Pazartesi 23.10.2017
Son Güncelleme: Pazartesi 23.10.2017

Festival aslında 64 yaşında

Bu yıl 54. yaşına basan Antalya Film Festivali’nin, aslında bundan 64 yıl önce, Antalya’yı dış dünyaya tanıtma çabasından doğduğunu çok az kişi bilir

Türkiye'de 1950'li yılların başında; 27 bin 515 kişinin yaşadığı Antalya'yı, hatta Antalya'nın haritadaki yerini bilen bile çok azdı. Antalyalı, bunu kendine dert ediyor; "Ne yapıp yapıp, bu güzel Antalya'yı dış dünyaya tanıtmalı" diye bir arayış içinde idi. Antalya'nın güzelliklerine hayran ve Antalya'yı dünya çapında tanıtma amacında olan Antalya Lisesi İngilizce Öğretmeni Osman Batur ile bir Antalya sevdalısı olan Dr. Burhanettin Onat ve arkadaşları 1949 yılında 'Antalya'yı Tanıtma ve Turizm Derneği'ni kurdu. 1950 yılında Antalya'dan milletvekili seçilen Dr. Burhanettin Onat, 10 yıllık Antalya milletvekilliği sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde fırsat buldukça kürsüye çıkıp, bitmek tükenmek bilmeyen bir azimle Meclis Başkanı'nın "Lütfen esas konuya dönünüz!" ihtarlarına rağmen, yalnız Antalya'dan konuştu; Antalya'yı tanıtmaya çalıştı. Ancak, bu çabalar da yetmedi. Günler, yıllar geçiyor; Antalya'yı yurt içinde ve yurt dışında tanıtma çabamız, bir türlü sonuç vermiyordu. Yeni, yepyeni; alışılmadık bir şeyler yapmak gerekiyordu. Bir gün, birden bire bir olay gelişti. Yıl 1953. Aylardan mayıs sonu. Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü öğrencileri Antalya'ya bir okul gezisine çıkmışlardı. Aspendos'un adını duydukları için öğretmenleri, yanlarına Romeo Juliet'in kostümlerini almalarını da söylemiş. Antalya'ya geldiklerinde, Aspendos tiyatrosuna da bir gezi yapmışlar. 10 bin kişilik koca Roma tiyatrosunu sapasağlam hala ayakta durduğunu görünce, hayret içinde kalmış ve burada 'Romeo ve Juliet' oyununu oynamaya karar vermişler. Ancak antik tiyatronun her tarafı yabani otlarla kaplanmıştır. Tiyatro grubu daha o gün, o zamanki Antalya Valisi İhsan Sabri Çağlayangil'i makamında ziyaret ederek, Aspendos'da bir oyun sergilemek istediklerini söyleyince; Vali İhsan Sabri Çağlayangil, Antalya Turizm Derneği'nin de desteğini alarak bu işe "Tamam" der. Antalya Belediyesi'nin temizlik işçileri tiyatronun sahne ve oturma yerlerini otlardan temizler. Birkaç gün içinde Özel İdare'nin ve Antalya Belediyesi'nin gayretleri ile tiyatro kullanılır hale gelir.

TARİHİ GÜN
Günlerden, 1953 yılı Mayıs ayının son pazar günüdür. Antalya Valiliği ve Antalya Belediyesi bütün araçlarını halkı taşımak için Antalya'yı Tanıtma ve Turizm Derneği'nin emrine verir. Taa Manavgat'tan, Serik'ten Alanya'dan, Korkuteli'nden, Elmalı'dan duyan gelir. Halk adeta dalgalar halinde tarihi Aspendos Tiyatrosu'na akın eder. Tarihi mekandaki bu buluşma, nereden bilinir ki yıllar sonra doğacak bir bebeğin habercisiymiş meğerse... Tarihi tiyatronun oturma kademelerinde, tarlalarındaki işlerini bırakıp gelmiş kasketli seyirciler, başı yaşmaklı genç kadınlar, yaşlı nineler çoğunluktadır. Onlar bugüne kadar bu tiyatroda düzenlenen yağlı güreş müsabakalarını çok izlemişlerdi. Fakat böyle bir temsili ilk kez izliyorlardı. Temsili anlayıp anlamadıkları da belli değildi ama; yüzyıllar önce büyük kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan bu tarihi mekanda bin 700 yıl sonra yeniden büyük coşkular yaşanıyordu. Temsil sona erdiğinde, Aspendos Tiyatrosu'nu dolduran binlerce kişi, Ankara Devlet Tiyatrosu Konservatuarı öğrencilerini büyük bir coşku ile alkışlıyor; tiyatro kademeleri arasında kendiliğinden yetişmiş papatyaları kopararak sahneye atıyorlardı. Alkışlar bitmek tükenmek bilmiyordu. Oyuncular bu bitip tükenmeyen coşku karşısında tekrar tekrar biraraya gelip, seyircileri beş-altı kez selamlamak zorunda kaldı. Antalya, tanıştığı bu gösteri ile yeni doğacak bir bebeğin tatlı sancılarını hissediyordu adeta...

BİR FESTİVAL DOĞUYOR
O sırada halkın bu coşkusunu gören Antalya Belediye Başkanı Seyit Ali Pamir, Vali İhsan Sabri Çağlayangil, Antalya Milletvekili ve Antalya sevdalısı Dr. Burhanettin Onat ile Antalya'yı Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Osman Batur gibi Antalya kentinin ileri gelenleri aynı şeyi düşünüyorlardı: - Bu gösteri, her yıl neden tekrarlanmasın? Ama nasıl? Büyük istek üzerine ertesi yıl, Ankara Devlet Konservatuarı öğrencileri Aspendos'ta bir temsil daha verdi. Bu kez Özel İdare'nin ve Antalya Belediyesi'nin parasal katkıları ile Aspendos Tiyatrosu'na ahşaptan bir sahne yapıldı. Antalya Lisesi'nin resim öğretmenleri de ellerinden geldiğince sahne dekorunu tamamladı. İlgi yine görkemli oldu. Bebeğin artık dünyaya gelmesi an meselesidir. Kültüre düşkün olan Antalyalılar ve yüzyıllar öncesinden kültürlere ve antik stadyumlarında Pytia oyunlarına evsahipliği etmiş bu topraklar, yeni bir bebeğin doğumuna tanıklık etmek üzeredir. Bu yoğun ilgiden ilham alan Antalya'yı Tanıtma ve Turizm Derneği, Antalya Valiliği ve Antalya Belediyesi'nden de aldığı maddi destekle, (1955 yılında, tiyatronun bazı bölümlerinin restore edilip, içinin ağaç ve otlardan temizlenmesinden sonra) 1956 yılından başlayarak, her yıl mayıs ayının son haftasında 'Antalya Belkıs Tiyatro ve Müzik Festivali' düzenlemeye başladı. Sonuç mükemmeldi. Birkaç gazete haberi de, Antalya'yı, Antalya Belkıs Tiyatro ve Müzik Festivali'ni Türkiye'ye duyurunca, Antalyalının keyfine diyecek yoktu artık. Festival ertesi yıl, bir ertesi yıl yine yapılır. Antalya Festivali artık bir gelenek haline gelir. Festival 1964 yılında Altın Portakal Film Yarışmasını da kolları arasına alır ve yoluna devam eder. İşte 54. yılında Uluslararası Dünya'ya açılan Antalya Film Festivali, aslında 64 yıl önce Aspendos Tiyatrosu'nda doğmuştur. Festivalin bir marka olmasında; sinemasever Antalyalılar ile Antalya Belediyesi başkanlarının vizyonu ve katkısı büyüktür.

O gün, kostümlerini zaten yanında getiren öğrenciler giyinip sahneye çıkar. Aspendos'ta müthiş bir kalabalık ve heyecan vardır. Seyirciler renk renk giysiler içindedir. Tarihi kostümler içinde Romeo ve Juliet oyunu oynanır. 1953 yılının bu güneşli mayıs gününde Aspendos Tiyatrosu'nda toplanan 10 bin kişiyi aşkın Antalyalı ve çevre köylerden gelen ailelerin oluşturduğu topluluk, genç tiyatro sanatçılarını çılgınca alkışladılar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.