Doğan'dan ilginç kovulmalar olacak

"Doğan Grubu yılın son günlerinde yeni "etik ilkeleri"ni açıkladı... Bizzat Aydın Doğan'ın sunuşu da gösteriyordu ki, özellikle sosyal medyanın devreye girmesi yeni sorunlar yaratmıştı ve ilkelerin yenilenmesi kaçınılmaz hale gelmişti." Alper Görmüş'üş Aktüel 2012 - 2013 Almanak için kaleme aldığı "Doğan Grubunun etik ilkeleri ve editoryal bağımsızlık" başlıklı yazısı bu cümlelerle başlıyor.

Alper Görmüş'ün yazısında Doğan'ın konuşmasında geçen cümlelerin ilkelerden de önemli olduğunu vurgulayarak satır aralarından çıkarımlar yapıyor. Görmüş'e göre bu konuşmada Aydın Doğan asıl olarak " patronun doğrudan ticari çıkarları vardır ve siz editoryal bağımsızlığınızı kulanırken bu ölçüyü de dikkate almak zorundasınız" diyor.

İŞTE ALPER GÖRMÜŞ'ÜN O YAZISI

Doğan Grubu yılın son günlerinde yeni "etik ilkeleri"ni açıkladı... Bizzat Aydın Doğan'ın sunuşu da gösteriyordu ki, özellikle sosyal medyanın devreye girmesi yeni sorunlar yaratmıştı ve ilkelerin yenilenmesi kaçınılmaz hale gelmişti.
Açıklanan 34 ilkeye yakından bakıldığında, ilkeleri yenilemenin bir ihtiyaç haline geldiği anlaşılıyordu. Fakat Aydın Doğan'ın ve Mehmet Yılmaz'ın ilkeleri yorumlarken sarf ettikleri bazı cümleler, bence meselenin dile getirilmeyen çok önemli başka bir yanının olduğunu ima ediyordu. Şu cümlelere dikkat çekmek istiyorum:
Mehmet Yılmaz: "Bizim bu ilkeler yayınlanmadan önce de etik ilkelerimiz vardı, uyuyorduk buna. Aile içinde konuşuyoruz. Patronumuz bizim yazdığımız bir başlıktan, yazıdan, haberden ötürü zarar gördü. Bizim ilkelerimiz bunu engellemeye yetmedi. Bunu bir aşama daha yukarı çıkartmak gerekiyordu. Patron ile editörler arasında bir editoryal bağımsızlık sözleşmesi olması gerektiğini düşünüyorum."
Aydın Doğan: "Mehmet Yılmaz, bu ilkeler olmadan önce de biz buna uyuyorduk dedi. Bu doğrudur. Mehmet Yılmaz için böyle olabilir. Ama bu ilkeler yazıldıktan sonra bu grubun pek çok üyesi 'aaa bizim böyle ilkelerimiz var demek ki' dedi. Kendilerinin olduğu dönemde de yayın ilkelerinin ihlali şikayetleri vardı. Biz bu ilkeler ile kendimizi bağlı hissediyoruz. Bu ilkeleri ben hazırlamadım. Siz hazırladınız. Biz de kabul ettik. Muhabirinden yazarına bir kaç bin kişiye imzalatabilir miyiz bilmiyorum. Ama yapmasak bile çalışmaya devam edenleri bu ilkeleri kabul edilmiş sayacağım."
Bu cümleler bence ilkelerden de önemli... Bana öyle geliyor ki, böylece yöneticilere ve yazarlara, "patronun doğrudan ticari çıkarları vardır ve siz editoryal bağımsızlığınızı kullanırken bu ölçüyü de dikkate almak zorundasınız" denmekte, medya yöneticisi de bunu doğrulamaktadır.
Yanıldığımı sanmıyorum... 2013'te bu belgeye referansla Doğan Grubu'nda ilginç işten uzaklaştırma örnekleriyle karşılaşabiliriz.