Hayvanseverliğin sınırı var mı?

Yaşamda insanın huzurlu ve neşe dolu bir ruh haline sahip olmasını sağlayan unsurlardan biri evcil hayvanlar. Onlarla birlikte yaşadığımızda çok daha sağlıklı oluyoruz. Evcil hayvan besleyenler beslemeyenlere oranla yüzde 15 daha az yüksek tansiyon hastası oluyor. Onlar sağlığımızın bekçisi ama peki biz onlara hak ettikleri değeri veriyor muyuz? Prof. Dr. Tamer Dodurka bir evde birden fazla hayvan besleyen insanların istifçilik hastası olduğunu söylüyor ve ekliyor 'Bu olsa olsa ego tatminidir'
Evde hangi hayvan beslenir?
Köpekler her gün uzun yürüyüşler yapma, oynama, iletişim kurma, güvenliği için etrafı keşfetme ve işaretleme ihtiyacındadır. Bu nedenle evde hayvan beslemenin ilk koşulu köpeğe bu ihtiyaçlarını giderecek imkanları sağlamaktır. Öyle evler vardır ki, hayvanın koşup oynamasına, enerji atabilmesine imkan sağlar. Sahipleri günün belirli zamanlarında da dışarı çıkartarak hayvanın diğer ihtiyaçlarını da giderebilir. Böyle evlerde nispeten iri köpekler bile beslenebilir. Daha ufak evlerde ise ancak ufak köpekler, kediler, akvaryum balıkları veya kanatlılar önerilebilir.
EV İÇİN İDEAL CİNSLER
Hangi cins kedi köpek evde yaşamaya müsaittir?
Köpeğin evde yaşaması için tek kriter, cinsi ya da daha doğrusu ırkı olmasa da sakin mizaçlı, düşük aktiviteye sahip, ufak hacimli köpekler ev için daha uygundur. Küçük köpek ırklarına örnek olarak Minyatür pincher, Chihuahua (şivava), pug, Yorkshire terrier, pekinez vb. gösterilebilir. Biraz daha iri olan İngiliz bulldog gibi bazı köpekler sakin mizaçlarıyla iyi bir ev köpeği olabilirler, ancak çok iri sayılmasalar da bazıları, örneğin av köpeklerinin çoğu yüksek bir aktiviteye sahip oldukları için özellikle ufak evler için hiç uygun değildirler. Evcil kedilerin ise tamamı ev için uygundur.
HAYVANLAR DA DEPRESYONA GİRER
Büyük köpek ırkları yaşadığı evde ne hisseder?
Köpeklerin ev içinde harcayamadıkları enerjileri onları birtakım olumsuz davranışlara yöneltir. Örneğin hiperaktif olabilir, ev içersinde koşturur eşyaları devirebilir, ya da hırsını eşyalardan alıp onlara bilerek zarar verebilir, sahibinin ilgisini çekebilmek için bir yığın numaraya başvurabilir, daha da önemlisi sıkıntıdan ve özgürlüğünün engellenmesinden dolayı "takıntı davranışları"na sahip olabilirler. Bu davranışlara kompulsif bozukluklar diyoruz ve hayvan özellikle kendine, vücudunun herhangi bir yerine örneğin kuyruğuna, ayağına saldırma ve ısırma takıntıları sergileyebiliyor.
SÜREKLİ UYUYORSA İHMAL ETMEYİN
Hayvanların kilo alıp mutsuz olmaları, sürekli uyumaları neye işaret eder?
Bu, kalp, karaciğer, troid hastalıkları gibi bir takım fiziksel sağlık sorununa ya da depresyon gibi ruhsal bir sıkıntıya da işaret edebilir. Ev içersine hapsedilmiş, özgürce koşup oynamasına olanak verilmemiş, tüm denemelere karşı enerjisini boşaltma şansını bulamamış hayvanlar bazen de umudunu kaybetmiş şekilde hareketsiz bir yaşama boyun eğebiliyorlar. Bilindiği gibi böylesine mutsuz ve hareketsiz bir yaşam obezitenin de en önemli nedenlerinden biridir.
İSTİFÇİLİK HASTALIĞI
Çoğu hayvanseverin küçük bir evde 5 köpek ya da 10 kediyi bir arada yaşatmasına yorumunuz nedir?
Bu hayvanların bile bile mutsuzluğuna seyirci kalmak, bütün olumsuzluklarına rağmen bu kadar çok hayvanı ev içine tıkmak, olsa olsa bir ego tatmini ya da istifçilik hastalığıdır. Ancak gerçekten ufak bir ev olsa da hayvanların bütün psikolojik-etolojik ihtiyaçlarını karşılamak için gayret eden ve bunu başarabilen hayvan sahiplerini tenzih ederim. Bunu da sadece kedi sahipleri için söyleyebilirim çünkü ufak bir evde beş köpeği düşünemiyorum bile…
HABER: MERVE HIZAL