İbrahim Okumamış : Basketbol üzerine

Geçen hafta eleştiri oklarını bizim mesleğe yöneltmiş ve TSYD Genel Merkezi'nde olanlar ile Oğuz Tongsir'in yaptıklarına dem vurmuştum. Çuvaldızı başkasına batırırken iğneyi kendimize batırmıştım. Neler oldu neler. Tehdit vari sözler, hatta ağza alınmayacak sinkaflar. Bunların hepsi vız gelir tırıs gider. Dün 'çuvaldızı' başkalarına batırılırken "Hata yapmışlarsa ne olur. Doğru yaptıkları da var. Onları görmek lazım" diye ahkâm kesenler 'iğnenin ucu' kendilerine dokununca yaygara yapıyorlar. Bu zat-ı muhteremler, "Kolumuz kanadımız kırıldı, dilimize kilit vuruldu" diye feryat ediyorlar. Ama 'etme bulma' dünyasının gerekleri bir kez daha yerine geliyor! Daha ötesi yok. Dönelim haftanın konusuna. Kaostan beslenmenin Antalyaspor'a hiç faydasının olmadığını bir kez daha gördük. Herkes sivri dilini tutup kırmızı-beyazlıları rahat bırakınca Kayseri'de galibiyet geldi. Buradan alınan 3 puan herkese soluk aldırdı. Artık geçmişe takılıp kalmak yerine büyük fotoğrafı görmeliyiz. Antalyaspor'a omuz vermeliyiz. Aksi taktirde takımla birlikte patinaj yapmaya devam ederiz. Sırada yarınki Gençlerbirliği maçı var. Omuzu öyle bir verelim ki takımı patinajdan kurtarıp düz yola çıkaralım. Sonrası asfalt, basar gideriz. Buradan Antalyaspor'un futbol dışında yaptığı en akılcı atılıma dikkat çekmek istiyorum. Antalya'da Kepez Belediyesi'nin yaşatmaya çalıştığı basketbol kültürünü takdir ediyorum. Ancak Antalyaspor'un bu yıl kurduğu takımla 10 bin kişilik salonun açılmasıyla tekrar basketbol heyecanını getirmesine de şapka çıkartıyorum. Öyle her babayiğidin harcı değildir bir Aydın Örs ve Doğan Hakyemez gibi isimleri bir araya getirmek. Tabi burada Şefik Öz, Güray Karan ve Semih Beken gibi basketbola gönül vermiş isimlerin ellerini taşın altına koymalarını göz ardı etmeyelim. Umarım takım basketbolda istenilen yere getirilir ve özlemini kurduğumuz Avrupa takımlarını doyasıya izleriz. Buraya kadar olması gerekenler yapılmış ve yapılmaya devam ediyor. Asıl Doğan Hakyemez nezaretinde kurulan 'Antalyaspor Basketbol Okulu' benim açımdan çok önemli. Antalya'da küçük yaşta ele alınacak yetenekli çocuklar ülke basketboluna kazandırılacak. Bir başka anlamda '12 Dev Adam'ların alt yapısı Antalya'da yeniden filizlenecek. Çocuklarımız orda burada değil ehil ellerde basketbolu öğrenip milli takıma ulaşabilmek için ter dökecek. Ben Antalyalı anne ve babaların yerinde olsam altın tepside sunulan bu fırsatı kaçırmam ve çocukları Aydın Örs ile Doğan Hakyemez'in öncülüğündeki ekibe teslim ederim. Artık Antalya'da kaostan beslenmek yerine biraz pozitif olaylara bakıp umutlu olalım. Çünkü iyide olsa kötü de olsa hepimiz bu camianın içinde s