Portakal peşinde

Uluslararası Antalya Film Festivali'nde, Ulusal Yarışma bölümünde 12 film, Uluslararası Yarışma bölümünde ise 10 film Altın Portakal heykelciği için yarışacak. Ulusal Yarışma bölümünde Altın Portakal adaylarından sekizi yönetmenlerinin ilk uzun metrajlı filmleri, ikisi de ikinci filmleri olması, Türk sinemasının git gide gençleşmekte olduğunu ve bu gençleşmeye Antalya Film Festivali'nin verdiği desteği gösteriyor.

ÇEŞİTLİLİK
On iki filmin altısının kadın, üçünün çocuk karakterlere, seçkinin tamamının aile ilişkilerine odaklanması ise erkek merkezli sinemamızda tematik açıdan çeşitliliği sağlayacak.

ULUSAL VE ULUSLARARASI
Türkiye sinemasının öncü yönetmenlerinden Derviş Zaim'in "Rüya" ve Yeşim Ustaoğlu'nun "Tereddüt" adlı yapıtları da Altın Portakal için yarışacak. Uluslararası Yarışma bölümünde ise Gürcistan'dan Fransa'ya, Türkiye'den Polonya'ya dünya sinemasının en yeni ve seçkin örnekleri Altın Portakal heykelciği için yarışacak. İngiliz yönetmen Hugh Hudson başkanlığındaki Uluslararası Uzun Metraj Jürisi tarafından belirlenecek En İyi Film ayrıca 50 bin Euro'luk para ödülü ile ödüllendirilecek.
ULUSLARARASI YARIŞMA FİLMLERİ
'48 KAVŞAĞI
(Yönetmen: Udi Aloni – İsrail, Almanya, ABD) Berlin Film Festivali Panorama bölümünde Seyirci Ödülü ve Tribeca Film Festivali'nde Jüri Ödülü alan "48 Kavşağı"nın yönetmeni, Udi Aloni. Filmin başrolünde ise senaryoya da katkısı olan, Annemarie Jacir'in "Bu Denizin Tuzu"nda da (Milh Hadha al-Bahr- 2008) izlediğimiz Tamer Nafer var.
AÇIK KAPI
(Yönetmen: Marina Seresesky - İspanya) "Açık Kapı", yönetmeni Marina Seresesky'ye göre 'ikinci bir şansı hak edenlerin hikayesi'. Film, Transilvanya Uluslararası Film Festivali'nde seyircilerin oylarıyla En İyi Film seçildi. Rosa, annesinden miras aldığı işi yapmaktadır; fahişeliği. Bu renksiz ve duygusuz hayata bir gün 10 yaşlarındaki Lyuba dahil olduğunda Rosa için de 'ikinci bir şans' doğar.
BABA VE OĞUL
(Yönetmen: Jan P. Matuszynski – Polonya) Ödüllü belgesel "Deep Love"ın yönetmeni Jan P. Matusznski'nin ilk uzun metrajı "Baba ve Oğul", dünya prömiyerini Locarno Film Festivali'nde yaptı ve son Gdynia Polonya Film Festivalinde 4 ödül kazandı. Film 'babalar ve oğulları' ve 'sanatçının, aile babası olarak portresi' başlığını renkli bir dille aktarıyor.
BAŞKASININ EVİ
(Yönetmen: Russudan Glurjidze - Gürcistan, Rusya, İspanya, Hırvatistan) San Sebastian Film Festivali'nde gösterilen ve Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali'nde Batının Doğusu Ödülü'ne layık görülen, Russudan Glurjidze'nin yazıp yönettiği filmde Salome Demuria, Ia Sukhitashvili ve Olga Dihovichnaya başlıca rolleri paylaşıyor. Film Gürcü ve Abhazaların birbirleriyle tutuştukları kanlı savaşın yaşamlara etkisine odaklanıyor.
KOL SAATİ
(Yönetmen: Kristina Grozeva, Petar Valchanov – Bulgaristan, Yunanistan) Locarno Film Festivali'nde Altın Leopar için yarışan filmin yönetmenliğini, bol ödüllü "Ders" filminin yönetmenleri Kristina Grozeva ve Petar Valchanov üstleniyor. Film draylarda milyonlarca Leva bulan demiryolu işçisi Tsanko Petrov'un aile yadigarı saatini ve eski aile itibarını kazanmak için giriştiği umutsuz mücadelesini anlatıyor.
İTİRAFLAR
(Yönetmen: Roberto Ando – İtalya, Fransa) Karlovy Vary Film Festivali'nden Ekümenik Jüri ödülüyle dönen, Roberto Ando imzalı film bir yandan olabildiğinde gerçekçi bir yandan da sürreel bir çizgide ilerliyor. Film, dünyanın önde gelen ekonomistleri ve en güçlü isimlerinin buluştuğu Almanya'daki G-8 zirvesinde IMF Başkanı Daniel Roche'nin ölü bulunmasıyla devam eden farklı bir yapım.
KAYIP KRAL
(Yönetmen: Peter Brosens & Jessica Woodworth – Belçika, Hollanda, Bulgaristan) Venedik Film Festivali Ufuklar Ödülü'ne aday gösterilen film, Balkanlar'da kaybolup gerçek dünyaya uyanan bir kral eskisinin başrolde olduğu yol hikayesi. III. King Nicolas, yanlış bir hayat yaşadığına kesinkes inanan yalnız bir ruhtur. İngiliz sinemacı Duncan Lloyd'la İstanbul'a bir yolculuğa çıkmaya kalkışır.
TAKIM RUHU
(Yönetmen: Christophe Barratier - Fransa) Gerçek bir olaydan beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmeni; iki dalda Oscar'a aday gösterilen "Koro" filmine de imza atan, Christophe Barratier. Bankasını iflasın eşiğine getiren Jerome Kerviel'i ise genç oyuncu Arthur Dupont canlandırıyor. 2008 yılında geçen filmde, bankasını 4,9 milyar Euro zarara uğratan banka memurunun hikayesini anlatıyor.