Kızları için savaşıyor

Antalya'da iki kız babası inşaat işçisinin yaşadığı kimlik mücadelesi filmlere konu olacak türden. 50 yaşındaki inşaat boyacısı Haydar Şimşek'in Belarus uyruklu İrina Jikrivaskoya ile yaşadığı aşktan dünyaya gelen iki kızı 'Yaşar ne yaşar ne yaşamaz' romanını aratmıyor.
ANTALYA'DA TANIŞTILAR
Filmlere konu olacak hikayeyi SABAH Akdeniz'e anlatan Şimşek, 1999 yılında Kaleiçin'de gezinti yaparken turist olarak kente gelen İrina Jikrivaskova ile tanıştığını ve birkaç buluşmanın ardından arkadaş olduklarını söyledi. Arkadaşlıklarının aşka dönüştüğünü belirten Şimşek, "Nikah için evrakları tamamlarken 2000 yılında evimize hırsız girdi. İrina'nın pasaportu çalındı ve pasaport çıkartmak için Belarus Büyükelçiliği'ne başvurdu. Büyükelçilik inandırıcı bulmadığı için İrina'ya yeni pasaport vermedi" dedi. Haydar Şimşek, "Bu sırada 2002 yılında kızımız Duygu dünyaya geldi. Bu sırada pasaport çıkartmada yine sıkıntı yaşamaya devam ederken 2004 yılında ikinci çocuğumuz Halime dünyaya geldi. İrina, 2006 yılında annesinin gönderdiği kimlik kartı ile yeniden başvuruda bulundu ve 3 aylık geçici pasaport verildi. Eşim pasaport çıkarmak için 2006 yılının Ağustos ayında ülkesine gitti. Fakat talihsizlikler peşimizi bırakmadı ve İrina ülkesinden pasaport alamadı. Ben bütün evrakları tamamlayıp nikah için 2006 yılının Eylül ayında Belarus'a gittim. Nikah masasında iken görevli nikah memuru Antalya Valiliği'nden verilen Apostil belgesi Rusça'ya tercüme edilmediği için nikahı kıymadı. Benim vizem dolunca sınır dışı edildim" dedi.
7 YILDIR ORTADA YOK
Antalya'ya geri dönen Haydar Şimşek iki kızının annesi İrina Jikrivaskoya ile 2009 yılına kadar telefonla görüştüğünü vurgulayarak, "İrina bana 'Ben Türkiye'de pasaportumu çaldırdığım için Belarus bana 5 yıl yurtdışı çıkış yasağı verdi. Bir yolunu bulup pasaportu çıkartıp geleceğim' dedi. Ancak 2009 yılından sonra telefon numaralarını değiştirmiş ve ben kendisine 7 yıldır bağlantı kuramadım. Sanki yer yarılıp içine düştü ve ortadan kayboldu" ifadelerini kullandı.
OKULA KAYIT ETMEDİLER
Haydar Şimşek eşi İrina Jikrivaskoya ile resmi nikah yapamadığı için kızları Duygu ve Halime'ye de kimlik çıkaramadığını söyledi. Duygu'nun kimliği olmadığı için 2008 yılında okula yazdıramadığını da belirten baba Haydar Şimşek şunları söyledi: "O tarihte Sakarya İlköğretim Okulu idarecilerine durumu anlattım. Yalvar yakar ile Duygu'yu okula yazdırdım. Okulunda hep birinci oldu. Daha sonra Halime'yi de aynı okula yazdırdım. Döşemealtı ilçesine taşındıktan sonra kimlikleri olmadığı için burada okula yazdıramadım. Kaymakam'a gittim ve durum anlatıp yardım istedim. Kızlarımı TOKİ İlköğretim Okulu'na yazdırdılar. Küçük kızım çok başarılı olduğu için bir yılda sınıf atladı. Ancak bu yıl kimlik numarası olmadığı için ortaokula yazmadılar. Şimdi kızım okula gidemiyor. Her gün sabah arkadaşlarının okula girişine bakıp gözyaşları içinde eve geri geliyor. Bana, 'Babacığım ben niye okula gitmiyorum' diye soruyor."
OKULUN BİRİNCİSİ
Haydar Şimşek, kızı Duygu'nun T.C. kimlik numarası olmadığı için TEOG sınavına giremediğini de ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Kızlarıma kimlik çıkarmak için 2012 yılında Antalya 1'inci Aile Mahkemesi'ne babalık davası açtım. Mahkeme davayı kabul etmedi. DNA testi yaptırmak istiyorum ama maddi gücüm yetmiyor. Çocuklarım hastalanıyor nüfus cüzdanları olmadığı için onları hastaneye götüremiyorum."
OKUMAK İSTİYORUZ
Duygu ve Halime ise tek isteklerinin okumak olduğunu söyledi. Okulunda aynı zamanda voleybol takımında da oynayan Duygu, "Ben derslerimde çok başarılıyım. İngilizcem çok iyi. Ancak sınavına giremediğim için ne yapacağımı bilmiyorum. Günlerce gözyaşı döktüm" diye konuştu. Annesini hiç hatırlamadığını da belirten Duygu, "Bizi bırakıp gittiği için ona bazen çok kızıyorum" diyerek içinde bulunduğu durumu anlatmaya çalıştı.
KAPIDAN DÖNÜYORUM
Küçük Halime ise kimliği olmadığı için bu yıl okula alınmadığını söyledi. Her gün okula kadar gittiğini alınmadığı için kapısından gözyaşları içinde geri döndüğünü belirten Halime, "Tek isteğimiz bir kimliğimizin olması. Babam inşattan düştüğü için boynundan sakatlandı. Ona bir şey olursa bize kim bakar" diye çaresizliğini dile getirdi.