Pazartesi 01.08.2016
Son Güncelleme: Pazar 31.07.2016

Antalya’yı sarsan kayıtlı depremler

Son birkaç yıldır Antalya Körfezi’nde Richter Ölçeği’ne göre büyüklüğü 3.5 ile 4.1 arasında değişen depremlerin bazılarını hissetmesek de, haber bültenlerinden öğreniyoruz

Ben 70 yılı aşkın bir süredir Antalya'da yaşıyorum. Şimdiye kadar ciddi, herhangi yıkıma yol açan bir deprem olayı yaşamadım. Ancak Antalya'da yaşayan sanat tarihçisi İrlandalı T. Michael. P. Duggan'ın bazı tespitleri var. Onları burada aktarmaktan öteye anlatacak pek bir deprem yaşamışlığım yok. İlkokulda bize Antalya kent merkezinin dördüncü deprem kuşağında olduğu, deprem haritaları üzerinde gösterilirdi. Son zamanlarda Antalya'nın bu kuşağı ikinci dereceye yükseldi. Neden, nasıl, bilemem? Ancak Michael Duggan'ın Antalya'da meydana gelmiş deprem olayları ile ilgili olarak derlediği bilgiler, geçmişten oldukça karamsar bir tablo ortaya koyuyor. Tarihi belgeler, MS 68 yılında Mısır civarındaki deprem sonucu oluşan tsunami ile dev dalgaların Antalya'nın Kaş ve Kumluca ilçelerinde Myra, Simena, Patara gibi birçok antik kenti sular altında bıraktığını bildirmektedir. MS 529-530 yılında Demre-Myra bölgesini büyük bir deprem felaketi sarsmıştır. Malalas kayıtlarında, "O sene, Likya Metropolisi olan Myra tanrının gazabına uğradı ve İmparator l. Jüstinyen depremden kurtulanlar ve kentin yeniden inşası için bonkörce maddi destek verdi. Bu depremde ortaya çıkan fay hattı (kırık) boyunca yatay yer değiştirme Kekova yakınlarındaki Aperlae da hemen ölçümlendi ve 7 metre kadar olduğu görüldü. Bu deprem aynı zamanda Patara'yı, Xanthos'u ve sahil boyunca daha bir çok antik yerleşimi vurdu.
KEKOVA'DA TSUNAMİ
Öyle görünüyor ki bu deprem MS 68'de Likya sahilindeki Patara ve Myra gibi aynı bölgeleri etkileyen depremin ve onun oluşturduğu Tsunaminin adeta bir tekrarıydı. Tıpkı MS 141 ve 246 yıllarında bölgede meydana gelen diğer depremlerde de olduğu gibi. MS 7. yy'da da Myra'yı (Demre) 2 büyük deprem daha vurdu ve Antalya'nın batık şehirlerini oluşturacak şekilde kısmen Aperlae, Kekova ve Simena şehirlerinin bazı bölümlerinin denize batmasına neden oldu. Xanthos şehri bu depremlerin sonucu terk edildi ve 11. yüzyıla kadar bir daha yeniden iskan edilmedi. MS 1222 yılında bir büyük deprem Kıbrıs adasını vurdu. Eski Paphos kentinin batı sahilini tahrip etti. Depremden 30 yıl kadar önce inşa edilen Paphos Kalesi'ni ve Limanı'nı yıktı. Limasol ve Nikosia (Leoşa)'nın belli kısımlarını tahrip etti. Bölgemizin bu kadar yakınında meydana gelen bu deprem Alanya ve Antalya'da da mutlaka büyük hasara sebep olmuştur. 1204,1267,1303 ve asıl önemlisi de 1568'de merkez üssü Kıbrıs olan ve Limasol, Lefkoşa ve Famagusta (Gazi Mağusa)'yı şiddetle tahrip eden depremler Antalya'nın doğu sahilinde bulunan yerleşimlerde de mutlaka çok etkili olmuşlardır. 1452-1502 yılları arasında yaşayan Leonardo Da Vinci, yazdığı kitaplardan birinde büyük bir depremin 1459 yılında Antalya'yı sarstığını söyleyerek, bunu şöyle ifade ediyor: "Rodos yakınlarında Antalya'da (Sattaliya) denizi yaran bir deprem oldu ve bu yarığa üç saatten fazla süre ile öylesine büyük bir su akıntısı döküldü ki eksilen su nedeniyle bölge çıplak kaldı ve daha sonra deniz önceki durumuna geri döndü." Güney Fransa'da bulunan Marsilya Ticaret Odasının ticari arşivleri 6-20 Mart tarihli ve 1743 yılında Antalya'da meydana gelen bir depremin kayıtlarına sahiptir. Kayıtlar şöyle demektedir: "6 Mart ve 20 Mart tarihlerinde Antalya'da (Sattaliya), tıpkı 1459'da aynı bölgede olduğu gibi Antalya Limanı'nın bir süre ile kurumasına neden olan korkunç depremler gibi farklı bölgelerde şehir surlarının belli kısımlarının yanı sıra birçok evin de çöktüğü haberini aldım. Şehir surlarından bir kısmı Fransız konsülünün evinin üstüne düşerek onu tahrip etmiş." Bu depremde bölgedeki birçok köy haritadan silinmiş ve bugün "Sıçan Adası" diye bildiğimiz Sultan Reşat Adası'nın bulunduğu bölgede; adanın batı yönde, karşı istikametine düşen bir dağ tamamıyla suya batmıştır. 1881 yılından başlayarak 1986'ya kadar Antalya ili dahilinde, Richter ölçeğine göre büyüklüğü 4 veya daha fazla olan 338 deprem olmuştur.
BÜYÜK DEPREMLER
1911 yılında merkez üssü Antalya olan ve o zamanki Antalya'nın en yüksek yapısı olan Yivli Minare'yi şerefesinden itibaren yıkan 6.1 şiddetindeki deprem olmuştur.
1926'da Kaş açıklarında 6.8 şiddetinde bir deprem olmuştur. Aynı yıl içinde Antalya'da da 18 Mart ve 26 Haziran tarihlerinde iki deprem olmuştur.
1931 yılında merkez üssü Antalya olan 6.2'lik bir deprem yaşanmıştır.
1957 yılında Fethiye'yi vuran 5.9'luk deprem bir antik Likya kenti olan Telmesos'un da büyük bir kısmını tahrip etmiştir. Ve yer yer çökmelere, ölümlere ve yaralanmalara neden olmuştur.
1966 yılının 13 Mart'ında Antalya İskelesi'nde suların iki metre kadar alçaldığını, çocukken ben de tespit ettim.
1969 yılında 6.2'lik bir deprem Kalkan'ı vurmuştur. Bu depremin meydana getirdiği şok dalgası Aksu ve Serik arasında bulunan antik Sillyon kentinin Odeon ve tiyatro binalarının çökmesine neden olmuştur. Bölgede daha önceden meydana gelen bir başka deprem, Sillyon tiyatrosunun sahne binasını,binanın geriye kalan bölümlerinden kopartmış ve yapıyı zayıflatmıştı, ne var ki daha önceden olan bu depreme ilişkin elimizde bugün için her hangi bir kayıt mevcut değildir.
Son birkaç yıldır Antalya Körfezi'nde Richter Ölçeği'ne göre büyüklüğü 3.5 ile 4.1 arasında değişen depremlerin bazılarını hissetmesek de, haber bültenlerinden öğreniyoruz. Yüzyıllar öncesinden geçtiğimiz yüzyıla kadar bölgede yaşanan büyük depremleri öğrenince, insanın içi ürperiyor. İnşallah böyle büyük yıkım getirecek bir deprem yaşamayız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.