Eski Ramazan günleri
Çok değil, 25-30 yıl öncesine kadar Antalya, orta büyüklükte bir Anadolu kenti iken Ramazan’ı karşılama telaşı, bugüne göre daha bir değişik yaşanırdı
İFTAR ZİYARETLERİ
Ekonomik durumları iyi olanlar, Ramazan ayında yoksul komşulara, tanıdıklara içinde sadeyağ, zeytinyağı, pirinç, şeker gibi temel gıdalar bulunan hediye paketleri verirlerdi. Hali vakti yerinde olan ailelerin iftar davetleri Ramazan'ın on beşinden sonra başlardı. Zengin, fakir, akraba, arkadaş ve ahbap, konu komşu birbirini bir gün önceden haber verilerek "Yarın bize iftara buyurun, Allah ne verdi ise beraber yiyelim!" diyerek iftara çağırır; hemen her gece ya davet eder veya edilirdi. İftar davetlerinde yemek çeşidi daha da zengin olurdu. Hazırlanması zor olduğu için bu davetlerde pilavla tavuk etinin ve tatlıların özel bir yeri vardı. Yatsı ve teravih için ya camiye gidilir veya topluca evde kılınırdı. Namazdan sonra iftara davet edilen misafirlerle birlikte tatlı tatlı sohbetler başlardı. Eski Ramazanlarda geceler, ailelerin evlerde toplanma nedeni idi. Tombala oynama, karşılıklı hikayeler, fıkralar anlatma, bilmece sorma insanları birbirleri ile kaynaştırır, hoşça vakit geçirilirdi. Antalya esnafı ise aralarında Ahilik günlerinden beri süre gelen 'Sıra Eğlenceleri' düzenlerlerdi. Mübadeleden, yani 1922 yılından önce, Ramazan akşamları Yenikapı'da Antalyalı Rumların düzenlediği tiyatro, sinema, varyete gibi eğlencelere gidilirmiş.
FENERLİ DAVULCULAR
Eskiden, çoğu sokaklar yeteri kadar iyi aydınlatılamadığı için elinde bir fener taşıyan fenercisi ile bir davulcusu vardı. Bunlar Ramazan'la adeta özleşirlerdi. Ramazan'ın başladığı gece mahallelere çıkan davulcular sokak sokak davul çalarak, maniler söyleyerek Antalyalıları gün ağarmadan önce, atılan Ramazan topu ile birlikte sahura kaldırırlardı. Davulcular ilk 15 gün sadece davul çalarak tüm sokakları gezer, tüm evlerin uyanmasını sağlarlardı. 15 nci gününden itibaren mani söyleyerek bahşiş toplarlardı. Sonra, 80'li yıllardan itibaren Antalya şekil değiştirdi. Tek veya en çok iki katlı müstakil evlerin yerinde apartmanlar yükseldi. Her geçen yıl insanlar değişti. Kent, hiç tanımadığımız insanlarla doldu, yüzler yabancılaştı, adetler kısmen unutuldu. Antalya'da Ramazan'ı hatırlatacak yalnız iki şey kaldı: Ramazan pidesi, Ramazan poğacası! Sokaklardaki davulcuların tavırları da manileri de değişti bana göre. Hatta, bazı sokaklarda kovalandılar. Benim çocukluğumda ve gençliğimde yaşadığım Ramazan hazırlıkları, sahurlara kadar yaşanan eğlenceler, geçmiş Ramazanlardan hiç de farklı değildi. Fakat o günlerde bile "Nerede o eski Ramazanlar?" diye sitem eden büyükannelerimiz, bugünleri görselerdi ne derlerdi acaba?
EN SON HABERLER
- 1 Antalya Open’da şampiyon belli oldu
- 2 İlk yarının karnesi
- 3 Maçta gözler Amılton’da olacak
- 4 HEDEF 3’TE 3 YAPMAK
- 5 Avrupa’da yaşam tecrübesi fırsatı
- 6 Sulama birlikleri güç birliği yaptı
- 7 Batık gemi parça parça çıkartılıyor
- 8 Taşıt kiralamada ceza yeniliği
- 9 Çiftçi gözünü göğe çevirdi
- 10 Hedef 7.5 milyon turist