Cuma 23.11.2012 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 26.11.2012 18:30

İngilizce konuşarak öğrenilemez

İngilizce ancak Türkçe'nin doğru anlaşılmasıyla öğrenilebilir.

26 yaşındaki simultane tercüman Taner Çağlı, geliştirdiği İngilizce öğrenme yöntemiyle üç yılda binden fazla öğrencisine 48 saatte İngilizce öğretmiş. Sistemini "Türkçe çalışan zihinde yapay zekâ oluşturmak" olarak özetleyen Çağlı, "İngilizce konuşarak öğrenilemez! Öğrenilerek konuşulur" diyor.

Türklerin İngilizce probleminin temelinde, İngilizcenin robotik, Türkçenin ise sezgisel bir dil olduğu gerçeğinin yattığını düşünüyor. Türkler neden İngilizce öğrenmede sorun yaşıyor? İngilizce robotik bir dil, 200 yıl önce yapay olarak dil bilimciler tarafından revize edilmiş. Şu an konuşulan İngilizce 200 yıl önceki İngilizce ile aynı değil. Gramer yapısı çok değiştirilmiş. Dünya dili olması için özel olarak tasarlanmış ve yanlış anlamaya müsaade etmeyen bir dil. Türkçe ise tam tersine sezgisel bir dil, zekâ dili. Bir cümle yığınla anlama gelebilir, anlama işi kullanıcıya bırakılmış. İngilizcede ise bir cümle sadece bir anlama gelebilir, net ve kesindir. Türkçe ise anlatılmak isteneni sonuna kadar sadeleştirmeye çalışan bir dildir. İşte bu farklılıktan dolayı Türkler çok zor ve uzun sürede İngilizce öğrenebiliyor. Peki siz 48 saatte nasıl İngilizce öğretebiliyorsunuz? Biz Türkçeyi merkeze oturtarak öğretiyoruz, önce Türkçenin gramer yapısını inceletiyoruz öğrenciye. Sonra İngilizce kodlamayı öğretiyoruz. Bizim yaptığımız tam olarak bu, kodlamayı öğretmek. Çünkü İngilizcenin bir matematiği var. Ve bunu ancak Türkçe düşünerek çözebilirsiniz. "Konuşarak, ancak 0-7 yaşındaysanız öğrenebilirsiniz" Ama okullar ve kurslar İngilizce öğretirken Türkçe konuşmayı bile yasaklar… İngilizcenin konuşarak öğrenilebileceğini iddia ediyor herkes…

Evet konuşarak öğrenmek en iyi dil öğrenme yöntemidir ama 0-7 yaş arasındaysanız. Sonrasında bu mümkün bile değil, çünkü devreye artık yorum ve analiz kabiliyeti girmiştir. Edinme süreci biter, öğrenme süreci başlar o yaştan sonra. Sizin hayal gücünüz Türkçe çalışır. İngilizceyi artık sadece yorum ve hayal gücünüzle öğrenebilirsiniz. 0-7 yaş arasında olduğu gibi edinemezsiniz. Ama yurt dışına çıkanlar doğal ortamında konuşarak daha iyi öğreniyorlar… Hiç de değil, Tarzan olarak geri dönüyorlar. Onlar öğrenmiyorlar sadece ses ezberliyorlar. En çok duydukları 1000 cümleden 300'ünü ezberliyorlar, kullanmayınca onu da unutuyorlar. O 300 cümlenin üzerine 301'inciyi de kuramıyorlar zaten. Ama bizim sistemimizle pratik yapmayınca unutmak diye bir şey söz konusu değil. Ben konuşarak ancak 15 yılda bu kadar iyi öğrendim. Çünkü bana da doğru bir yöntemle öğretilmedi İngilizce. Hadi gramer yapısını iyi öğrendik diyelim 48 saatte. Peki kelimeleri de ezberlemek mümkün mü bu süre zarfında? İngilizcede 2 milyon kelime var, hepsini öğrenmeniz mümkün değil. Ama bizim yöntemimizle 'kelime oluşturma yöntemini' öğrendiğiniz için diğer yöntemlere kıyasla çok daha fazla kelime öğrenebiliyorsunuz. Ben size "göz"ü öğretirim, göz kelimesinden türeyen diğer kelimelerin türeme mantığını anlatırım. Başka bir yolu da yok zaten kelime öğrenmenin. Bizim yöntemimizle örneğin tornavida kelimesini öğrenmediyseniz bile onu tarif edebilir bir dil yeteneğine sahip oluyorsunuz. Ki bu çok önemli bir yetenek günlük konuşmada. Çağrışım yöntemleriyle kelime öğrenmeye nasıl bakıyorsunuz? Onun sonu yok, kaç kelimeyi çağrışımla öğrenebileceksiniz ki. 2 milyon kelime var. "İngiltere satacağı ürünün sırrını vermek istemiyor" Neden peki bunca zaman bize Türkçeyi sistem dışı bırakarak İngilizce öğretmeye çalıştılar? Bu İngiltere'nin 200 yıllık hegemonyasıyla ilgili. Koskoca İngiltere'nin milli gelirinin yüzde 20'si İngilizceden geliyor. Onlar buna bir ürün olarak bakıyorlar ve tek dertleri bunu satmak. Bir ürünü devamlı satmak isteyen adam onun sırrını sizinle paylaşır mı! Gelin, konuşarak öğrenin diyorlar ya da tek mahareti İngilizce okuyup yazmak olan vatandaşlarını tüm dünyaya öğretmen diye gönderiyorlar. En uyduruk kitaplarını 100-200 liradan satıyorlar. Çok yüksek fiyatlarla kendi dil kurumlarının "franchise"ını veriyorlar. Sizin yönteminizle kaç kişi İngilizce öğrendi şimdiye kadar? 3 yılda 1000 kişiyi geçmiştir. Benim öğrencilerim arasında yurtdışında kalmış olanlar bile var ve iddia ediyorum yurtdışında yaşamış Türklerden daha iyi cümle kurar benim öğrencilerim. Geleneksel İngilizce eğitimindeki yanlışlıkları birkaç örnekle anlatabilir misiniz? Örneğin geleneksel kitaplarda daha ilk sayfada "I have got a car" yazar. "I have seen a car" cümlesini ise taa yedinci ünitede gösterirler. Oysa bunlar farklı kalıplar değildir, bunlar aynıdır, ikisi de şimdiki zamandır. Birinde arabası olduğunu, diğerinde bir araba gördüğünü anlatır. İkisinde de kişi şu anda içinde olduğu durumu izah eder. En önemli hatalardan biri –ing ekinde yapılır. –ing bize öğrettikleri gibi –yor eki falan değildir. –ing sıfat yapan bir ektir. I am going, "Ben gidiyorum" demek değildir, "Giden benim" demektir. "I am going" de tıpkı "i am happy" gibi bir cümledir. Eğer dedikleri gibi –ing, bizdeki –yor demek ise, "Your speaking is not good" ne demek o zaman? İnsanların kafası allak bullak edilmiş şimdiye kadar böyle hatalarla. Peki kurstan önce seviye tespiti nasıl yapıyorsunuz? Bizim öyle bir sistemimiz yok. Bizde iki kur vardır. "İngilizce Biliyorsun" ve "İngilizce Bilmiyorsun" kuru. Bilen de bilmeyen de aynı sınıfta öğreniyor. Çünkü anlatmaya başladığımızda bilen de aslında hiç bilmediğini anlıyor. 48 saati kaç günde tamamlıyorsunuz? Haftada altı saatten 2 ayda bitiyor kurs. Ve bir insan kaç yaşında olursa olsun öğrenebilir.

YENİ SINAV SİSTEMİ HAZIRLIYOR

Taner Çağlı KPDS ve TOEFL seviye tespiti için yeni bir sınav sistemi üzerinde çalışıyor. Projesini tamamladığında bakanlığa başvuracak.

GOOGLE TRANSLATE'E RAKİP GELİYOR

Taner Çağlı, kendi geliştirdiği sistem temelinde bir de çeviri programı hazırlatıyor. Çağlı'nın bir algoritma haline getirilen sistemi üzerinde şu an yazılımcılar çalışmakta. Yılsonunda Google Translate'e ciddi bir rakip olacak. Çağlı, Google Translate'in yüzde 50-60 arası çevirebildiğini, kendi geliştirdiği programla ise yüzde 96 doğru tercüme yapılabileceğini iddia ediyor.

ÜRÜN DİRİER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.