Salı 27.11.2012 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 12.12.2012 09:48

Amatör depremciler Kandilli’ye rakip

Araştırıyor, okuyor, veriler topluyor, hayvanları, bulutları, elektronik cihazları gözlemliyorlar.

Deprem önceden bilinebilir mi bilinemez mi tartışmaları amaçsızca sürerken, onlar araştırıyor, okuyor, veriler topluyor, hayvanları, bulutları, elektronik cihazları gözlemliyorlar. Kimi tüm parasını harcayarak deprem cihazı yapmış, kimi doğuştan gelen bir yetenekle depremi öncesinde titreyerek hissediyor. Deprem öncesi ortaya çıkan anormal durumları bir araya getirerek amatörce de olsa deprem analizi yapan bu insanları web sitelerinden binlerce kişi takip ediyor.

ELEKTRİKLENEN SAÇLARDAN İLHAM ALDI
TEPESKOP'U YAPTI: ERTUĞRUL TEPE

Kuaför Ertuğrul Tepe, 99 depreminden sonra, önceki 15 gün boyunca yaşadığı ilginç bir detayı hatırlamış.
Fön çekerken bütün kadınların saçları adeta elektrik çarpmış gibi elektrikleniyormuş ve fön süresi normalin iki katına çıkmaya başlamış. Tepe, depremden sonra yaptığı araştırmalarda depremden önce gerilen kayaların pizoelektrik yaydığını öğrenmiş bir fizikçi dostu aracılığıyla. Ve saçları elektriklendirenin de bu elektrik olabileceğini düşünmüş.

Bu teoriden yola çıkarak pizoelektrik ölçen bir cihaz yapmış. Adını da kendi soyadından yola çıkarak Tepeskop koymuş. Tabii kolay olmamış, yıllarca uğraşmış ve biriktirdiği bütün parasını da bu yolda harcamış. Sirius Ufo Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi'nin desteğiyle kendisine bir web site açılmış ve bu siteden Türkiye ve dünyadaki depremlere ilişkin tahminlerini yazmaya başlamış.

Kısa bir süre önce site hack'lenene kadar da yazıyormuş. Bu arada bir ay kadar önce Almanya'dan bir şirket, bu cihazı seri olarak üretme teklifinde bulunmuş Tepe'ye. "Bana saç yaptırmaya gelen bir öğrenci kız vardı, okulu bitirince Almanya'da bir şirkette çalışmaya başlamış. Beni onun tavsiyesiyle bulmuşlar" diye anlatıyor olayın detayını.


UÇAK KAZALARINA DİKKAT!
EMRE GÖKBERK
Emre Gökberk, bin kişiden fazla takipçisi ve gözlemcisi olan depremtahmini.com'un kurucusu. Amacı tüm gözlem gruplarını bir çatı altında toplamak. Gözlemci olan üyeler, uydudan bulut takibi, bitki-hayvan takibi, yeraltı ve üstü kaynakları takibi, insan davranış ve vücut ağrıları takibi yaparak, bilgileri sitenin forum sayfası üzerinden paylaşıyor.

Gökberk tahmin girişimlerine ilk olarak, 2004 yılında lise son sınıf öğrencisi iken Tübitak'ın liseler arası proje yarışması nedeniyle başlamış. Depremin en önemli belirtisinin statik elektrik olduğunu söyleyen Gökber, "Keza deprem öncesi oluşan statik elektriğin bulutlar, hayvanlar gibi pek çok noktada etkisinin olduğunu düşünüyorum. Özellikle büyük depremler öncesi dünya genelindeki ani uçak ve helikopter kazalarındaki artışa da dikkat!" diyor.

"DEPREM ÖNCESİ ADET DÜZENSİZLİKLERİ VE DÜŞÜK RİSKİ VAR"
OP. DR. AYSEL ÖZGEZER
Deprem öncesinde mevcut manyetik alandan dolayı tüm elektronik cihazların etkilendiğini ve hatta bozulduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aysel Özgezer, ultrason ekranında da kaymalar meydana geldiğini anlatıyor. Kadınların deprem öncesi belirtilerine erkeklere kıyasla daha hassas olduklarını belirten Dr. Özgezer, "Özellikle adet düzensizlikleri çok yaygın olarak görülür. Düşük olayları artar. Baş dönmesi ve mide bulantısı olabilir" diyor.

Bunların nedeni ise deprem öncesi ortaya çıkan pizoelektrik insan beynini, dolayısıyla da hormonları etkiliyor. Dr. Özgezer, manyetik alanın beyin üzerinde yaptığı etkiden dolayı LH hormonunda ani yükselmenin görüldüğünü söylüyor. Buna karşılık östrojen azalıp progesteron artıyor. Bu da kanamalara yol açıyor.


DEPREM ÖNCESİ OLAN GARİP OLAYLARI TOPLUYORLAR
DOHAD
Doğa Hareketleri Araştırma Derneği DOHAD, 99 depreminden sonra internet aracılığıyla örgütlenen, çeşitli mesleklerden bir grup araştırmacı ruhlu insanın kurduğu bir dernek. Amacı, Marmara Bölgesi'nde deprem öncesi ortaya çıkan olağanüstü durumları tespit etmek. Yani cep telefonlarının şarjının durduk yere boşalması, kapanıp açılması ve bellek kaybına uğraması, bitkilerin sararıp solması ya da zamansız çiçek açması, insanlarda baş dönmesi bulantı, taban yanması ve titreme, ağrı, elektronik ev aletlerinin üst üste bozulması, kuvars saatlerin bozulması, durması ya da geri geri gitmesi, karıncaların evleri istila edip çiçek şeklinde kümeleşmesi, gökyüzünde ışık toplarının görülmesi ve radyo kanallarının aniden birbirine karışması gibi garip durumları internet aracılığıyla bir araya getirmek. Derneği, sismikaktivite.org adresi aracılığıyla sürekli olarak tespit ettikleri acayip durumlardan haberdar eden gözlemci sayısı ise Marmara'daki çeşitli illerden ortalama 2 bin kişi.
Derneği böyle bir ağ kurmaya heveslendiren ise Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ülkü Ulusoy'un yazdığı "Deprem habercisi olaylar" kitabı olmuş. Ulusoy, 99'dan sonra gazeteye bir ilan vererek insanlara depremden önceki günlerde şahit oldukları ilginç durumları kendisine yazmalarını istemiş. Ardından gelen mektup bombardımanından toparladığı enteresan olayları bir araya getirerek bu kitabı oluşturmuş.
Deprem öncesi yaşanan anormal durumların mantığı da şu ki; büyük kaya kitlelerini hareket ettiren enerji açığa çıkınca manyetik bir etki ortaya çıkıyor. Bu manyetik enerji de birçok canlıyı ve cansızı etkiliyor. Örneğin 1976 yılında Çin Haicheng'de bir fay hattına hayvan çiftliği kurulmuş. Deprem öncesi hayvanların hareketlerini yerinde gözlemleyebilmek için. Bu sayede 7.6'lık bir deprem iki gün öncesinden belirlenerek şehir boşaltılmış.
13 deprem ölçüm istasyonu kurdular DOHAD tüm çalışmalarını İTÜ Elektronik Mühendisliği'nden Yard. Doç. Berk Üstündağ, İstanbul Üniversitesi Jeofizik ve Yer Bilimleri'nden Yard. Doç. Oğuz Gündoğdu ve Kocaeli Üniversitesi'nden emekli Prof. Uğur Kaynak ile işbirliği içerisinde yürütüyor. Derneğin tamamen kendi imkânlarıyla yaptığı deprem ölçüm cihazları da var. Yurtdışında çok pahalı olan cihazları makul bir fiyata kendileri tasarlamışlar ve Marmara'da belediyelerin işbirliğiyle 13 noktada istasyon oluşturulmuş. Bu istasyonlarda söz konusu jeofizik ölçüm cihazları ile deprem takibi yapılıyor. Ayrıca bazı istasyonlarda da 24 saat deprem toplarını gözlemleyecek kameralar bulunuyor. Şu anda İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden üç öğrenci de gelen bilgileri analiz etmeye yarayacak bir yazılım üzerinde çalışıyor.

"FARELER APARTMANIN TEPESİNE TIRMANIYORDU"
ÖZCAN CABBAR
Eczacı Özcan Cabbar, 99 depremini Avcılar'da yaşamış. O zamanlar oturduğu sitede depremden 15 gün öncesinden başlayan bir fare istilasına şahit olmuş. "Daha önceden hiç fare görmemiştik oysa o sitede. Depremden 15 gün önce ise benim oturduğum üçüncü kata kadar çıkmaya başlamıştı fareler, su borularından tırmanıyorlardı, camları açamıyorduk" diye anlatıyor o günleri.

Depremden sonra ise bu ilginç durumu hatırlamış ve internette başkalarının da depremden önce böyle garip durumlarla karşılaştıklarını öğrenmiş. Bunun üzerine hayvan davranışlarını araştırmaya koyulmuş.Cabbar'ın bahçesinde üç karınca kolonisi bulunuyor.

Her sabah onları inceliyor. Kümelenme şekillerine bakarak herhangi bir manyetik alandan etkilenip etkilenmediklerini anlamaya çalışıyor.
DEPREMDEN ÖNCE TİTREMEYE BAŞLIYOR
HALİL MERCANLI
Ona "depremi hisseden adam" deniyor. Depremden 5-10 gün önce vücudunda titremeler ve kasılmalar olmaya başlıyor. Titreme ve kasılmalar sol kolundaysa deprem batıda, sağ kolundaysa deprem doğuda olacak demek. Omuzlarından başlayan titreme ise büyük bir depremin habercisi oluyor. Titreme ağrılı olursa deprem merkezi yakında demek. Şimdiye dek Türkiye'de ve yurt dışında olan yığınla depremi önceden tahmin edip web sitesinde yayınlamış. Mesleği müteahhitlik olan Mercanlı'nın bu enteresan özelliği Moskova Üniversitesi profesörleri tarafından Rusya'da incelenmiş. Sonuç: Mercanlı'nın vücudunda doğuştan fazlaca bulunan magnezyum, kendisini faylardan çıkan pizoelektriğe (mekanik basınç sonucu oluşan elektrik alanı) karşı hassas hale getiriyor. Mercanlı, pek çok hayvanda bulunan depremi önceden hissetme yeteneğinin aslında tıpkı kendisinde olduğu gibi eskiden insanlarda da olduğuna inanıyor. "Ancak medeniyet insanların bu içgüdüsel yeteneklerini zamanla kaybetmesine neden oldu" diyor.
EVİNDE 24 KARINCA KOLONİSİNE BAKIYOR
KADİR SÜTÇÜ
Karıncalardan ve bulutlardan deprem tahmini yapmasıyla tanınan Sütçü, karıncaların deprem öncesinde öldüğünü gözlemlediğini söylüyor. Bunun nedeni ise, kuvars kristallerindeki elektron fışkırmaları. Evinde kurduğu 24 karınca kolonisiyle olası bir İstanbul depremini gözleyen Sütçü iddia ediyor: "Deprem önceden bilinebilir!" 99 yılından bu yana her gün 6 saat karıncaları gözlemleyen Sütçü'nün hikâyesi ise bir erik ağacıyla başlıyor: "11 Kasım 1999 günü bahçemde gezerken karıncaların yuvalarından kaçıp erik ağacının gövdesine dolandıklarını gördüm. Ziraatçı olduğum için dikkatimi çekti tabii. Ertesi gün 12 Kasım'da Düzce depremi oldu. O günden sonra gözümü karıncalardan ayırmamaya karar verdim. 24 kolonim var. 9 yıldır Kandilli Rasathanesi'nin deprem kayıtlarıyla karıncalarımın hareketlerini karşılaştırıyorum. Depremden birkaç gün önce sıra dışı davranışlarda bulunduklarını tespit ettim." Sütçü'nün gözlemlerine göre, karıncaların yuvadan kaçma, ateş üzerindeymiş gibi yürüme, yol şaşırma, havale geçirme gibi davranış bozukluklarıyla ve sebepsiz ölümleriyle İstanbul'da deprem olup olmayacağını ve depremin şiddetini tahmin etmek mümkün. Sütçü ayrıca uydu üzerinden uydudan deprem bulutlarını da izliyor ve tüm verileri bir araya getirerek günlük olarak dkos.org adresinde yayınlıyor.
Ürün Dirier

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.