Demreli Noel Baba

Antik kaynaklara göre, İS 3. yüzyılın sonlarında Demre'nin 60 kilometre kadar batısında, Likya'nın Patara kentinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğan, Demre'de piskoposluk yapan Nikolaus, iyi bir eğitim gördü ve yaşamında kendini insanlara adadı. Yaptığı yardımlarla, çevresinde sevgi bağı oluşturdu.
ÜÇ KIZLAR SÖYLENCESİ
Aziz Nikolaus'u bugünkü Noel Baba'lığa ulaştıran gizli hediye verme geleneği ise, onun gençlik yıllarında şöyle başlar: Demre'deki St. Nicholaus Kilisesi'nin yakınında, üç kızı olan fakir baba vardı. O devirde hiçbir kız çeyizsiz evlenemezdi. Yoksul baba, o kadar çaresizdi ki, kızlarını nasıl evlendireceğini düşünür, düşünür, bir türlü bulamazdı. Soğuk bir Noel gecesi, üç kız kardeş odalarında oturmuş, nasıl evlenebilecekleri konusunda konuşuyorlardı. Kızlardan en büyüğünün aklına, kendini esir pazarında satarak, elde edilen para ile diğer kız kardeşlerine çeyiz düzme fikri geldi. Bu düşüncesini kız kardeşlerine açtı. Evin büyük kızı, kızkardeşlerine: "Sizin için kendimi esir pazarında satarak sizleri evlendireceğim" diyordu. Diğer kız kardeşler buna karşı çıktı. Her biri, kendinin esir pazarında satılarak, diğer kardeşlerine bu para ile çeyiz yapılmasından yanaydı. Açık pencereden fakir üç kız kardeşin tartışmalarını duyan Aziz Nikolaus, bu yoksul aileye yardım etmeye karar verdi. Kiliseden alelacele getirdiği bir kese altını açık olan odanın penceresinden içeriye attı. Günlerden İsa'nın doğduğu gece olan 25 Aralık'tı ve bir mucize oluşmuştu. Artık kızlardan birinin, evlenebileceği kadar çeyiz parası vardı. Kızların en büyüğü bu parayla hemen evlendi. Diğer ikinci kız kardeş için de bir yıl sonra aynı gün bir kese altını pencereden atan Aziz Nikolaus, onun da evlenmesini sağladı. Üçüncü yıl Aziz Nikolaus, Demre'de Aralık ayının çok soğuk geçmesi ve evin pencerelerinin kapalı olması nedeniyle evin çatısına tırmanarak bir kese altını bacadan aşağıya attı. Evin en küçük kızı, çoraplarını yıkamış ve kuruması için ocağın üzerindeki bir ipe asmıştı. Bir kese altın çorabın içine düşmez mi? Üçüncü kız da böylece çeyiz parasına kavuşmuştu. Artık her yıl, Aralık ayının 25'inin sabahı Myra'daki fakir ailelerin kapılarının ve pencerelerinin önünde altın elma, çerezler, çocuk oyuncakları bulunuyordu. Noel geceleri fakirlere, kimsesiz çocuklara yardım eden bu kişi kimdi acaba? Aziz Nikolaus, yardım ettiği kimselerden hiçbirinin kendisine şükran borçlu olmaması için bu gizliliği seçmişti. Yine bir 25 Aralık gecesi, Aziz Nikolaus, başında bir başlık ve elinde bir çuval ile Myra sokaklarında gece ürkek adımlarla oradan oraya koşarken, gece bekçisi tarafından fark edildi. Bekçi bu adamı yakalayıp başlığını çıkarınca, onun Aziz Nikolaus olduğunu gördü. Torbada da yoksullara hediye etmek üzere, altın elmalar, çocuk oyuncakları, giysiler ve çerezler bulunduğunu gördü. Myra halkının büyük merakı son bulmuştu. Kendisine ne yaptığı sorulunca, bu gecenin Hz. İsa'nın doğum günü olduğunu ve doğum gününe Myra halkını davet ettiğini" söyledi. Tabii o sırada Aziz Nikolaus, belki de sonsuza değin sürecek bir geleneği başlattığını bilmiyordu. Böylece hediyelerin sahibinin Aziz Nikolaus olduğu öğrenilince, ona Myra halkı tarafından 'Noel Baba' dendi ve etrafında bir sevgi yumağı oluştu. Bu gelenek Myra halkı tarafından, onun 6 Aralık 343'te ölümünden sonra da sürdürüldü.
KEMİKLERİ KAÇIRILDI
Papaz Nikolaus'u mucizeler gösteren bir aziz, bir halk kahramanı, zor durumdakilere yardım eden bir kişi olarak kabul eden ve onu seven insanlar onun ününü, Bizans sınırları dışına, Orta Avrupa'ya ve İskadinav ülkelerine kadar taşıdı. Aziz Nikolaus, bütün dünyada sevginin sembolü ve zamanla Rusya ve Yunanistan gibi ülkelerde, hayır kurumlarının, meslek birliklerinin, çocukların, denizcilerin, Freiburg ve Moskova gibi kentlerin koruyucu azizi oldu. Avrupa'da adına yüzlerce kilise yaptırıldı. Kilise yaptırma yarışında önde olmak isteyen Barili İtalyanlar, gemici tüccarlarını Aziz Nikolaus'ın kemiklerini Demre'den Bari'ye getirmekle görevlendirildiler. 1087 yılında bu tüccarlar, Demre'de kilise içindeki mezarı parçalayıp Aziz Nikolaus'un kemiklerini kentlerine götürdüler. Orada adına yapılan büyük bir kiliseye gömdüler. Aziz Nikolaus'un acele ile götürülemeyen bazı kemikleri küçük bir tahta kutu içinde korunarak günümüze kadar gelmiştir. Bugün bu kemikler, Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir.
Üç kızlar olayı, Myra" da uzun süre halk tarafından konuşuldu. Sonunda halk hayalinde ak sakalı, kırmızı ceketi, kırmızı çizmesi ve beyaz kukuletası ile sevimli bir ihtiyar görünüşünde, iki geyik tarafından çekilen bir kızağa oturmuş, Beydağları'ndan, her yıl Hz. İsa'nın doğum günü olan 25. Aralık'ta Myra'ya inerek fakirlere yardım eden bir "Noel Baba" yarattı.
KİLİSEYİ İLK RUSLAR ONARDI
Aziz Nikolaus'un Noel Baba'ya dönüşmesi ilk kez Almanya'da gerçekleşti. Bu gelenek daha sonraları Protestan kiliselerinin çoğunlukta bulunduğu ülkelere, sonra Fransa'ya yayıldı. Rus Çariçesi Anna Galicia 1850'de Myra'ya gelerek kilisenin bulunduğu araziyi satın aldı ve o sıralarda çok yıkık durumda olan kiliseyi tamamen restore ettirdi. Bugün görülen ve binanın ilk yapım stiline uymayan kubbeler, 1885 yılında bu Çariçe tarafından yaptırılmıştır. Kilise içinde bu devirden kalma, 1.46X0.60 m boyutlarında mermer üzerine yazılmış Rusça bir kitabe de vardır. İnsan severliği ile ünlü bu Anadolu insanı bir Antalyalı. Kilisesi her yıl yüz binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Bunun değerini 1955 yılında fark eden Antalya'nın ilk turizmcileri, daha 1955 yılında PTT işbirliği ile üzerine Noel Baba pulları yapıştırılmış Antalya kartpostallarını tüm dünya devlet adamlarına, önemli kurumlarına yılbaşında postalamış, çevrilen Noel Baba Kilisesi belgeselini de Amerika ve Avrupa televizyonlarında yılbaşında gösterilmesini sağlamıştı. Biz bu değerli destinasyonu, katıldığımız turizm fuarlarında bugüne kadar hiç kullanmadık. Kış aylarında da turist istiyorsak bu önerim, aklınızda bulunsun.