLİ?

Turizmin başkenti, dünya kenti sözleri ile tanımladığımız Antalya, artık demiryoluna en kısa zamanda kavuşmalıdır. Görüldüğü gibi Türkiye'de bugün, yük ve yolcu taşımacılığı her yıl büyük bir artış gösteriyor. Yaş sebze-meyve ve kesme çiçekçilikte öncü olan bu kente demiryolunun yapılması, bölgenin özellikle sebze ve meyve ihracatını ciddi anlamda arttıracaktır. Demiryolunun Antalya ile mutlaka buluşması gerekir. Böylece yapılacak demiryolu iç turizmi de tetikleyeceği gibi, aynı zamanda Antalya ticaret ve tarım ürünlerinden hak ettiği gelir payını alacaktır. Kamyon ve otobüslerle yapılan karayolu taşımacılığı, artık bu yükü çekecek durumda gözükmüyor. Hızlı tren projesinin Batı Akdeniz bölgesine ulaşması halinde, Türk turizmine ve tarım ürünlerinin ihracatında çok önemli bir aşama kaydedilecektir. Antalya'nın yurdumuzun iç bölgelerine yeni teknolojiye sahip demiryoluyla bağlanması, birden çok sektörde verimliliği hızla arttıracaktır. Türkiye'nin sebze ve meyvesinin yüzde 65'ini sağlayan Antalya bugün, ürünlerini ancak karayoluyla veya Tekirdağ'dan İtalya kıyılarına feribotla geçen kamyonlarla, Avrupa sebze hallerine ulaştırabiliyor. Çünkü Antalyalı üreticilerin bugünün koşullarında çok primitif kalan, ürünlerini kamyonlarla taşıtması dışında başka bir alternatifi yoktur. Bu durum iç turizmde de aynıdır. Antalya'ya gezmeye gelen bir kişi, hızlı tren olanağı olduğu takdirde, muhakkak ki bunu tercih edecektir.
TEKRAR HAREKETE GEÇİLDİ
Geçtiğimiz günlerde Sabah Akdeniz'de, Antalya hızlı tren projesinin hayata geçirilmesi için tekrar harekete geçildiği, yapımına 2016'da başlanacağı yazılıydı. Son on yıl içinde Antalya'ya demiryolu yapılması için en büyük gayreti ANSİAD üyesi ve AK Parti Milletvekili olan Sayın Sadık Badak göstermiştir. Sayın Badak'ın demiryolu hasretimizi sürekli gündemde tutması, bugün Antalya'ya demiryolu yapılması kararı alınmasında büyük katkısı yadsınamaz. Antalya çiftçisinin mallarını Avrupa toptancı hallerine 24-48 saat içinde soğutuculu vagonlarla teslim edebilme aracına kavuşamadığı takdirde alternatif pazarı yoktur. Antalya'ya gelen turistin, hızlı tren ile 2-4 günlük turlarla karşılıklı olarak Konya-Ankara- İstanbul'a ulaşması, Türk turizminde bir müşteri çeşitliliği yaratmış olacaktır. Biz Antalyalılar da yaklaşık bir asırdır kavuşmak için hasretini çektiğiniz demiryolu projesinin gerçekleşmesini büyük bir umutla bekliyoruz.

GİRİŞİMLER OSMANLI DÖNEMİNDE BAŞLADI

Aslında Antalya'ya demiryolu inşaatı için girişimlerin Osmanlının son dönemlerinde başladığı görülür. Örneğin 8 Eylül 1892 tarihli belgede Antalya'dan Sivas'a kadar demiryolu güzergahı keşfi için izin isteyen Amerikalı Corci Earl Cerh'in vekili Baron De Sfelter'in dilekçesi ve 17 Ağustos 1913 tarihli belgede ise Antalya'ya demiryolu hattı ile bir ticaret limanı inşası hakkında Umur-u İktisadiye ve Sanaiye Anonim Şirketi ile yapılan yazışmalar yer alır. 24 Mayıs 1919 tarihli belgede İtalyanların Antalya'yı işgali sırasında Finike ile Antalya-Burdur arasında şimendifer hattı inşaatına, hükümetten izin almadan başladıkları görülür. Ancak işgal 5 Temmuz 1921'de sona erince, bu girişim de sonuçsuz kalmıştır. 29 Haziran 1927'de Afyon-Antalya arasında inşası düşünülen demiryolundan, Burdur-Baladız-Dinar-Sandıklı kısmının yapımına talip olan şirketle görüşme yapılması için Nafia Vekaleti'ne yetki verilir. 27 Haziran 1928 tarihine gelindiğinde hükümet tarafından Afyon-Antalya demiryolu inşaatı için Bruder Redlich Şirketi'ne maliyet konusunda yazışmalar yapılması kararlaştırılır. Ama bir sonuç alınmaz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.