Pazartesi 31.12.2012 00:00
Son Güncelleme: Salı 08.01.2013 14:55

Dünyanın çatısına yolculuk 5

Dünyanın çatısında son günümüz ama son gelişimiz değil, bir gün mutlaka tekrar geleceğiz.

Sabah 06.30'da çalan zilin sesiyle uyanıyoruz. Bugün rotamız kolay sayılır. Hem çok uzun değil he de yalnızca yokuş yukarı değil. Kahvaltı ve artık bir refleks halini alan eşya toplama faslından sonra yola düşüyoruz. Yolumuzun ilk bölümü yokuş aşağı. Oldukça dik bir vadinin dibine doğru kıvrıla kıvrıla iniyoruz. İniş ve çıkış çok farklı bacak kaslarını çalıştırıyor. Bir saat kadar yol aldıktan sonra vadinin dibinde ırmağı kesen bir asma köprüden karşı kıyıya geçiyoruz. Aslında kalacağımız pansiyon ırmağın çok yukarısında değil ama yol bizi nedense karşı yamacın tepelerine doğru yöneltiyor.

Bir an dönüp geriye baktığımızda karşı tepelerin doruğunda sallanan Budist dua bayraklarından sabah ayrildığımız noktayı seçebiliyoruz. Ulaşılması mümkün değilmiş gibi uzak görünüyor gözüme. Oysa iki buçuk saatlik yürüyüş mesafesindeyiz.

Son yarım saat tatlı bir eğimle aşağı doğru iniyor. İyi ki de böyle. Günlerdir süren yürüyüş kendini bütün kaslarımda hissettiriyor.Pansiyona vardığımızda bir adım daha atacak halim kalmamış.

Burada öğlen yemeğimizi yiyip, yerlilerin "Hot Spring" dedikleri sıcak su kaynağına gideceğiz. Zaten bu nedenle de pansiyonun adı "Hot Spring Cottage". Tabelasında sıcak su kaynağına en yakın pansiyon olmakla övünüyor. Umarım doğrudur. Çünkü rehberimiz sadece 20 dakika ineceğimizi söylüyor. Ama artık biliyoruz ki her inişin bir çıkışı da var!

Ağır postallar yerine lastik terliklerimizle sıcak su kaynağına doğru ilerlerken karışık duygular içindeyim. Attığım her adım, o ana kadar varlığından haberdar olmadığım yerlerimde ağrılara yol açıyor.

Ormanın içinden aşağıda çağıltısını duyduğumuz ırmağa doğru ilerliyoruz. Az sonra aşağıda iki havuz beliriyor. Irmağın hemen yanı başında dört metreye dört metre büyüklüğünde, iri, yassı taşlarla kaplı iki havuzun ortasında bir tür doğal duş yapılmış. Küçük, derme çatma bir kulübede üstümüzü değiştirip, kayaların arasında gürül gürül akan duşa yaklaşıyoruz. Aynı spor kulüplerinin yüzme havuzları gibi. Hijyen nedeniyle önce duş, sonra havuz! Güneş vadinin derinliklerine ulaşamadığı için hava epey serin. Suyun altına tedirginlikle giriyorum.

Günlerdir bedenime doğru dürüst sıcak su değmediği için sıcak suyun bu kadar rahatlatıcı bir etkisi olabileceğini unutmuş gibiyim. Duştan sonra küvet irisi havuza giriyoruz. O an birisi bana " cennet nasıl bir yer" diye soracak olsa, fazla düşünmeden çevremi gösterirdim sanırım. Suyun tam 37,5 derece olduğunu söylüyor rehberimiz. Eğer Nepal turizm bakanlığı kayaların altına dev bir termostat gizlemediyse, doğa biz garip yolcuların konforu için elinden geleni yapmış.

O havuz da ne kadar süre geçirdiğimizi bilmiyorum. Çünkü bu havuzdan çıktığım anda aslında yolculuğumuzun sonuna gelmiş olacağız. Bundan sonrası geri dönüş hazırlıkları. Tekrar Pokhara üstünden pır pır uçaklarla Katmandu'nun kaosuna geri dönüş. Hintlilerin insanı çıldırtan bürokrasisi nedeniyle kızımın vizesi hala hazır olmadığından, onun dört gün daha o kargaşada kalıp vize memurlarının eşref saatini beklemesi gerekecek.

Oysa beş gündür, bir yandan fiziksel gücümüzün sınırlarına varsak da, öte yandan gündelik hayatın telaşından uzaktayız. Attığımız her adım bizi sanki nesnel olan dünyadan uzaklaştırıp, kendi içimizde daha önceden tanımadığımız bir yerlere taşımış gibi. Sanki dağlarda yürüyerek geçirdiğimiz süre yalnızca beş gün değil, bir hayat parçası gibi. Anlatılması güç, ama sanki bu yürüyüşe çıkmadan önceki insan bir başkasıymışçasına bir duygu kaplıyor içimi. Ve ben sanki o sıcak sudan çıkarsam bu büyü bir anda bozulacak, ben eski halime dönecekmişim gibi.

Hava iyice kararıyor. Bense o son adımı atmayı geciktirebildiğim kadar geciktiriyorum. Nepal'e, Himalayalar'a giden yolcular buralara "Dünyanın Çatısı" adını takmışlar. Dünyanın çatısına çıkmanın beni bu kadar etkileyeceğini, bir anlamda değiştireceğini tahmin etmiyordum. Sonunda hipnotize olmuşçasına sudan çıkarken bir tek düşünce var aklımda: Bir gün bu sıcak suya tekrar geleceğim.

Malezya'nın sembolü Petronas İkiz Kuleleri, Kuala Lumpur'da çekilen yılbaşı kutlaması fotoğrafı 2013'ün ilk fotoğraflarından biri… (AFP)
Taiwan'ın en uzun binası Taipei101 yeni yıla böyle girdi! (AP Photo/Chiang Ying-ying)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.