“Komploya inanma, komplosuz da kalma...”

Fala dair söylenmiş sözün komplo versiyonuna itirazınızın olmadığını varsayıyorum. İtiraz edenlere de cevabım hazır: Siz hangi ülkede yaşadığınızı sanıyorsunuz?

Bu ülkenin komplo teorileri havuzunda küçük de olsa bir azalma olması durumunda neler olabileceğini, geçtiğimiz günlerde öğrendik: En büyük ortak düşmanları "Cemaat" olan iki "ulusalcı" gazeteden birinden, öbürünün "Cemaat'in gazetesi" olduğuna dair bir iddia sâdır oluverdi.

Aydınlık ve Sözcü gazetelerinden söz ediyorum... Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, geçtiğimiz aylarda şöyle bir değinip geçtiği "Sözcü'yü Cemaat çıkartıyor" iddiasına yeniden döndü ve konuyla ilgili peş peşe yazılar yayımladı... En son, Sözcü yazarı Emin Çölaşan'a hitaben "Çölaşan'ın maaşını Pennsylvania mı ödüyor?" sorusunu bile sordu.

Bu garip iddia, Fehmi Koru'nun Nisan 2010'da kaleme aldığı bir yazısındaki şu satırlara dayandırılıyordu: "Cemaat'in aklına bir kez daha hayranlık duymama sebep olan bir proje 'Sözcü'... Öğrenciliği Cemaat evlerinde geçmiş sahibi görünen delikanlıya buradan şapka çıkarıyorum. Bulundukları yerde 'ileri giden' yazarlar için bir sığınak gibi 'Sözcü' gazetesi; 150 bin civarında satışıyla para bile kazandırıyor olmalı. Muhalefetini de yakın kontrol altında tutacaksın, neme lazım!"

Sabahattin Önkibar, iddiasını, Sözcü'nün sahibi Burak Akbay'ın, geçmişine dair bu bilgiyi yalanlamamasına dayandırıyor: "Bu yazıdan sonra Burak Akbay, 'hayır Cemaat evlerinde yetişmedim' demedi. Niye acaba?" Sözcü'nün genel yayın yönetmeni, bir internet sitesine verdiği uzun söyleşide, iddialara gülüp geçtiğini söyledi.

Sabahattin Önkibar muhtemelen, bu söyleşide de Burak Akbay'ın sahipliği meselesinin hiç açılmadığını söyleyerek sürdürecektir iddialarını...
Ben artık takibi bıraktım, sürdürdü mü sürdürmedi mi bilmiyorum...