Giriş Tarihi: 15.5.2017

Antalya’yı yaşamak için Kaleiçi’ni gezmelisiniz

Bu bahar günlerinde Kaleiçi’ni gezin. Yat Limanı’na inin. Kıyı boyunca yat gezilerine katılın. Antalya’yı yaşayın

Antalya deyince, ilk akla gelen çividi mavi denizi, ince kumlu plajları, günün her saatinde binbir renge giren Beydağları olsa da Kaleiçi Antalya'nın kalbidir. Bugün çok az bir bölümü günümüze ulaşmış surlarından içeriye adım attığınızda 2 bin yıllık bir tarihin içinde bulursunuz kendinizi. Bugün Antalya kentinin ilk kurulduğu yer olan Kaleiçi'nde Romalılardan, Bizanslılardan, Selçuklulardan ve Osmanlılardan kalma binalar vardır. Kaleiçi'nin dar sokaklarında dolaşırken, evlerin yaşamın gereklerine doğa ve çevre koşullarına uygunluk ön planda tutulduğunu hemen anlayıverirsiniz.
BİR ZAMANLAR
Kaleiçi'ndeki evlerin iki kanatlı kapıları eskiden, develerin ve arabaların geçebileceği genişlikte dar sokaklara açılırdı. Araba geçmeyeceği zamanlar, bu kanatlardan sadece biri açılır, diğeri arkadan kalın bir demir kanca ile dayalı kalırdı. Eskiden bu kapıların her bir kanadında, büyüklükleri birbirinden farklı, oldukça büyük birer demir halka bulunurdu. Eve ziyarete gelen kişi, bir erkekse büyük halkayı, bir kadınsa küçük halkayı çalardı. Kapının çalındığını duyan ev halkı da o halkanın tahta kapıda çıkardığı sese göre, üst kattaki "seyirdim" penceresinden bakıp, ona göre kapıyı açardı. Her kapı çalışında kapıyı açmak için üst kattan aşağıya inmek yorucu olacağından, bunun için de basit bir çözüm bulunmuştu. Kapının kilit mekanizmasına bağlanan kalınca bir ipin ucu, Hayat'ın taban tahtalarının birisinin arasından geçirilir, ucuna da ip delikten geri kaçmasın diye boş bir dikiş ipliği makarası bağlanırdı. Böylece kapıyı çalan, her gün sık sık gelen komşu veya evin çocukları ise aşağıya inmeden, bir ucuna boş makara bağlı ip çekilerek kapı açılırdı. Çarşıya-pazara gidildiğinde, kapıya kilit vurulmaz, ancak 'evde yokuz' anlamında bu halkalar arasına renkli bir örgü ipi bağlanırdı. Evde evlilik çağına gelmiş kız varsa o zaman iş değişir; görücüler çabuk bulsun diye, kapı tokmağına kırmızı kurdele sarılırdı. Bu tokmaklar ayrıca çeşitli şekilleriyle kapıya ayrı bir süs de verirlerdi. Kaleiçi evlerinin kapılarında daha düne kadar asılı bulunan dökme demirden yapılmış kapı tokmaklarının çoğunluğu el, kartal, aslan başı, insan başı şekillerindeydi. Kapı tokmakları bu nedenle, o evde oturan ailenin ekonomik durumunu göstermesi yönünden de bir semboldü. Evlerin kapı tokmakları mahallenin yaramaz çocukları için de ayrı bir oyun aracı idi. Çoğu zaman kapı tokmağını ikide bir tıklatıp kaçarlar veya geceleri siyah makara ipliği ile bağladıkları kapı tokmaklarını saklandıkları karanlıkça bir köşeden, ipin ucunu çekerek ev sahiplerini çileden çıkarırlardı.

EVLERİN MİMARİ YAPISI
Kaleiçi'ni gezerken, evlerin mimari yapılarına dikkat edin. Görüleceği gibi; evlerin kapıları, develerin ve arabaların geçebileceği genişlikte dar sokaklara açılır, bahçelerinde genellikle portakal ağaçları bulunan bu evlerde, her biri yüksek duvarlarla dış dünyadan ayrılmışlardır. Evin yerleştiği alan, taşlık denilen kesimi oluşturur. Taşlıktan birinci kata bağlanan iç merdiven, bir ara kata geçiş olanağı da verir. Üst katın, yanları açık, üstü kapalıdır. 'Hayat' denilen bu ışıklı ve havadar yerde, indirip kaldırılabilen kafesler, görüşü ve ışığı düzenlemeye yarar. Kimi hayatlar, tümüyle açıktır; kimileri de camlıdır. Evlerde ana kat, birinci kattır. Giriş katları depo, kiler, hizmet katlarıdır; ara katlar da az çok bu nitelikleri gösterir. İklim elverdiği için, mutfak, banyo, helâ çoğunlukla bahçededir. Bu yüzden, evin içyapısı getir götür zorunluluklarından etkilenmez. Günlük yaşam, genellikle hayatta ve taşlıkta geçer. Bu belirgin kullanımlarından dolayı 'ev' olarak adlandırılır. Odalardan en genişi, evin en büyüğüne ayrılmıştır. Pencereler dış görünüşe göre değil, iç yaşamın gereklerine göre açılmıştır. Odalarda, genellikle sedir yükseklikleri pencere yüksekliklerini belirlemiştir. Pencereleri bol ışık alabilecek biçimde, geniş yapılmıştır. Kimi zaman, ışık girişini kolaylaştırmak için tepe pencereleri de kullanılır. Yat Limanı ve eğlence merkezi haline getirilen bölgede ve Kaleiçi'nin diğer semtlerinde inşa tarihleri ve stilleri ile birkaç yüzyıl gerilere giden yüzlerce ev bulunmaktadır. Bu bahar günlerinde Kaleiçi'ni gezin. Yat Limanı'na inin. Kıyı boyunca süren deniz motoru gezilerine katılın. Çünkü Antalya'yı yaşamak, Kaleiçi'ni gezmekle olur.

SERİNLETİCİ DÜZEN
Antalya Kaleiçi'nde bulunan evlerde soğuktan korumadan çok güneşi önleme ve serinlik sağlama amacı güdülmüştür. Yazın, gündüzleri denizden karaya geceleri karadan denize esen yumuşak rüzgarların geçişine olanak sağlayan yerleşme düzeni, Antalya'da bu evlerde oturanların yaşamına az çok ferahlık getirir. Gölgeli taşlıklar ve avlular, hava akımını kolaylaştıran yüksek tavanlı katlar, Kaleiçi'ndeki eski evlerin en belirleyici özelliğini oluşturur.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.