Antalya’da ilk gece kulüpleri

Antalya son yarım asırlık zaman içinde gece hayatında, artan nüfusu ile birlikte büyük bir değişiklik yaşadı. Otel, motel, şehir kulübü, gazino ve pavyon, gazino gibi gece eğlence mekanları yerini, Kaleiçi'ndeki bar-cafe ve yol üzeri cafelere terk etti. Antalya'nın eğlence tarihine bir not düşmek adına, şimdi sizlere o eski mekanlarını anlatmak istiyorum.
BÜYÜK OTEL
Tophane Parkı'nda Antalya'nın ilk Turistik Oteli olan Teras Otel, 1958 yılında açıldığında, zemin katında, bir de nezih müzikholü ve lüks restoranı vardı. O yıllarda bu salonlara gelenler, en şık kıyafetlerle ve eşleri ile gelirler; kentin elit sınıfı nezih bir şekilde eğlenirlerdi. 1965 yılında Teras Otel Sabri Çiloğlu, Ahmet Çiloğlu ve Koman Mustafa (Küçükzeybek) beylerin işletmesine geçince adı da Büyük Otel oldu. Burada sahne alan ilk müzik grubu İstanbul'dan Metin Türkmenoğlu ve şarkıcı Banu idi. Çok güzel müzik yaparlar, konuklarına hoşça vakit geçirtirlerdi. Daha sonraları Mustafa Şişli, Necip Nugay, Ankara'dan gelen gitarist Özer Akçal ve Miray, ardından da 'Altın Çocuklar' uzun yıllar burada sahne aldılar.
ANTALYA ŞEHİR KULÜBÜ
Antalya'nın toplumsal ve siyasal yaşamında Vatan Kahvesi'nin eski önemini kaybetmesinde, Antalya'da Şehir Kulübü'nün açılmasının büyük rolü olmuştur. 1944 yılında Mehmet Ak tarafından kurulan Şehir Kulübü, 1953 yılına kadar Atatürk Caddesi'nde, şimdiki Belediye İşhanı'nın biraz güneyinde iki katlı beton bir binaın üst katında idi. Kâğıt oyunlarını seven kentin bütün ileri gelenleri oraya giderlerdi. Anlatılanlara göre binanın sahibi Kındıralı Mahmut Ağa idi. Kulüp bir giriş, salon ve mutfaktan ibaretti. Yaz aylarında ise birçok kelli felli adamın, bu binanın terasında oturup iskambil oynadıklarını görürdüm. Daha sonra 1953 yılında, bugünkü Talya Oteli Konferans Merkezi'nin bulunduğu yerde, Antalya Valisi İhsan Sabri Çağlayangil'in önderliğinde yeni Şehir Kulübü binası yaptırıldı. Antalya'nın en güzel manzarası olan ve ince bir burun üzerinde inşa edilen Şehir Kulübü'nden iki taraf da görülürdü. Sağa baktığınız zaman Kemer'e kadar Konyaaltı'nı, dağları; sola baktığınız zaman da Lara yolu boyunca uzanan koyları görürdünüz. Mehtaplı gecelerde ise bir benzeri olmazdı o görüntünün. Üyeler akşamüstü kulübe gelmeye başlarlar; gece saat 22.00'lere kadar oyun oynarlardı. Antalyalılar o zamanlar kulüpte büyük oyun (kumar) oynayanların sık sık sabahladıklarını anlatırlardı. Şehir Kulübünün müdavimleri arasında şunlar vardı: Cüce Hafız, Korkutelili Yörükzade Fuat Bey, Enver ve Ahmet Ak , Horoz Ahmet, Ahmet Tekelioğlu ile her zaman elinde sazı ile kulüptekileri coşturan 150 kilo ağırlığında Dayı Mehmet Ali. Kentin tüccarlarına ve ileri gelenlerine hizmet veren Şehir Kulübü restoranında, zamanla canlı müzik programı başladı. Gece geç saatlere kadar açık olan bu Kulüp, Restoran'ı ile gece hayatına bir farklılık girdi. Nezih bir mekan olmasından dolayı artık hanımlar da Antalya gece hayatının konukları olmuşlardı. Şehir kulübünde matineler olur, gençler tıka basa salonu doldurur, iğne atsan yere düşmezdi. İstanbul'dan o günlerin en popüler sanatçıları gelir ve çok güzel konserler verirlerdi. Halk bu şarkıcıları yakından tanıma fırsatı bulur, onlarla birlikte coşar eğlenirlerdi. Cem Karaca, Barış Manço, Selçuk Alagöz, Üstün Poyraz, Mavi Işıklar, Mavi Çocuklar, Siluetler hep o yılların ünlü gruplarıydı. Bu eğlence yerlerinde yalnız müzik değil, kabare, tiyatro, illüzyon gösterileri, pandomima gibi daha başka programlar da yapılırdı. 1974 yılında yerine Talya Oteli inşa edilmek üzere yıkılıncaya kadar Şehir Kulübü, Antalya'nın sosyal yaşamında büyük etkinliklere sahne oldu. Çoğu zengin düğünleri burada yapılıyordu. Antalya'nın zenginleri, neredeyse bu kulübün daimi ve doğal üyesi idiler. Dar gelirliler, küçük esnaf takımı, memurların bu kulübe değil gitmek, yakınından bile geçmelerine olanak yoktu. Antalya sosyetesi denebilecek bir avuç kitle burada, Antalya'nın en güzel manzarası karşısında, fakat buna karşın Antalya'dan kopuk, günlerini gün ederlerdi.
DERYA MOTEL
Antalya'nın gece hayatına renk getiren mekanlardan birisi de 'Derya Motel'dir. Bugünkü Atatürk Parkı'nın Güvercinlik Mağarası denilen mevkide anfi şeklinde düzenlenmiş teraslar üzerindeki tek katlı odalardan oluşan Derya Motel, aynı zamanda Antalya'da ilk yüzme havuzuna sahip moteldi. 1967 yılından 1970'li yılların ortalarına kadar Derya Motel'de o günlerde Antalya'da yaşamış hemen hemen herkesin anlatacak bir hikayesi vardır sanırım.
ZEKİ MÜREN'İN YERİ
Sanat Güneşimiz, Antalyalıların taktığı isimle 'Paşa'mız Zeki Müren, motelde kaldığı o yıllarda, Antalya'yı ve Derya Motel'i moda haline getirmişti. O zamanlar Bodrum ve Marmaris tabii ki vardı ama, bugünkü gibi popüler değildiler. İstanbul'dan Derya Motel'e adeta sanatçı yağardı. Zeki Müren'in 'Konyaaltı Plajı'na uzanan denize paralel cadde üzerinde bembeyaz boyalı bir apartmanda çatı dairesi vardı ama; o evi yerine, evinin karşısında falezler üzerine kurulmuş Derya Motel'de kalırdı. Tek katlı bahçe odalarından oluşan Derya Motel sanatçıların da uğrak yeriydi. Zeki Müren'in sabahtan akşama, akşamdan, gece yarılarına kadar havuz başında yaptığı espriler, anlattığı fıkralar, söylediği şarkılarla Derya Motel çınlardı. Bu havuz başında muhabbet, içki, eğlence, gırgır, şamata sabahlara kadar sürüp giderdi. Akşam üzeri bir kısım Antalyalılar güzel kıyafetlerle havuz başına gelir; bir iki kadeh bir şey- ler içerler sohbet eder, havuzdaki şöhretleri seyrederlerdi. Derya Moteli Mehmet Şekercioğlu ve oğlu Çetin Şekercioğlu işletirdi. Ne tesadüf ki o yıllarda Şehir Kulübü'nü Vedat Şekercioğlu işletiyordu ama, akraba değillerdi.