Cumartesi 19.01.2013 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 21.01.2013 11:12

Fikir hiçbir şey uygulamak her şey!

Markafoni’yi marka yapan üç isim Sina Afra, Ahmet Emre Sarı ve Tolga Tatari sırlarını aktuel.com.tr’ye anlattı.

Markafoni markası nasıl oluştu? Bu isim nereden geldi?
Sina Afra: Markafoni basit bir şekilde, markaların senfonisi demek. 150'ye yakın isim arasından kulağımıza en hoş gelen buydu. Tercih ettik kendiliğinden marka oldu.
Başlangıçta en zorlandığınız kısım neydi?
Tolga Tatari: Başta en zor olan şey satılacak mal bulmak ve markaları ikna etmekti. Bunun sonrasında ise bu ürünleri alacak kadın kullanıcıları internete çekmekti.
Destek aldınız mı?
Sina Afra: Biz ne koyabiliyorsak üçümüz koyduk. Sonrasında 320 bin euro veren bir de İşviçreli yatırımcımız vardı ilk adımı öyle attık.
Böyle bir projede iş planı gerekli midir? Yoksa fikir ortaya çıktıktan sonra mı şekillenir?
Ahmet Emre Sarı: İş planı bir yol haritası belirler ama bir start up (yeni başlayan bir iş) da yeni bir maceraya atılıyorsun dolayısıyla yaptığın her iş, iş planını değiştiriyor. Markafoni'ye başladığımızda ilk iş planımızı işi yapmaya başladığımız andan itibaren aylık olarak sürekli revize ettik. İş planı bir niyettir, gidilecek yolun ana hatlarını belirler ama şirket ilerledikçe, deneyim arttıkça, pazar oturdukça daha da elzem haline geliyor, gereklidir.
Bu tür bir girişim için fonlardan ve yatırımcılardan yardım almak mantıklı mıdır?
Sina Afra: Bu soru hangi iş, hangi sektör, hangi ülke olmak koşuluyla çok önemli. Türkiye'de e-ticaret arttı, şimdi bugün girmek istiyorsan, bu maddi bir kaynak olmadan mümkün değil. Bu kendi kaynağın olur fon olur önemli değil ama 10 sene önceki e-ticaret mantığında başlayalım, tutarsa devam ederiz mantığı idi. Benim görüşüm, en baştan itibaren fonun kuvvetli olması gereklidir, ama her aşamanın da başka bir yatırımcı profili var. Yani bu "Melek Yatırımcı" (Business Angel ), Venture Capital (VC) olabilir ama bunun üstü de ilk başta çok uygun olmaz. Bence bir işe başlanması için kendiniz ne koyabiliyorsanız koymanız üstünün de Melek Yatırımcı ile tamamlanması ilk adımların atılabilmesi için yeterlidir.
Yatırımcının yaratılan fikre ve ya işe para yatırması için ne gibi şartlar gereklidir?
Sina Afra: Yatırımcı genelde fikirden ziyade ekibin operasyonel yaptırım gücüne bakıyor, girişimcinin kendine bakıyor. Yani yatırımcı girişimciye inanmadıktan sonra ne gelir modeline ne ölçeklenebilir olmasına ne de fikrin orijinalliğini sorgular. Bence, zaten fikir en son planda çünkü özellikle fikir kendini başka bir ülkede kanıtlamışsa bu yatırımcı için uygun bir şeydir. Bundan sonra girişimciye bakıyor. Girişimci bu işi hayata geçirebilir mi diye. İlk baştaki kriter girişimcinin kendisi. Bundan 1 sene sonra da girişimcinin mali yeteneği, satış yeteneği gibi şeyler de eklenmeye başlıyor, bazı şeyler de eksilmeye başlıyor. Ama ilk başta yüzde seksen girişimci zihniyeti en önemli etken ve şarttır.
Markafoni'yi diğer alışveriş kulüplerinden ayıran en önemli özellik nedir?
Sina Afra: Markafoni ilk alışveriş kulübü olduğundan kemikleşmiş marka biraz Selpak gibi şuanda. Başka alışveriş kulüpleri bile tanıtılırken, reklamlarında Markafoni ismini kullanıyor. Bizim en büyük kuvvetimiz marka bilinirliğimiz. Bunun dışında servis açısından da en farklı hizmetleri ilk biz yaptık. 7/24 telefon gibi araçlar halen daha rakiplerimizde yok.
Ahmet Emre Sarı: Markafoni ilk alışveriş kulübü olmasının avantajı ile ilk 1 milyon üyesi tamamen referans ve davet ile kabul edilmiştir. Bu yüzden çok da marka değeri yüksek kitleye sahiptir.
Tolga Tatari: Bununla beraber sadece Markafoni ile çalışan 50 den büyük marka var. Bu da bizim başka bir artımız.
Markafoni'nin başka ülkelerde de iştirakleri var. Bundan sonra nerelere açılmayı düşünüyorsunuz?
Sina Afra: Markafoni daha ilk kurulduğunda birinci yılı dolmadan önce Avusturalya, Güney Kore, Ukrayna ve Yunanistan'a yeni iştirakler açtık. Bunlar arasında ortak bir kriter arıyorsanız bulmazsınız çünkü gelir seviyesi başka, internetin kullanımı başka gibi. Biz hiçbir zaman bir kapının açılmasını beklemedik bunları hep kendimiz açtık. Bunu yaparken de Markafoni'nin ilk olmasından dolayı ilk sene çok kritikti. Üçümüz oturduk dünyada tüm alışveriş kulübü olan ülkeleri çizdik. Geriye kalan Sırbistan Moğolistan gibi internet ile işi olmayan ülkeleri de çizdik. Ondan sonra ekiplere baktık. En çabuk bulduğumuz güvendiğimiz Avusturalya'da olduğundan Avusturalya ile başladık. Son derece düz mantık ve pragmatik bir şekilde, her defasında aynı şeyi yaptık. Her ülkeye belirli bir fonlama yaptık, sonra 6-8 ay sonra baktık bu ülkede özel alışveriş kulübü işliyor mu işlemiyor mu diye. Avustralya'da aslanlar gibi işliyordu, Yatırımcılarla konuştuk. Güney Kore'de hiç işlemiyordu direkt kapattık. Yunanistan'da iyi işliyordu, devam ettik. Ukrayna'da aslanlar gibi işliyordu vs. hep bu mantık ile yaklaşıyoruz. Bizim uluslar arası genişlememiz büyük ölçüde tamamlandı. Güney Kore, Avusturalya kapandı. Doğal genişleme alanı dediğimiz Doğu Avrupa'da şuan olmadığımız ülke yok. Onun için bizim şimdiki odağımız Türkiye.
Markafoni başka ülkelerde ne gibi deneyimler yaşıyor? Bunlar Türkiye'den ne ölçüde farklılık gösteriyor? Sizi nasıl etkiliyor?
Dünya'nın her ülkesinde her bölgede farklı kurallar, farklı uygulamalar mevcut. Güney Kore örneğini verecek olursak bizim burada pazar payımız yüzde 8 idi ve pazarlama konusunda bizim Güney Koreli arkadaşlarımıza verecek daha fazla bir şeyimiz yoktu. Burada devlet dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan kurallar koymuştu. Örneğin, vatandaşlık numarası gibi, vatandaşlık numarasını girmeseniz alışveriş yapamıyorsunuz biz kendimiz siteye giremiyorduk bu yüzden.
Markafoni'nin önümüzdeki 5 yıllık hedefinde neler var?
Sina Afra: Türkiye'nin en büyük e-ticaret sitelerinden biriyiz. Markafoni sezon sonu ürün satan bir yapı. Kıyafet üzerinden son 18 ayda, biz enmoda.com, zizigo.com ve ucuzu.com adı altında üç sitemiz daha var. Bunlar ile birlikte daha yeni sezon ürünlere giriyoruz. Önümüzdeki iki sene için biz bu işleri büyütmek ve moda ve sağlık konularında ilerlemek istiyoruz. Elektronik ürünler pazarına girmek gibi bir düşüncemiz yok. En büyük hedefimiz büyük modern bir perakende holdingi durumuna gelmek.
Kendi işini yapmak isteyen genç girişimcilere ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Tolga Tatari: İnternet girişimcileri için bir kere çok çalışmaya hazırlıklı olmak gerekli. İnternette bir iş yaptığın zaman büyüme hızı tahmin ettiğinin çok daha ötesinde olabiliyor. İyi bir performansla uzun soluklu ve çok çalışacakları bir döneme hazır oluyorlar. Kendilerine iyi ortaklar ve iyi yatırımcılar seçmeleri gerekiyor. Bu zorlu ortamda beraber yürüyebilecekleri ortaklarla işe girmeleri gerekiyor.
Ahmet Emre Sarı: Başka işlerde ve farklı sektörlerde olabildiğince deneyim kazanmaları gerekli. Bunu pazar ve şirket araştırmalarıyla da yapabilirler.
Markafoni'nin başarısını nasıl açıklarsınız?
Sina Afra: Tam bir execution (Uygulama – İşletim ). Daha önce anlattığım gibi fikir hiçbir şey bunu uygulamak her şey.
Yeni projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Sina Afra: e-ticaret alt kategorilerinde büyüyebiliriz. Biz bu işin moda tarafındayız. Aynı zamanda melek yatırım işlerimiz var. Bu konuda da genelde e-ticaret ve e-girişimcilik üzerine gidiyoruz.

Deniz Şafak

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.