Lavantanın altın çağı

BURDUR'DA üretilen, içeriğindeki metil alkol nedeniyle kolonya ve kozmetik ürün yapımında da kullanılan lavanta ile kekik yağına olan talep arttı. Koronavirüsün dünyayı etkisi altına almasının ardından bakteri, mantar ve virüsler üzerinde etkili olduğu düşünülen dezenfektan özelliğine sahip, bağışıklık sistemini güçlendirici tıbbi aromatik bitkilerden lavanta ve kekik yağına yurt içinde ve yurt dışında ilgi gösteriliyor. Türkiye'nin en büyük lavanta tarlalarından biri olan Akçaköy Lavanta Deresi'nde yetiştirilen lavanta ve kekiğin işlenmesi de Lisinia Doğa Merkezi'nde aralıksız devam ediyor.
YAĞ STOKLARI BİTTİ
Lisinia Doğa Merkezi Kurucusu ve Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, salgınla mücadelede, insanların lavanta, kekik ve adaçayına ilgi gösterdiğini, bu durumun talep patlamasına yol açtığını söyledi. Sarıca, Türkiye'de koronavirüs görülmeden önce daha çok yurt dışına ihracat yaptıklarına değinerek, "Şu anda yurt içi satışlarımız ön planda. Ciddi bir talep var, elimizdeki toptan satışını yaptığımız yağ stokları bitmiş durumda. Bunun büyük bir kısmı iç piyasaya dağıldı. Almanya, Kanada, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere pek çok ülkeye son üç aydan beri tıbbi aromatik bitkilerimizin yağlarını ihracatçı firmalar vasıtasıyla gönderiyorduk ancak son günlerde ülkemizdeki şehirlerimizin tamamından talep var. Bu talebi karşılamaya çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.
ARTIK MARKA OLDU
Sarıca, Türkiye'de tıbbi aromatik bitkiler denince akıllara ilk önce Isparta ve Burdur'un geldiğine dikkati çekerek göller bölgesinde ciddi oranda yetiştirilen bu bitkilerin yağlarının çıkarıldığını kaydetti. Sarıca lavanta yağında yıllık 2 tona yakın üretim yaptıklarının bilgisini verdi.