Salı 15.01.2013 00:00
Son Güncelleme: Salı 15.01.2013 02:09

Aşkın kimyası çözüldü

Kime ve niye aşık oluruz? Aşık olunca niye heyecanlanır, aklımızdan o kişiyi istesek de neden silip atamayız? Psikiyatri Uzmanı Dr. Aylin Aksoy, aşkın bilimsel hallerinden yola çıkıp yüzyıllardır sorulan sorulara cevap verdi.

Bilim dünyasının da ilgi alanına giren ve üzerine pek çok araştırma yapılan aşk konusunda, bilimsel sonuçlar da elde edildi. Acıbadem Fulya Hastanesi'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Aylin Aksoy, aşık olduğumuzda beynimizde ve vücudumuzda çok sayıda kimyasal maddenin hareketlendiğini, östrojen ve testosteronun ise seks güdüsünün yaratıcısı olduğunu belirtiyor.
Aksoy araştırmalardan yola çıkarak aşkın kimyası hakkında şunları söylüyor:
"Aşık olan kişiler; kalbin daha hızlı çarpması, yüzün kızarması ve ellerin terlemesi gibi tepkiler veriyor. Bu durumdan vücutta salgılanan dopamin, noradrenalin ve feniletilamin sorumlu. Dopamin yoğun mutluluk, yoksunluk ve bağımlılıkta önemli rolü oynuyor. Noradrenalin adrenaline benziyor. Adeta ayakları yerden kesiyor ve kalp çarpıntısına neden olup heyecan yaratıyor. Aynı zamanda dikkat, kısa süreli hafıza, hiperaktivite, uykusuzluk ve hedefe yönelik davranıştan sorumlu. Yüksek dopamin seviyeleri noradrenalin ile ilişkili.
Bu iki hormonun birlikte salgılanmasıyla sevinç, yoğun enerji, uykusuzluk, yoksunluk, iştah azalması ve artmış dikkate neden oluyor. Aşık olunduğunda salgılanan bu hormonlara uzmanlar "aşk iksiri" adını veriyor.
Aşk obsesif kompulsif
Araştırmalar aşık olan insanların beyninde mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin azaldığı ortaya çıkmış. Bulunan düşük serotonin hormonu seviyelerinin, obsesif kompulsif (tekrar eden takıntılı davranış) bozukluk hastalarında ortaya konan serotonin eksikliği ile benzer olduğu için kişi, aşık olduğu insanı aklından çıkaramıyor.
Oksitosin ve vazopressin hormonları da bağlanma ile ilişkili hormonlar. Oksitosin hormonu, diğer insanlarla sağlıklı ilişki kurmak ve sürdürebilmek için gerekiyor. Orgazm sırasında salgılanıyor ve duygusal bir bağın kurulmasını sağlıyor. Aynı zamanda doğum sırasında ve emzirme döneminde de salgılanıyor.
Vazopressin hormonu da erkeklerde sosyal davranıştan özellikle başka erkeklere gösterilen saldırganlıktan sorumlu. Ayrıca uzun süreli ve tek eşli ilişki ile ilişkili. Bu her iki hormonunun konsantrasyonu yoğun romantik bağlanmada, eşleşme sırasında ve seks yapıldığında yükseliyor.
Vazopressin ve Oksitosin reseptörleri beyin kökünün çeşitli bölümlerine dağılıyor ki bu bölgeler, aşk ve anne sevgisiyle aktive oluyor. Oksitosin ve vazopressinin, dopamin ve noradrenalin ile çatışdığında da bağlanma artarken tutkulu aşk sönüyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.