Cumartesi 02.02.2013 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 02.02.2013 12:39

Son twitter fenomeni İstanbul Valisi

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun twitter'daki takipçi sayısı 100 bini aştı.

100 bini aşkın Twitter takipçisine ulaşan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu Aktüel'e sosyal medya tecrübesini ve bunun kendisi için ne anlam taşıdığını anlattı. Aynı zamanda bizle Valiliğin internet ve geleneksel medya mecrasındaki faaliyetlerini ve projelerini paylaştı. Geçen hafta Galatasaray Üniversitesi'nde meydana gelen yangın ile ilgili olarak da sabotaj ihtimalinin düşüklüğünü ve bunun nedenlerini anlattı…

*Sosyal medya yeni bir olgu, sosyal medya denildiği zaman sizin kafanızda oluşan algı ilk önce bir birey olarak sonra da devlet adamı olarak nedir?
Sosyal medya iletişim dünyasının adeta mucizesi gibi bir şey. Kendi özel takipçileriniz ile birlikte birebir her şeyi paylaşmaya başlıyorsunuz. Adeta özel gazete, özel matbaa gibi bir şey… Tabii bir televizyon, bir radyo ile mukayese edildiğinde o gün, o an onu dinleyecek, izleyecek olan kimseye tesadüfen hitap etmiş oluyorsunuz. Ama sosyal medya ile birlikte sizin fikirlerinizi, görüşlerinizi, değerlerinizi bir şekilde bizzat takip etmek isteyenlerle her şeyinizi paylaşıyorsunuz. Bu çok farklı bir kapı, dolayısı ile insanı daha net, daha iyi tarif eden ve ona fırsatlar tanıyan bir alan. Yaratılan ortam itibariyle daha özel ve daha samimi bir ortamın sosyal medyada güçlü bir şekilde hissettirildiğini kabul etmemiz lazım.
Devlet adamları açısından da adeta yeni bir sosyal iletişim vasıtası haline geldi ve yoğun olarak kullanılmaya başlandı. Devlet adamları için de ciddi bir iletişim alanıdır. Dolayısıyla bunu herkesin yaygın bir şekilde kullanıldığını görüyoruz.

*Doğrudan ve sıcak iletişime katkısı oluyor herhalde değil mi?
Normalde devlet adamlığı resmiyeti gerektirir, bu onun ayrılmaz bir parçasıdır. Resmiyeti bir tarafa bırakarak kuralların dışında devlet adamlığı yürütemezsiniz. Sosyal medyada da olsanız devlet adamlığının izlerini görebilirsiniz ama bu alan daha özel olması itibarıyla elbette o resmi görüntünün biraz daha dışına daha özgün, daha özel bir alana taşmaya da fırsat veriyor. Çünkü size her türlü soruyu sorabiliyorlar.

*Twitter'ın 140 karakter ile sınırlı olması insana divan edebiyatındaki belirli bir kalıp içinde sanat yapma, o kalıp içinde en iyiye, en mükemmele ulaşma çabasını hatırlatıyor. Twitter sizce insanlara daha sınırlı cümlelerle kendilerini daha iyi ifade etme becerisi kazandırır mı?
Kesinlikle çok iyi bir saptama bu. Bizim güzel sözlerimizden birisi az konuş, öz konuştur. Yani az kelime ile çok şey ifade etmek, asıl maharet buradadır. Bu önerilir. Dolayısıyla az kelime standardı içerisinde çok şeyi ifade etme zorunluluğu getiriyor size sosyal medya. Divan edebiyatında gerçekten kalıplar vardır ve siz o kalıplar içersinde şiirinizi yazmak zorunda kalırsınız ve şiirler de insanın fikir dünyasını, ruh dünyasını o kısacak cümleler içersinde en iyi şekilde ifade etme imkanı sağlar. Üzerine bir kitap yazılabilecek bir mısrayı kalıbın içersine dökersiniz. Şüphesiz bu bir maharettir. Twitter'da da 140 karakter ile sınırlısınız ve söylemek istediğiniz şeyi öz söyleyip bitirmek zorundasınız. Artık insanlar daha kısa cümleler ile daha çok şeyi anlatmaya çalışıyorlar. Artık dünya hızlandı bu hızlı dünyada daha çok bilgiyi daha kısa süre içersinde daha öz bir şekilde almak gerekiyor. Adeta bir arının bir balı, poleni farklı çiçeklerden toplaması gibi bir şey bu. Twitter, sözlerin balı gibi bir durum yaratıyor.

*Twitter'da soruları cevaplamaya yetişmek zor olmuyor mu?
El yazımı doğrudan Twitter'a iletecek bir teknoloji araştırdım. Var, bu sistem buna müsait. Böyle bir Android tabanlı program var. Böylece yazmak istediklerinizi el yazınızla daha süratli bir şekilde Twitter'a uyarlayabiliyorsunuz. Bunu araştırdım, buldum ve bu süre içersinde temin ettim. Dolayısı ile aynı süre içersinde daha fazla kişiye ulaşabilme imkanı olacak.

*Facebook'ta sizin adınıza sahte hesaplar açılabiliyor, bu açıdan sosyal medyanın dezavantajlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her teknolojik ürünün olumsuzlukları var. Bunlardan birisi mesela atom bombası… Atom bombasını kullanıyorsunuz fakat öte yandan bu teknoloji sayesinde tıp, sağlık, mühendislik ve çok daha farklı alanlarda pek çok şey üretiyorsunuz. Teknolojiyi nasıl kullandığınız çok önemli. İyi de kötü de sonuçlara da ulaşabiliyorsunuz sosyal medyada. Sizin zamanınızı çok daha verimli kullanmanıza yol açtığı gibi, sizin adınıza sizmiş gibi yapıp kötü mesajları, kötü algıları yaratabilecek bir dünyaya da pencere açıyorsunuz. Dolayısıyla pencerelerinizi soğuk bir havada açıyorsunuz. Evet, bir yandan temiz hava giriyor içeriye ama bu temiz hava ile birlikte soğuğun getirmiş olduğu olumsuzlukları da beraberinde kabullenmek durumunda kalıyorsunuz. Bu kirlilik teknolojiyi kullanma konusunda insanları biraz tedirgin ediyor. Açıkçası ben de kullanıp kullanmama konusunda tereddüt ettim. Çünkü bizle de ilgili pek çok sahte hesap açıldı, bu sahte hesapları takip etmek, bunları kapatmak, kendi takipçilerinize bu sahte hesaplara dikkat etmeleri konusunda uyarıda bulunmak gerekiyor. Gözden kaçırdığınız, göremediğiniz sahte hesap varsa sizle ilgili pek çok yalan yanlış şey çıkabilir ve size olan algıyı değiştirebilir. Biz bu endişeleri hissederek bir müddet buna girmek istemedik ama şu var; kâr- zarar hesabı yapıyorsunuz bu hesapta devletimizin toplumla bağlarını güçlendirme konusunda araçları yaygın bir şekilde kullanmaya çalıyorsunuz, bu alanı da boş bırakmamak lazım diyorsunuz.

*Twitter özellikle gençler ve çocuklar ile irtibatta olmanızı sağlıyor herhalde…
Tabii, gençler en büyük enerji kaynağı. Aslında çocukları da bunun içine katmam lazım. Aslına bana göre birinci sırada çocuklar geliyor. Müthiş bir pozitif enerjileri var çocukların. Üzüm üzüme baka baka nasıl kararırsa gençlerle bir arada olduğunuz takdirde de gençleşirsiniz. Kendimi çok şanslı bir takipçi olarak görüyorum çünkü sürekli enerji gönderen, sürekli besleyen bir takipçi grubuna sahibim. Gençlerin göndermiş olduğu mesajlar günümüze başlarken yahut gecemizi tamamlarken bizim için önemli bir enerji vesilesi oluyor.

"Yerel gazetecilerin muhabir kaynağı olduk"


*Valilik toplumla iletişim kurulmasında başka hangi kanalları hayata geçiriyor?
Bugün İstanbul Ajansı üzerinden bine yakın medya alanına abonelik hizmeti veriyoruz. İnsanlar İstanbul ile ilgili bütün haberleri alıyor ve kullanıyorlar. Yerel gazetecilerin adeta muhabir kaynağı olduk. Keza ayda 20 bin basan İstanbul ajansı dergimizi yayınlıyoruz ve bu vasıtayla kamu kurum kuruluşlarının yapmış olduğu hizmetleri toplumla paylaşıyoruz. Ve tabii sadece kamu hizmetleri değil kültür, sanat gibi de farklı alanları, haberleri, yorumları da içine alacak şekilde tam bir dergi formatında çıkartarak toplumla paylaşıyoruz. Şimdi bu manada tablet gazeteyi internet üzerinden çıkardık. Şu ana kadar 160 bine yakın tıklanılmış ve takip edilmiş aylık gazetemiz var. Şimdi biz bu teknolojileri, kurumsal iletişimimizi de güçlü bir şekilde kullanıyoruz, zaten en son internet üzerinden İstanbul radyoyu devreye koyduk. Bu da çok önemli kurumsal iletişim vasıtası bizim için.

*Radyo ilk kez valilik bünyesinde bu dönem mi yayın hayatına başlıyor?
Şöyle; bizim bir AFAD radyomuz var. '99 depreminden sonra kurulmuş olan bir radyo. Ama bu radyo bahsetmiş olduğumuz gibi İstanbul Ajansı radyosu gibi yayın yapan bir radyo değil, günün belli bir saatinde bir saatlik ağırlıklı olarak müzik yayını yapan ve hava durumu vs.. gibi bir takım haberleri paylaşan daha ziyade afet anında devreye girerek halkı bilgilendirme konusunda kullanılacak bir hazırlık olarak yedeklenmiş bir radyo sistemidir. Fakat bu radyomuz ise günde 24 saat sürekli yayın yapacak ve sadece müzik yayını olarak düşünmüyoruz. İstanbul'daki pek çok değerli radyocuyu konuk etmek suretiyle İstanbul'da toplumla fikirlerini, duygularını paylaşmalarını istediğimiz farklı kesimden insanları davet etmek suretiyle sohbetleri de içinde barındıran dolayısıyla çok yönlük bir radyoculuk yapmayı hedefliyoruz. Fakat bunun merkezinde yine İstanbul'da afet bilincinin geliştirilmesi ile ilgili programlar da yer alacak. Asla reklam asla almayacağız. Şu an internet üzerinden yayın yapan bu radyo geniş kitlelere ulaşmak için karasal yayında yapacak.

*İstanbul halkı bu radyodan sizin sesinizi de duyacak mı?
Yapacağız. İletişim araçları içerisinde en çok sevdiklerimden biridir radyo. Farklı bir nostaljisi var, radyo sohbetlerinin keyfi bizim gönlümüzde ayrı bir yere sahip. Radyo ile büyüdük diyebiliriz. Tabii kendi radyomuzda zaman zaman İstanbullularla paylaşmak istediklerimizi de paylaşacağız.

*İnternet üzerinden başka projeler geliştiriyor musunuz?
Dünyanın neresinde olursa olsun insanların, turistlerin İstanbul'a dair turizm ile ilgili bütün bilgilere ulaşmasını sağlayacak bir rehberlik noktası olarak dijital İstanbul rehberi üzerine çalışıyoruz. Bu projeyi Kalkınma Ajansı üzerinden de desteklemeyi arzuluyoruz. Turizm İstanbul'umuzun en büyük markalarından bir ve kültürel mirası çok değerli…

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ YANGINI HAKKINDA

"Sabote ihtimali zayıf çünkü sabote eden zararlı çıkar"
Galatasaray Üniversitesi'ndeki yangının sebebi ile ilgili şu an henüz resmi olarak çıkmış bir rapor yok. Fakat rapor çıkmış olmamakla beraber, itfaiyemizin değerlendirmesi bir elektrik kontağının buna sebebiyet verdiği yönünde. Tabii özellikle sorulan ve merak edilen şey, acaba bina farklı yerlerden yakılmak suretiyle bir sabotaja mı maruz kaldı? Hatta en çok merak edilen husus budur.
Bu yangınla ilgili bir sabotaj ihtimalinin bulunmadığı, bir elektrik kontağının tesiri olduğuna yönelik bir değerlendirme var. Ama resmi raporu da tam olarak yazmadan yüzde 100 böyledir demem bir açıklama şeklinde doğru olmaz. Ama kanaat resmiyete dökülmemiş olmakla birlikte şu anki veriler çerçevesinde oluşan büyük kanaat bir elektrik arızası. Zaten bu tür yapıların maalesef hep altında yatan problem budur maalesef.
Sabotaj olsa ne olur? O bina aynı şekilde restore edilir, o binanın yerine başka bir bina yapamazsınız. Dolayısıyla yerine farklı bir bina yapamadığınıza göre bu tür tarihi binaları sabote etmenin hiçbir anlamı yoktur. Bakın şunu söyleyeyim size, İstanbul'un 150 yıllık ahşap yapılarından bahsediyorum, herhangi birisi mesela Süleymaniye'de ahşap bir yapı yansa yerine tekrar aynısını yapmak durumundasınız çünkü bunların rölöveleri çıkartılmıştır. Yani elimizde mimari tapuları var. Aynısını yerine yapmak zorundasın, onun yerine tutup da beş katlı apartman yapamazsınız. Dolayısıyla yapacağınız şey aynısını yapmaktır. O nedenle sabote etme gibi bir şey çok anlamsızdır. Yani yapacak olana herhangi bir fayda sağlamaz. Olan tekrar aynısını yapmak o binayı oraya koymaktır. Onun için bunun arkasında başka şeyler aramak da mantıklı değildir. Ama mantıklı değildir derken hiç olmaz diye bir kapı kapatmayı da doğru bulmuyoruz. O nedenle de ciddi araştırma, inceleme yapılır ama şu an ulaşılan veriler elektrik kontağının buna sebebiyet verdiği şeklinde.

KEMAL PEHLİVANOĞLU / kemal.pehlivanoglu@aktuel.com.tr

Fotoğraflar: SERKAN ŞENTÜRK

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.