Pazartesi 30.04.2018
Son Güncelleme: Pazar 29.04.2018

Antalya’nın batısı Likya

Likya, Anadolu’nun tarihi ve doğal zenginlikleri yönünden en ilginç bölgelerinden biridir. “Işık Ülkesi” olarak adlandırılan bölgede antik kentler, doğa ile adeta iç içedir

Bugün Antalya'da Konyaaltı Plajı başında durup batıya bakıldığında, denizden birden bire yükseliveren ve günün her saatinde renkten renge giren heybetli Beydağları'nı ve Taşeli Yarımadası'nın büyük bir bölümünü görürsünüz. Bu dağların eteklerindeki Phaselis'ten Likya bölgesi başlar; Fethiye ve Teke Yarımadası'nın Kaunos'a kadar olan kısmına kadar devam ettiğini söyleyebiliriz. Kemer'in biraz ilersindeki bugünkü antik Phaselis kenti, zaman zaman Likya'ya, zaman zaman Pamfilya'ya dahil edilir. Yani Teke Yarımadası'nın oldukça büyük bir kısmı Antik Dönem'de Likya olarak tanımlanmaktadır.
LİKYA TARİHİ
İÖ 2. bin yılın başlarında bu bölgede, Doğu Akdeniz'de de korsanlıklarıyla çevreye korku saçan Lukalar yaşamaktaydı. Ancak bu "Luka" kelimesinin daha sonra Grekler tarafından Likya olarak telaffuz edildiği sanılmaktadır. Likyalı'lar Kadeş Savaşı'nda Hititlerin yanında savaştılar ve İÖ 7. yy' ın ilk yarısında yerel bir krallık kurdular. İÖ 6. yy'ın ortalarında Pers egemenliği altına giren Likya bölgesi, İÖ 5. yüzyılda Persler'e karşı oluşturulan Delos Birliği'nde yer aldılar. İÖ 334 yılında Büyük İskender tarafından Pers'lerden kurtarılan bölge, bu kez İskender'in generallerinin egemenliğine girdi. İÖ 167'de Roma'nın tanıdığı bir ayrıcalıkla özgürlüğüne kavuştu. Bu yıllarda Likya, Olympos ve Phaselis gibi kentleri kendilerine üs yapan korsanlar tarafından yağmalandı. İS 141 ve 240'taki depremlerden büyük hasar gördü ve yine ortaya çıkan korsanlar, Likya kentlerinin sonunu hazırladı. 7. yüzyılda başlayan Arap akınları sonunda bölge, tamamen önemini kaybetti. Bölgenin en önemli mimari eserleri, ahşap yapıların dış yüzlerinin taklit edildiği kaya mezarlarıdır. Likyalıların kendilerine özgü dilleri vardı. Bu dil, batı Grek alfabesine benzeyen Likya alfabesi ile yazılırdı. Bugün Likya bölgesinde rastlanan yazıtlar özellikle İÖ 5. yüzyıldan kalmadır. Altısı ünlü, toplam 29 harften oluşan Likya Alfabesi, Grek alfabesinde gösterilmeyen bazı seslere de sahiptir. Uzun bir süre Likya dilinin Grekçe ya da Farsça'nın yakın akrabası olduğu düşünülmüşse de, 1945'te Danimarkalı Dilbilimci Holger Pedersen, Likya dilinin Anadolu dillerine bağlı olduğunu ortaya koyarak bu görüşü çürütmüştür. Bugün birçok dilbilimci Likya dilinin bir batı Luvi lehçesinden ortaya çıktığı görüşünde birleşmişlerdir.
CUMHURİYET
Likya'nın en önemli bir özelliği ise tarihte, ilk birleşik devletler cumhuriyetinin kurulduğu yer olmasıdır. Plinius'un belirttiğine göre 200.000 nüfuslu Likya'da 70 yerleşim yeri vardır. Strabon'a göre İÖ.100 yıllarında Likya'daki kentlerden 23'ünün Likya Birliğine dahil olduğunu yazmaktadır. Likya Birliğinde her kent, birlik yönetiminde temsil hakkına sahipti. Ancak kentlerin sahip oldukları oy hakları da büyüklük ve zenginliklerine göre düzenlenmişti. Birliğe dahil olan kentlerden 6 tanesi; Xanthos, Patara, Pinara, Olympos, Myra ve Tlos 3 oy hakkına sahipti. Bunlara, İÖ 1.yüzyıl başında Limyra'da dahil edilir. Diğer kentler ise büyüklüklerine, birlik hazinesine katkılarına göre ve birliğe karşı sorumlulukları oranında 2 veya 1 oy hakkına sahiptiler ve kent temsilcileri kendi aralarından bir başkan seçiyorlardı. Yine birlik temsilcilerinin kendi aralarından seçtikleri birlik ordu komutanları, birlik sekreteri, birlik hazine görevlisi, birlik mahkeme ve yargıçları vardı. Bugün Likya Bölgesi hala keşfedilmeyi bekleyen gizemli tarihsel dokusuyla, tüm dünyadan birçok insanın ilgisini çekmektedir.
LİKYA YOL ANITI
Likya, Anadolu'nun en dağlık ve en sarp bölgelerinden biri olmasına rağmen, antik çağda en yoğun insan yerleşimine sahne olan ve en sık yol şebekesi bulunan bölgesi olma özelliğini de taşımaktadır. Eskiçağın ünlü yazarlarından Plinius Federatif devlet yapısına sahip olan Likya Birliğinde 70 kentin bulunduğunu, Amasya'lı coğrafyacı Strabon ise bunlardan 23 adetinin federatif mecliste oy hakkına sahip olduğunu bize naklederler. Roma İmparatoru Claudius tarafından İS. 43 yılında Roına imparatorluğunun bir eyaletine çevrilen Likya'da, eyalete vali olarak gönderilen Quintus Veranius isimli senatör tarafından hemen yol yapım işine başlanmıştır. Bu vali Patara'da diktirdiği dev bir anıt üzerinde yaptırdığı tüm yolların listesini vermiştir. Tamı tamına 67 güzergahın yer aldığı bu liste sayesinde Likya'nın tüm yollarının geçtiği güzergahları, bu güzergahlar üzerindeki kentlerin, kasabaların ve köylerin yerlerini saptamak mümkün olmuştur. Profesör Sencer Şahin başkanlığındaki ekip tarafından sürdürülen arazi araştırmaları, bu yolların birçok bölgede hala izlerinin bulunduğunu göstermektedir.
TARİHTEKİ İLK AB ÖRNEĞİ
Likya Birliği, anayasası, yürütme organları, Birliğe dahil olan kentlere ve onların vatandaşlarına tanıdığı, sosyal, demokratik ve ekonomik haklarla, bir anlamda bugünkü Avrupa Birliğine benzemekteydi. Birlik ayrıca üye kentlere çeşitli sosyal ve ortak savunma hakları getirmenin yanında, birliğe dahil olan her kentte yaşayan insanlara istedikleri yerde toprak satın alma, ticaret yapma, evlenme ve daha birçok imkanı da veriyordu. Seçim hakkı yalnız yaşadığı kentte mümkündü. Fakat bazı üst düzey kişiler, birlik üyesi diğer kentlerde de bazı memuriyetler için seçme ve seçilme hakkına sahipti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.