İki kişiye mezar oldu

Antalya'da tur teknesinin batmasından sonra kaybolan biri Lübnanlı 2 kişinin cesedine Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisi dalgıçlarının çalışması sonucu teknenin mutfak bölümünde ulaşıldı. Kaleiçi Yat Limanı'ndan önceki gün saat 11.00'da 7'si mürettebat toplam 86 kişi ile ayrılan 28 metre uzunluğundaki 'Kurt-C' isimli gezi teknesi, hava şartlarının kötüleşmesi üzerine Sıçan Adası açıklarından dönüşe geçtiği 17.15 sıralarında Konyaaltı Plajı açıklarında su almaya başladı. Tekne kaptanı Aydın Topaç'ın S.O.S. sinyali vermesine rağmen yardıma gelen olmadığı iddia edildi. Yolcuların 155 Polis İmdat'ı araması üzerine Antalya Emniyet Müdürlüğü'nün tüm birimleri alarma geçti.

PANİK ÇIKTI İDDİASI
Havadan ve karadan yardıma koşan polise Sahil Güvenlik ekipleri de katıldı. Kuvvetli yağmur ve rüzgarın da etkisiyle yan yatan teknedekileri kurtarmak üzere Deniz Polisi, Sahil Güvenlik ekipleri ile bölgedeki diğer tur teknelerinin de bölgeye ulaşması ile yan yatan teknedeki 84 kişi kurtarılarak Kaleiçi Yat Limanı'na getirildi. Önce bir çocuğun kayıp olduğu söylense de saatler sonra teknede bulunanlardan 1'i yabancı, 2 kişinin kaybolduğu belirlendi. Deniz Polisi, 45 metre derine dalış yaparak teknede kalan kimse olup olmadığını belirlemeye çalıştı. Olayın ardından polis tekne kaptanı Aydın Topaç'ı gözaltına aldı. Kaptan Topaç verdiği ilk ifadede denizde hortum çıktığını yolcuların panik yapması üzerine 79 kişinin aynı anda teknenin arka kısmına yığılmasıyla teknenin yan yatmaya başladığını iddia etti. Kaptanın bu ifadesinin ardından polis meteorolojiden bölgede hortum olayının yaşanıp yaşanmadığını sordu ancak Meteoroloji bölgede hortum olayına rastlanmadığını bildirdi.

FELAKETİ ANLATTILAR
Olayda son anda canlarını kurtaran Hasan Erdoğan ile Nihal Tekin ise yaşadıkları korkulu anları SABAH Akdeniz'e anlattı. Kurtulduktan sonra gemi kaptanı ve diğer çalışanlardan şikayetçi ve davacı oldukların belirten Erdoğan, "Deniz bir anda patladı. Tekne batmaya başladı. Kaptan bize 'Ben denizin patlayacağını biliyordum' diyerek sakin sakin duruyordu. Biz çıldırmak üzereydik. Antalya tarihinin en büyük felaketini atlattı" diye konuştu. Nihal Tekin ise yaşadıklarına hala inanamadıklarını ifade ederek, "Resmen cehennemi yaşadık. Dalgalar gelip bir çırpıda gemiyi yan yatırdı. Biz çığlık çığlığa bir birimize sarılarak denize atladık. Gerisin hatırlamıyorum" ifadelerini kullandı.

SERAP ÇELİK'İN CESEDİ BULUNDU
Havanın kararması nedeniyle ara verilen arama çalışmaları dün saat 07.00'de yeniden başlatıldı. Kayıp olduğu belirlenen 38 yaşındaki Serap Çelik ile Lübnan uyruklu Samira Frahya'nın cesetleri akşam saatlerinde batan teknenin mutfağında bulundu. Ölen kazazedelerden Serap Çelik'in İstanbul Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Ramazan Çelik eşi olduğu ve iki çocuğu bulunduğu öğrenildi. Gözyaşları içinde arama çalışmalarını takip eden Ramazan Çelik, "Eşim tatil için Antalya'ya teyzesi ve kız kardeşinin yanına gelmişti. 16 yaşındaki oğlum Alperen ile 10 yaşındaki kızım Aysima da gelecekti. Son anda onları göndermekten vazgeçtim. Kurtulmuş kıyıyı çıkmıştır diye tahmin ediyorum. Hayırlı bir haberini bekliyoruz" diyerek gözyaşlarına boğulmuştu. Serap Çelik'in cesedinin bulunması ile Ramazan Çelik yasa boğuldu.

KİMLİK KAYDI ZORUNLULUĞU GETİRİLMELİ
Kazazedelerin kurtarılmasından sonra uzun süre yolcuların tam olup olmadığının belirlenememesi ve kayıp olanların kimliği ile bilgi verilememesi akıllara 'günübirlik tekne turlarında kimlik kaydı zorunluluğu' konusundaki tartışmalarını gündeme getirdi. Olası kazalarda, kayıpların kimlik bilgilerine ulaşılmasının arama kurtarma çalışmalarını kolaylaştıracağı düşüncesiyle getirilmek istenen kimlik kaydı zorunluluğu uzun süre tartışılmasına karşın kabul görmemişti. Deniz Ticaret Odası Antalya Şubesi'nin girişimleriyle bu konuda bir adım atılmış ve tekne turlarında yolcu sayısı bildirimlerinin tur başlamadan liman başkanlıklarına yapılması sağlanmıştı. Deniz Ticaret Odası Şube Başkanı İnanç Kendiroğlu, yolcu sayısı bildiriminin yaşanan son kazada öneminin ortaya çıktığını söyledi. Kendiroğlu, yolcu sayısı bildirimi ile kimlik kaydının da yapılmasının da yeniden tartışılabileceğini vurguladı.