Pazartesi 24.09.2018
Son Güncelleme: Pazar 23.09.2018

Antalya Kepez’de antik bir kent Lyrboton Kome

Antalya’nın Kepez ilçesinde ‘Türkiye’nin İlk Arkeoparkı’ olarak hizmet verecek olan Lyrboton Antik Kenti’ndeki işlikler, hamamlar ve kiliseler, yapılan bitki temizliği ve kazı çalışmasıyla gün yüzüne çıkarıldı

Geçtiğimiz 20 Eylül 2018 günü Kepez ilçesinde, bence Antalya tarihine olduğu kadar, dünya arkeoloji tarihine de büyük katkı sağlayacak bir açılış yapıldı. Yüzyıllardır kalın bir bitki örtüsü altında keşfedilmeyi bekleyen Lyrboton Kome kentinde, geçen yılın kasım ayında, B.Şehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü'nün desteğinde, Prof. Dr. Nevzat Çelik başkanlığında kazı başlatılmıştı. Bitki temizliği ve kazı çalışmaları ile 10 ay gibi kısa bir sürede kentin bütün binaları, kiliseleri, hamamı, Aketa Kulesi ve nekropolü bütün çıplaklığı ile gözler önüne serilmiş. Bu süreç içinde, çok arzulamama rağmen, bir türlü cesaret edip Lyrboten Kome antik yerleşmesinde yapılan çalışmaların, bugün ne durumda olduğunu görmek için Nevzat Çevik hocamızın arkasına takılıp oraya gidemedim. 'Cesaret edemedim' diyorum; çünkü bundan 60 yıl önce gittiğim o yerlerin, zamanla nasıl talan veya tahrip edilip darmadağın olduğunu gördükçe ülkem ve tarihi değerler adına çok üzülüyordum. Bunun en can sıkıcı örneklerini Yukarı Karaman'da Eudokias (Lagon), Geyikbayırı'ndaki Trebenna'da, Hisarçandırı'nda Onabara'da, Çakal Bayırı yakınındaki Trissa'da, Saklıkent yolu üzerinde Kelbessos gibi antik yerleşim yerlerinde yaşadım.
İLK TUR BİSIKLETLE ATILDI
İlk ziyaretimin ardından, yıllar sonra bu yerlere fırsat buldukça tekrar gidişimde, daha önce gördüğüm eserler ya tahrip olmuş, ya da yok olmuşlardı. Yukarı Kahraman'da (sanırım 1963 yılı olacak) sokak aralarında taş kabartma olarak gördüğüm Skylla ve Kharybdis gibi deniz canavarları, insan başlı yılan gövdeli Typhon adlı yaratık frizlerini, 2004 yılında tekrar gidişimde hiçbirini görememiştim. Daha ortaokul (1959) yıllarında Antalya'da turist rehberliğine başladığımdan, her dönemden eski eserlere müthiş bir ilgi duyuyordum. Okulda sınıf arkadaşlarımdan macera sever ikisini ikna ederek, günübirlik kiraladığımız bisikletlerle, Varsak Köyü yakınındaki Lyrboton Kome Antik kentine gittik. Bir Alman araştırmacının kitabından not aldığım, eski binaları bulup gezdik. Çalılardan birçok yerimiz çizilmişti. Kentin batısında, yer altından geçen Düden Çayı'nın çıkıp-battığı yerde, Antik devre ait bir rampadaki aşınmış basamaklardan obruğa indik. Su içmeye çalıştık başaramadık. (Düden Suyu'nun yönü, Devlet Su İşleri'nin 1960'lı yıllarda Kepez Elektrik Santrali için değiştirilmiştir. Bu düzenleme ile obruk alanının suyu azalmış ve Düden adeta kurumuştu.) Her üçümüz için maceralı bir gün olmuştu. O günden sonra çevremizdeki yakın, başka yerlere de bisikletle araştırma gezilerimiz sürdü.
60 YIL SONRA
LYRBOTON Kome Antik yerleşmesinde, 60 yıl önce ancak tepe uçlarını görebildiğim binalar, Prof. Dr. Nevzat Çelik hocamızın başkanlığında yapılan çalışmalarla tamamen ortaya çıkmış; her kalıntı, kendisini anlatır hale gelmişti. Müthiş bir çalışma. Yapılanlar tek kelime ile yıllar boyu sürecek bir alkışı hak ediyorlardı. Hele zeytin yağı üreten işlikler, birbiri ardına dizilmiş bir halde, gün yüzüne çıkmışlardı. İzin verin; onları da gelecek hafta anlatayım.
İLK TÜRKÇE YAYIN
1967 yılında yazıp, bir Alman ailenin maddi katkıları ile 1973 yılı başında yayınladığım, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 'İlk ve Orta Dereceli Okullara Kaynak Kitap' olarak tavsiye edilen ve sonra 5 baskısı yapılan 'Antalya Tarihi ve Turistik Rehberi' adlı kitabımda Lyrborton Kome Antik yerleşimi şu cümlelerle yer almıştı:
LYRBOTON KOME
"Antalya kent merkezine 15 km kadar kuzeyde, Varsak Kasabası civarında bulunan bu yer, antik devirde Perge'ye bağlı bir köydü. Pamfilya Ovası'nın ikinci terasının kenarında, kayalardan oluşan doğal bir surla çevrilmiş, tepelik bir alanda kurulmuş olan Lyrboton Kome Kenti'nin ana girişini kalıntıların güneydoğu tarafındaki çöküntü meydana getirmektedir. Her tarafı çalılar bürümüş olduğundan harabe içinde dolaşmak biraz yorucudur. Burada görülebilecek başlıca eserler arasında, Roma İmparatorluk devrinin ilk yüzyılına ait bir kule, olasılıkla 5. yy'a ait iki kilise, İS 2. yy'a kadar inen mezarlardır. Kiliseler zaman zaman birçok değişiklikler geçirmiş ve uzun süre kullanılmıştır. Birincisi üç nefli bir bazilika olup, altar tarafındaki izlerden anlaşıldığı üzere, semerdam şeklinde bir çatı ile örtülü idi. İkinci kilisenin ise yine üç nefli bir bazilika olduğu anlaşılıyor. Kilise'nin avlusunda (Atrium) direkli galeri kalıntıları göze çarpar. Önemli bir eser de kapağında kör bir karı-kocayı tasvir eden mezar anıtıdır. Yazıtı, mezarın İS 2. yy'a ait olduğunu göstermektedir. Mezarların çoğunluğu köşeleri akroterli, semerdam şeklinde kapakları olan ve sanduka kısmı kayalardan oyulmuş mezarlar oluşturur. Antik Katarraktes (Düden Çayı) burada iki defa meydana çıkar, Yukarı Düden'e kayalara oyulmuş basamaklarla, Aşağı Düden'e ise bir rampa ile inilir. Bu rampa üzerinde araba tekerleklerinin bıraktığı derin oyuntular hâlâ görülür. Bugün olduğu gibi ilk çağlarda da köyün suyu, sarnıçlar ve bu düdenden sağlanmıştır. Düden'in meydana getirdiği şelale görülmeye değer olduğu kadar, Büyük Iskender'in Perge'den Termessos'a buradan geçerken, Aspendos'tan haraç olarak aldığı atlarını burada suladığına dair rivayetler nedeniyle büyük bir tarihi önem taşımaktadır. İskender'e izafeten bu Varsak'taki şelaleye 1950'li yıllarda «İskender Şelalesi » de denirdi. Bu Şelale çevresinde Lyrboton Kome kentine ait bir güneş kursu, zeytin sıkmaya yarayan değirmen taşı ve birkaç kaya mezarı görülebilmektedir."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.